G.Saray bilmecesi!..

A -
A +

Bakınız açık seçik söylüyorum: Eğer, Galatasaray'ın teknik direktörü Lucescu'nun yerine Yılmaz Vural olsaydı şu anda sarı-kırmızılı takım Türkiye Ligi'nde açık ara "lider olurdu!" Bunun sonucu olarak da, hem Galatasaraylı futbolcular, hem taraftarlar, hem de biz spor yazarları "Galatasaray'ın başına sanal değil, gerçek bir hocanın bulunduğunu anlar", onun hakkını teslim ederdik! Lucescu'ya yaptığımız gibi "İyi hoca mı, kötü hoca mı? Bu maçta bir teknik adam olarak katkısı olacak mı, olmayacak mı?" cinsinden papatya falı açmazdık! Yılmaz Vural "doğru" söylüyor! Bugüne kadar, Mustafa Denizli'ye, Fatih Terim'e tanınan şans ona tanınmadı! Hadi, Scala'yı, Daum'u ve benzerlerini bir yana bıraktım; hatta Briegel'e, Löw'e tanınan şans bile ona tanınmadı! Vural'ın futbol ve spor eğitiminin, bilgisinin, kültürünün yukarda adı geçenlerin çoğundan "çok fazla olduğunu yakından biliyorum!" Ama onun en büyük eksiği, "kendisini iyi pazarlayamaması" ya da futbolumuzdaki "bazı güç merkezlerine" sempatik gelmemesidir! Kimbilir, belki bir gün "bu zinciri kıracak!" Temennim çok geç olmaması" Tabii bu arada "yazımın bu girizgâhı" bir başka soruyu da akla getirebilir: "Hadi diyelim ki, Yılmaz Vural'ın hocalığındaki bir Galatasaray, ligde açık ara lider olurdu, ama Şampiyonlar Lgi'nde bu başarıyı gösterebilir miydi?" Orada duralım! Bu soruya "kolay bir cevap vermem" mümkün değil! Zira, Galatasaray takımı, bu sezon Avrupa maçlarında "hoca ile beraber" oynamıyor! "Onlar", kendi kendilerine "konsantre oluyor", onlar "kendi kendilerine takım oluyor", onlar kendi kendilerine "sonuç alıyor!" "Hoca" süs!.. Hocanın "süs" olduğu, hele hele Lucescu gibi "çok iyi, çok nazik, çok beyefendi, ama memur bir insan" da ortada olursa, işte Yozgatspor maçında olduğu gibi "apaçık meydana çıkar!" Aslında "tehir kavgası dopingi olmasaydı", Beşiktaş maçında da ortaya çıkabilirdi! Beşiktaş'ın "acemi başkanı" tehiri kabul etseydi, hiç şüphe etmesin ki, oynanacak erteleme maçında "3 puanı rahatça cebine koyacaktı!" Bakın bu sezon Galatasaray'ın ligdeki maçlarına, çoğunda Lucescu hep şöyle demiş: "Şu şöyleydi... Bu böyleydi... Falan uçuyordu, final emekliyordu... Suç ondaydı... Sorumluluk bendeydi... Konsantre uykudaydı.... Motivasyon dalga geçiyordu... yordu... yordu... yordu..." Mübarek, "çözüm üreteceğine" durmadan "mazeret üreten" bir makine sanki!.. Ama... Sezar'ın hakkı Sezar'a; çok iyi bir insan! Onu eleştirirken üzülecek, hem de çok üzülecek kadar sempati duyduğum bir yabancı! Galatasaraylı futbolcuların Avrupa maçlarında "artık sadece kendileri ve biraz da Türk insanı için oynadıklarını", lig maçlarının ise "hiç umurlarında olmadığını" anlamakta zorluk çekecek kadar da romantik! Real'i, Barcelona'yı, Milan'ı, Juventus'u, haydi Manchester United'ı ve Bayern Münih'i bir yana bırakın, "normal şartlarda olsa", Galatasaraylı futbolcular "neden" Galatasaray'dan gitmek istesin? Hem de Galatasaray'dan küçük takımlara?.. Ama, Emre'den Okan'a, Ümit'ten Fatih'e ve Hasan Şaş'a kadar, Ergün'ü ve K.Hakan'ı dahil bir çok futbolcu "Galatasaray'dan gitmeye can atar hale gelmişse" ve "izin için" yönetimin gözünün içine bakıyorsa, demek ki ortada "çok başka şeyler var!" İşte Galatasaraylı futbolcuları "Avrupa maçlarında motive eden en büyük etken", bu açık açık söylenemeyen "şeyler!" "Kaçmak, kaçabilmek için" çırpınan futbolcular, "bunu gerçekleştirmek için Avrupa maçlarını en büyük fırsat olarak görüyorlar!" Ve bu fırsatı en iyi şekilde kullanmak için, elerinden geleni artlarına koymuyorlar! Bir yönetim kurulu için "utanç verici bir tablo!" Her sabah aynaya bakıp kendi kendilerine sormaları gerek: "Galatasaraylı futbolcular neden kaçmak istiyor?" Neymiş, "göreve devam kararı almışlarmış!.." Alın... Alın... "Gerçekleri görmeyen ve duymayanların" da kafalarına "dank edene kadar" görevde kalın!.. Ortada Galatasaray kalmayacakmış, ne gam? Sizler varsınız ya!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.