Yazımın başlığındaki soruya, "öncelik ve ağırlık sıralamasına göre" bir çok cevap verilebilir! Mesela... "Başta Hasan, Ergün, Bülent, Mondragon olmak üzere; futbolcular!.." Mesela... "Başta Lucescu olmak üzere; teknik heyet!" Mesela... "Başta Mehmet Cansun olmak üzere başkanlar Faruk Süren, Özhan Canaydın ve yönetimleri..." Mesela... "Takıma her maçta büyük destek veren taraftar!.." Mesela... "Adı, tarihi, renkleri, forması, tecrübesi, heyecanı, coşkusu!.." Mesela... Bazılarının iddiasıyla, "Federasyon ve hakemler!.." Düşün düşün, bul bul, yaz!.. Amma... "Bir sebep" var ki; işte "o olmasaydı", bu sezon Galatasaray hiç ama hiç şampiyon olamazdı! Kocaeli Stadı'nda hakem Metin Tokat'ın maçı bitiren ve "Galatasaray'ın şampiyon olduğunu ilân eden" düdüğünden sonraki yarım saat içinde cereyan eden olaylara bir bakınız ve o olayların görüntülerini "dikkatle inceleyiniz!" Galatasaraylı futbolcuların "nasıl bir sevinç yumağı olduğunu, nasıl coştuğunu" tekrar tekrar seyrediniz! Varsa, "Galatasaray'ın bundan önceki dört şampiyonluğunda", şampiyonluk sevinçlerinin kasetlerini de seyrediniz. Hatta... Hatta... Galatasaray'ın "UEFA Kupası'nı ve Süper Kupa'yı kazandığı karşılaşmaların sonundaki" sevinç görüntülerine de bakınız!.. "Aradaki farkı", Kocaeli Stadı'ndaki sevincin "başkalığını" göreceksiniz! İşte "bu sezon Galatasaray'ı şampiyon yapan; bu farkı meydana getiren" faktördür! Ve... "Bu faktörün ne olduğunu" ararsanız, karşınıza "dört isim" çıkar; Aziz Yıldırım... Attila Kıyat... İsimlerini bir türlü aklımda tutamadığım "Uslu ve Özaydınlı" soyadlı iki yönetici daha... Galatasaraylı futbolcuları "kenetleyen"... Barcelona maçının ertelenme olayı sırasında çıkan tartışmalara kadar, "Süper Lig maçlarında" adeta "süt dökmüş kediler" gibi olan sarı-kırmızılı futbolcuları son 6-7 haftada "gerçek birer aslan" haline getiren... Lucescu gibi bir hocayı bile, sahalara girecek kadar hırslandıran... Galatasaray seyircisinin takımına sahip çıkarak tribünleri doldurmasını sağlayan... Lâfın özeti, Galatasaray yönetimlerinin, Galatasaray yazar - çizerlerinin yapamadığını yapan ve sarı-kırmızılılara "manevi ve bulunması çok zor bir dopingi aşılayan..." Bu dörtlüdür! Galatasaraylılar, "bu dörtlüye teşekkür etmeli" ve mesela, şampiyonluk şöleninin yapılacağı Yozgatspor maçında "tribünlerde" pankartlarla, coşkulu tezahüratlarla onları ödüllendirmeli; "manevi borçlarını ödemelidirler!" Benden hatırlatması!..