Futbol Federasyonu, Ankaragücü ile Ankaraspor yöneticileri arasındaki "karışık nikâh için" inceleme başlatmış; sevsinler!.. Sen, nerede ise "bir buçuk yıldır göstere göstere, konuşula konuşula gelinen" bu "sonu karmaşık ve karanlık" noktaya "göz yum", hiçbir şey söyleme, sonra da, hem de "lig başladıktan sonra" ortaya çıkan "takla attırılmış hulle için" inceleme başlat; hadi canım sen de!.. Göreceğiz bakalım; "bu incelemeden ne çıkacak?.." "İnceleme, ligler bitene kadar sürerse" hiç şaşmam; zira biz de "böyle olur" bu işler!.. Bilmem ki, geçen sezonun "daha ilk yarısında" ortaya çıkan "birkaç takımlı bahis şikesi durumu için" Futbol Federasyonu'nun başlattığı "incelemenin sonucu" ne oldu; haberi olan var mı ?.. Koca ve "tarihe not düşmüş" Ankaragücü'nün sırf "Melih Gökçek'in oğlu olduğu için" başkanlığına getirilen ve Protokol Tribünü'nde daha ilk gün "Kurtlar Vadisi'nden çıkmış gibi görüntüler veren" genç adamı, "TV ekranında seyrederken" içim "cızzz etti!.." Daha "o bitmeden" Beşiktaş ile Gaziantepspor arasındaki "Tabata ping pong maçının, Gaziantep yerel basınını bile çileden çıkaran" kıvırtmaları, sonunda Brezilya'ya kadar uzanan "esrarengiz bonservis bedeli paylaşımı" konusundaki "karmakarışık" iddia ve açıklamalarla birleşince, futbolumuzdaki başıboşluk ortamında at koşturan kulüp yöneticilerinin neler yapabilecekleri "tartışılmaz örnekleri ile" bir defa daha ortaya çıktı!.. Biliyorum ki, bu konuda da federasyonumuz, tıpkı kendisinden öncekiler gibi, "Duymadım, görmedim, üstelik bana ne" diyecek ve spor medyamız da "balık hafızalı olduğu için", olay kapanıp gidecek!.. Yıllar yılı, tam bir "pehlivan tefrikası gibi", durup dinlenmeden, "cebinden para vererek, kulüpleri adeta esir alan" yöneticilerle ilgili olarak, "Bu kaynağın suyu nereden geliyor, kulübüne bunca parayı verebilmek için, çok daha fazlasını kazanman gerek, kuzum ne kadar vergi ödedin" diye sorduğumuzda, karşısında "Sfenks kadar sessiz adamlar bulan" bir gazeteci olarak, yüzümü Maliye Bakanlığımıza döndüğümde de, har vurup harman savuran yöneticilerin birkaç yılda bir "Ne olur şu vergilerin cezalarını affedin, asıllarını takside bağlayın" diye önünde eğildikleri bir "ağlama duvarı" görüyorum. Kulüplere "bu kolaylığı her zaman sağlayan" bir bakanlığın "kulübü cebine bağlayan" yöneticilere, başkanlara soracağı "bir şey" de mutlaka olmalı!.. Kısacası, "orada" ya da "burada" olması gereken "devlet denetimi", nedense "ortada görünmüyor" ve ne yazık ki "göründüğünde de", bekleneni ve olması gerekeni vermiyor, veremiyor!.. "Kendisi", kulüp yönetiminden ve kulüp başkanlığından gelen, "Spordan sorumlu Bakanımız" durumu "en iyi bilenlerdendir"; geç de olsa, artık "yukarıdan beri anlatmaya çalıştığım" tabloya el koymalı ve "ciddi önlemler" getirilmesini sağlamalıdır!.. Yoksa, zaten "batak hâlindeki" kulüplerle futbolumuz hiçbir yere gitmez; gidemez!..