"Güzel Günler" yakın!..

Haftalardır Ali Sami Yen - Seyrantepe - Riva üçgeni için, bir yığın haber yazıldı, bu haberlere dayalı yorumlar yapıldı; sevgili okurlarım, ister inanın, ister inanmayın; bu haberlere ve yorumlara bakarak "benim gibi 50 yıllık bir spor yazarı bile", ne olup bittiğini, ne olup biteceğini "tam" olarak anlayamadı!.. Elbette, haberlerdeki bilgiler "net olmayınca", yorumların "ne olup bittiğini ve ne olup biteceğini" tam olarak anlatması mümkün değildi!.. Benim, onca haber ve onca yorumdan anlayabildiğim şu oldu; Galatasaray Ali Sami Yen'i tamamen kaybediyor, vereceği Ali Sami Yen'e karşılık Seyrantepe arazisinin bir bölümünün üst kullanım hakkını belli bir süre için alıyor ve bu bölümde "bir kuruş harcamadan" bedava bir stada sahip oluyor, Riva'yı da borçlarını hemen hemen bitirecek şekilde değerlendiriyor!.. Net olarak anlaşılamayan ve "belirsiz kalan" hususların bazıları şunlar: Bütün haklarından vazgeçeceği Ali Sami Yen'in değerlendirilmesi projesinde, Galatasaray'a belirli bir hak ve pay verilecek mi?.. Seyrantepe Projesi'nde "stattan başka" neler yer alıyor?.. Riva'nın değerlendirilmesi, "borçları tamamen bitirecek mi?." Birçok Galatasaraylı "haklı" olarak "Ali Sami Yen İstanbul'un neresinde, Seyrantepe neresinde, bir kıymet takdiri yapılırsa, bu değiş tokuşta Galatasaray'ın kaybının müthiş olduğu ortaya çıkacaktır" diyor!.. Diyor da, şu soruların cevabı verilemiyor: Tamam, Galatasaray Ali Sami Yen'i vermesin, ama o stadı yenileyecek parası ve gücü yok; yıllar yılı "büyüklere anlatılan" ama gerçekleşmeyen masallar bu "acıklı" tabloyu ortaya koymadı mı, "Ali Sami Yen'i vermeyiz" denilirse, ne olacak?.. "Hem Ali Sami Yen, hem Seyrantepe" denirse, demezler mi ki; "Alın da kaçan mı"; nitekim diyorlar ve "ikisini birden vermiyorlar"; evet, vermiyorlar; "ikisini birden alabilecek olan" varsa, çıksın ortaya, geçsin Galatasaray'ın başına ve "alsın" ve "yapsın" stadı!.. Hayal görmek güzeldir de, o hayalleri gerçekleştirecek gücün yoksa, aksine "hayalleri çoktan yok etmiş" bir mâli batağın içinde isen, artık hayal görmeyi bırakacak ve "gerçeklerle yüzleşerek" meselelerini çözecek adımları atacaksın!.. Bu adımlar "acı verebilir" ama, atılmalıdır; bugünkü yönetim "bu adımları atmaya başladığı içindir" ki, alkışlanmaya lâyıktır!.. Üstelik, bu değiş tokuşu, "sadece bugüne bakarak değerlendirmek" de yanlıştır; uzun değil, hatta orta bile değil, "makûl" bir zaman sürecinde, Seyrantepe'deki stat ve o statla beraber yapılacak olanlarla, "o bölge", bir spor kulübü için bugünün Mecidiyeköy'ünden "daha değerli" ve "kullanışlı" olacaktır!.. "Stat yaptım" diyen Fenerbahçe'nin borcunun 100 milyon doları aştığı ortaya çıkmıştır; ayrıca "Aziz Yıldırım'ın ne harcadığını ve ne kadar alacaklı olduğunu" bilen var mıdır?.. Galatasaray ise, "kasasından çıkacak para ve kullanılacak kredi, yani girilecek borç" itibariyle "sıfır maliyet" ile, çok daha "modern" bir stada sahip olacaktır; ne karşılığı; "kendisinin olmayan" ve "üst kullanım hakkı olan" Ali Sami Yen arazisi karşılığı; daha ne olsun?.. Bundan daha iyi bir fırsat ve pazarlık olabilir mi; bu "çok sıkışık" ve "nefes alınamaz" durumda?.. Riva Projesi ve pazarlığı ise, "Toplu Konut İdaresi, devletin kuruluşudur, Galatasaray'ın problemini çözecek özel işlere girmez, giremez" diye ayağa kalkıp, haberler ve yorumlar yazanlara, "İş olmasın" diye "ellerini ovuşturarak" gelişmelere çomak sokanlara ve "oralardan gelen rüzgara uygun" haberler yazıp, yorumlar yapanlara, Fenerbahçe'nin, Fenerbahçe burnunda ve Kurbağalıdere'nin yanında "ruhsatsız, izinsiz neler yaptığına dönüp bakmadıkları", hatta "alkış tuttukları" hâlde, iş Galatasaray'a gelince "İzinsiz, ruhsatsız tek çivi bile çakılamaz, yasal olmayan, etik olmayan tek adım atılamaz" diye yorumlar döktürenlere hak ettikleri cevabı verecek kadar "her iki taraf için de yararlı" bir sona ulaşmak üzeredir ve Galatasaray en çok iki yıl içinde "sıfır" borçlu ve "modern statlı" bir kulüp olacaktır!.. Özhan Canaydın ve Adnan Polat, "Güzel günler yakın, hem de çok yakın" diyorlar!.. Galatasaraylılar, yıllardır "ilk defa" hayal ya da rüya olmayan bir gerçekle, "güzel" bir gerçekle karşı karşıyalar; evet, Galatasaray Kulübü için "güzel günler" yakın!.. Galatasaraylılara hayırlı olsun!..