Hain oyun!..

A -
A +

"Gerets'in Hakan Şükür'ü neden devrede değil de, 75. dakikada oyuna aldığını anlayamadım. Bir de Hakan Şükür oyuna alınırken, attığı 2 golle gol krallığında iddialı konuma gelen Ümit Karan'ın neden kenara alındığını çözemedim. Hadi Hakan'ı geç sahaya sürdün, peki Ümit'i neden çıkarıyorsun be Gerets? Hadi sen anlamıyorsun da, yardımcıların ne iş görür senin? Neden bu çocukların kariyerlerinde önemli bir yer tutacak unvanların önünü kesiyorsun?" Yukarıdaki satırlar, yıllar yılı Galatasaray'da ve Milli Takım'da "santrfor oynamış" Gökmen Özdenak'a ait!.. Hıncal Uluç, pazartesi gecesi "90 Dakika" programında "aynı konuda" çok daha ağır konuştu!.. İtalya'da oynadığı dönemde "adı şike olaylarına karışıp ceza alan" Gerets, Galatasaray'ın ve Türk futbolunun "en büyük futbolcusu, golcüsü ve rekortmeni" konusunda da tam bir "şike anlayışı" içinde!.. Hakan Şükür'ü "isyan ettirmek, takımını ve futbolu bıraktırmak", onu takım içinde "arkadaşlarıyla kapıştırmak", onları "birbirine düşürmek için" elinden geleni, ardına koymuyor!.. Ortada tam bir "düşmanlık" ve "kıskançlık kompleksi" var!.. Spor yazarları ve yorumcular yazıp geliyorlar ya; "Geçen yıl Galatasaray'ı Gerets değil, takıma el koyan Hakan Şükür - Hasan Şaş - Ergün Penbe ağabeyler üçlüsü şampiyon yaptı" diye!.. İşte "bu yorumları ve yazıları içine sindiremeyen" Gerets, intikam almak için her fırsatı kullanıyor!.. Hasan Şaş'ı ne hâllere düşürdü; ve adeta "çılgına çevirdi"; Ergün Penbe'yi "Galatasaray'da kaldığına pişman etti", şimdi de sıra Hakan Şükür'de!.. Sakaryaspor küme düşmeyi garantilemiş, kalecisi dahil en iyi 4 oyuncusu cezalı ya da sakat; sahaya "yarım takım" olarak çıkmış; ilk yarı 3-0 bitmiş, Gerets Efendi, Hakan'ı 51. dakikada ısındırmaya başlıyor ve oyuna "77. dakika biterken" sokuyor; tam bir işkence ve aşağılama; resmen alay ediyor!.. Üstelik "gol krallığına oynayan" Ümit Karan'ı çıkarıp Hakan Şükür'ü alıyor ki, yıllardır pek çok "Galatasaray düşmanı" yazar-çizerin oluşturmaya ve sonra da kızıştırmaya çalıştığı "Hakan-Ümit kavgasını" yeniden gündeme getirsin ve iki futbolcu birbirine diş bilesin; olacak şey mi?.. Sadece Hakan'a değil, Galatasaray'ın ve Türk futbolunun "manevi değerlerine" de vurulan bu açık darbenin hesabını kim soracak?.. Ondan da önce, sorulacak başka sorular var: Kimdir bu Belçikalı ve "bu cesareti" nereden, kimden almaktadır?.. Arkasında kim vardır; Özhan Canaydın mı, Adnan Polat mı, yoksa başka biri mi?.. Gerets Efendi, yarın gidecek; adını Galatasaray tarihine "Trömsö'ye yenilen ve elenen teknik adam" diye yazdırarak gidecek!.. Hakan Şükür kalacak; ülkesine, kulübüne, Türk sporuna ve futboluna hizmet etmeye devam edecek!.. "Bazı" futbol nankörleri, bitmez tükenmez bir "kin içinde" yıllardır saldırıyor olsalar da, Hakan Şükür'ün adı, Türk spor tarihine de, Türk futbol tarihine de, Galatasaray tarihine de "hiçbir futbolcuya nasip olmayan büyük başarılar ve rekorlarla dolu" olarak yazılacak ve "o ad", şanlı bir efsane olarak hep yaşayacaktır!.. Başkan ve yöneticilerin "vurdumduymazlığı" ortada; onların "Galatasaray'ın manevi değerlerine ne kadar önem verdiklerini (!)" zaten sokaktaki çocuklar bile görüp, öğrendi; onlardan hayır yok; onun için diyorum ki; ey Galatasaray taraftarı, "bu utanç verici" tablonun sahibi olan Belçikalıya dersini, "sporun sınırları içinde" sen ver!.. Hem de "öyle bir ver" ki; hayatı boyunca unutamasın!.. Hakan Şükür gibi bir "anıt adamın" hain oyunlara ve komplekslere kurban edilmesine izin verme!.. Ve ey Hakan Şükür, sakın ola ki isyan etme ve üzülme; görev ne zaman verilirse, en iyisini yapmaya çalış!.. "O gidecek", sen kalacaksın!.. Galatasaray'da da, Milli Takım'da da oynayacaksın!.. Sakaryaspor maçında "oyunda olduğun o kısacık zamanda bile" neler yapabileceğini gösterdin; "utanmaz" duygularla "o geceki" oyununu küçümseyenlere bakma!.. Koca Galatasaray'ın "Hakan Şükür-İliç-Hasan Kabze üçlüsü oyuna girene kadar", Mehmet'lerin şutları ve "Ümit Karan'a çarpa çarpa gol olan" pozisyonlarından başka bir şeyi yoktu, sahada; o üçlü oyuna girdikten sonra, "futbol adına güzel şeyler gördük"; heyecan, coşku gördük; üst üste gol pozisyonları seyrettik; "kör gözlerin görmemesi"; gerçeği değiştiremez ki!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.