Hakan ve Abdullah!..

A -
A +

Hakan ve Abdullah!.. Öcal Uluç Hakan'ı, futbolcu olarak da, insan olarak da, "bütün hatalarına ve yanlışlarına rağmen" severim ve beğenirim!.. Ama, "Galatasaray'dan ikinci defa giderken" ve daha sonra da "geçen yıl" İngiltere'ye kaçarken "yaptıklarını, söylediklerini" unutmak mümkün olamayacağından, "sevmeme ve beğenmeme rağmen" sarı-kırmızılı takıma dönmesini açıkça ifade edeyim ki; "midem kaldırmıyor!.." Abdullah'ı ise ne "futbolcu" olarak, ne "sporcu" olarak, ne de "insan" olarak severim!.. Onun Galatasaray için söyledikleri, Galatasaray maçlarında yaptıkları gazete ve kaset arşivlerinde duruyor!.. "Profesyonellik" denilerek yapılan bu transferi de "midemin kaldırması" pek mümkün değil!.. Fenerbahçe'ye giden Fatih'e karşı Abdullah!.. Ne kadar da benziyorlar; inanılır gibi değil!.. Olan oldu, "fair play'ci" Özhan Canaydın ile "has" Galatasaraylı Fatih Terim el ele verdiler; bu transferleri gerçekleştirdiler!.. Şimdi hemen hemen herkes diyor ki: "Hagi de çağrılıp oynatılsaydı bari..." "Galatasaray huzurevi..." "Emeklilik kapısı..." "Bastonlular takımı..." "Öfke ile" ben de dedim ve yazdım.. Amma... İnsan "duygularından sıyrılınca", başka gerçekleri de görmeye başlıyor!.. Fatih Terim gibi bir kurdun, hele hele "Ümit Davala ve Hakan Ünsal gibi hayâl kırıklıklarını yaşadıktan sonra", çok büyük riskleri göze alarak "Hakan'a ve Abdullah'a kucak açmasındaki sebep ne olabilir?" Bu sorunun cevabı net: "Bu iki futbolcu da, bu yıl Galatasaray forması altında onur mücadelesi yapacaklar!.." Terim kendine de, bu iki futbolcuya da güveniyor!.. Gerçek şu: Hakan, peşinde koşulan ve "birkaç yüz bin euro" yüzünden son anda "sıradan" bir İspanyol kulübüne kaptırılan Anderson'dan "birkaç gömlek daha iyi bir futbolcu!.." Abdullah'ın da "bekleneni verirse", Galatasaray'ın sol kanadındaki boşluğu "doldurabileceğini" söyleyebiliriz!.. Bu durumda "geriye kalıyor"; Galatasaray'ı "saha içinde yönetecek" bir beyin!.. Parasızlık yüzünden, belki de "zorunlu" olarak Hakan'a ve Abdullah'a dönmek durumunda kalan yönetim, hiç olmazsa, Frank de Boer'i alabilirse, sarı-kırmızılılar "transferi keyifle kapatabilirler!." Galatasaraylılar merak etmesin; "30 yaşın altı da, üstü de futbolun olgunluk çağıdır!.." Yeter ki, Frank de Boer ya da "bir benzeri" alınabilsin!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.