> BENİM YILDIZIM Nihayet Hakan Şükür yeniden "krallığına döndü"; yeni sezonun ilk maçında Arda'nın asisti ile nefis bir kafa golü attı; bu gol, Galatasaray'ı ilk haftanın liderliğine taşıyan gol oldu!.. --------------- Sonuca bakmayın; benim için Galatasaray'ın ligdeki ilk maçı "futbol olarak" hayal kırıklığı oldu; "daha hızlı, daha uyumlu ve daha oturmuş bir takım" bekliyordum; koca bir ilk yarıda Lincoln'ün muhteşem golü ve Ayhan'ın kaçırdığı iki gollük fırsat dışında, bol bol pas hatası yapan, bol top kaybeden, "yana ve geriye pasları" ile Gerets'in Galatasaray'ını hatırlatan, pres yapamayan bir takım seyrettim. Eğer "genç Rizespor" kendisine biraz güvense ve "ileri çıkarken" biraz daha cesur olsa, ilk yarının son 15 dakikasında orta sahası kaybolan, geri dörtlüsü hatalar yapmaya başlayan Galatasaray'ı terletirken, gol de bulabilirdi!.. Galatasaray da, Rizespor da "yeni" bir takımla yeni sezona girmişlerdi, ama Galatasaray'ın transferleri ve imkânlarının yanında Rizespor'un imkân ve transferlerini tartmak bile mümkün değildi, gelin görün ki, "futbol" olarak sarı - kırmızılı taraftarları TV başında "mutlu" edecek bir görüntü yoktu!.. Barış - Sabri kanadı, özellikle Sabri'nin çok kötü oyunu yüzünden fevkalade etkisiz, Volkan'ın "ileri çıkışları" yok denecek kadar azdı; Ümit'in etkisiz oyunu da buna eklenince, iş Lincoln - Ayhan - Hakan üçlüsüne kalıyordu ki, onlardan da ilk yarıda tek gol çıkabildi!.. Bu arada, Kuddusi Müftüoğlu'nun "kart çıkarmak" için "Lincoln'ün ayağının kırılmasını mı beklediğini" merak ettiğimi söylemeliyim!.. İkinci yarıda takımlarının "daha derli toplu oynayacağını" düşünen Galatasaraylılar, Ayhan ve Servet'in kaleci Gonzales tarafından kurtarılan şutlarıyla ümitlendiler ama sonra gene "ilk yarının sonundaki etkisiz futbola dönüldü"; Galatasaray orta sahası da oyundan iyice düşünce, Karadeniz ekibi büyük rakibinin üzerine gelmeye başladı. "Direnen" Rizespor'un "kolay bir galibiyete izin vermeyeceği" anlaşılmıştı; yeni sezonda "puan" aslanın ağzında olacaktı ve maçları isimler değil, "oynayan, mücadele edenler" kazanacaktı!.. Sakatlanan, mücadeleyi bırakan ve çok top kaybı yapmaya başlayan Lincoln'ün yerine oyuna Arda'nın alınışı, Galatasaray'ı canlandırdı; Volkan'ın direkten dönen frikiği, Hakan'ın kaleci tarafından kurtarılan kafa şutu Galatasaray'ın şanssız dakikalarıydı. Ama Volkan, az sonra kazanılan ceza vuruşunda bu defa "bir bilardo ustası gibi" topu yerden köşeye bırakırken, Gonzales'in yapacağı bir şey yoktu ve bu gol Galatasaraylıları rahatlattı; Rizespor'un da direnişini kırdı!. Ve sonrasında nihayet Hakan Şükür yeniden "krallığına döndü"; yeni sezonun ilk maçında Arda'nın asisti ile nefis bir kafa golü attı; bu gol, Galatasaray'ı ilk haftanın liderliğine taşıyan gol oldu!.. Hakan, ardından dördüncü gole de imzasını atarken, takımının ilk hafta liderliğini perçinliyor ve rekorlarına "yeni rekorlar" katacağının da mesajını veriyordu; dostlarına "mutluluk" veren, düşmanlarını da "haset içinde bırakan" çok anlamlı ve büyük bir mesajdı bu!..