Hakaret ve tehdidin "önlenemez" yükselişi!..

A -
A +

Yeter artık, şu rezalete bakın: "Söylediklerimin hepsini raporuna yaz, benim kimseden korkum yok!.." Bir hakeme "devre arasında" söyleniyor bu söz!.. "Hepsini yaz" dediği sözler de, bıraktım "spor-futbol disiplin talimatlarını" ve de "fair play görgü ve gereklerini" bir yana, hatta "Türk Ceza Kanunu'na göre" bile suç!.. Vatan Gazetesi'nde pazartesi sabahı okuduğum habere göre, hem de Temsilciler Kurulu Başkanı Kemal Dinçer'in ve de maç temsilcisinin yanında, devre arasında "soyunma odalarının koridorunda", maçın hakemi Kuddusi Müftüoğlu'na bakın "neler" söylenmiş: "İyi hakemsin ama doğru yönet. Hesabını sorarım." "Son haftalarda tüm puanları hakemler yüzünden kaybettik. Terbiyesiz herifler. Adam gibi maç yönetin." "Ben bunun hesabını sorarım, Yeniden Aziz Yıldırım olacağım. Ya çıkıp doğru dürüst maç yönetecekler ya da biz başka çözüm bulacağız." "İkinci yarı dikkat et, gözüm üstünde." Üstelik "buna benzer sözler", hakemlere, federasyonlara, federasyon başkanlarına, gazetecilere, başka takımların yöneticilerine bugüne kadar kaç defa söylenmiş ve bu zat bir de "Kulüpler Birliği Başkanı!.." Vatan'ın "aynı günkü bir başka haberinde ise", olayın bir "başka yönü ile ilgili" haber de var: "Müftüoğlu'nun Emre'nin Tolga ile ettiği kavgayı izlediğini gören Yıldırım, hakemi fırçalayarak yıldızının kart görmesini engelledi. Mücadelenin devre arasında sarı kartı cebinde olan Emre Belözoğlu ile G.Antepli Tolga soyunma odasına giderken, neredeyse gırtlak gırtlağa geliyordu. İkili arasındaki sözlü tartışmayı uzaktan izleyen Kuddusi Müftüoğlu, tam iki futbolcuya da 'cezayı' kesecekken, durumu fark eden başkan Yıldırım, 'Emre ikinci sarı kartı görmesin' diye kendini öne atıp, hakemle diyaloğa girdi. Müftüoğlu'nu 'Dikkat et' diye uyaran Yıldırım, tecrübesi ile tartışmanın seyrini değiştirirken, başkan koridorda 15 dakika boyunca bekledikten sonra Şeref Tribünü'ne çıktı. Böylelikle F.Bahçe'nin milli yıldızı Emre de kart görmekten yırttı." Buyurun, "olayın vardığı haberlere, yorumlara, iddialara bakın"; bir büyük kulübün başkanının, bir Kulüpler Birliği Başkanı'nın yıllardır "önlenemeyen" bu tutumu, "futbolumuzu hangi duraklara getirdi" ve dahası başkaları tarafından da "örnek de alındığı için", hangi duraklara götürecek?.. "Bu tip olaylarla ilgili talimat maddelerinde" çok ama çok "komik" cezalar olduğu için, üstelik Disiplin Kurulları ile Tahkim Kurulları da "saygı" yüzünden mi, "korku" yüzünden mi bilmem, "bütün kulüp başkan ve yöneticileri talimatlar önünde eşittir ama bazıları daha eşittir" şeklinde düşünerek, "ceza adaletini öyle uyguladıklarından", bu defa da "komik" bir ceza verilecek ve "bu komik cezalar yüzünden" yakın bir zamanda "hakaretler, tehditler" tekrarlanacaktır!.. Yazımı "buraya kadar" okuduklarında, okuyucularım diyeceklerdir ki; "Sen de korkuyorsun; bu sözleri söyleyen zatın adını bile yazamıyorsun!.." Evet, "korkudan tiril tiril titriyorum", onun için yazamadım!.. ". mı" acaba?.. Türk futbolunda, Türk sporunda "Aziz Yıldırımlar ve Aziz Yıldırım gibiler" hep oldular; "Spor Teşkilatları ve Federasyonlar böyle yaptığı" ve de "Oğuz Sarvan gibi" Merkez Hakem Komitesi Başkanları "kendisine, komitesine ve hakemlerine ağız dolusu hakaret eden" kulüp başkanları ile (Örnek; Yıldırım Demirören), onları mahkemeye vereceğine, "bir hafta sonra" gidip, yan yana maç seyrettikleri için, olmaya da devam edeceklerdir!.. Elbette hakaretlerin, tehditlerin sahipleri ortada ama "hakaretlerin ve tehditlerin dozunu arttırarak sürmesinin sorumluları" kim?.. Spor teşkilâtının, federasyonların ve federasyonların disiplin ve hakem kurullarının başkan ve yöneticileri, aynaya bakın; sorumluların kimler olduğunu çok iyi göreceksiniz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.