Hakem de hakem… Ama nasıl hakem?

Sesli Dinle
A -
A +

Hakemle yatıp, hakemle kalkıyoruz… İş o kadar ileriye gitti ki, ülkenin en büyük kulüplerinden birinin başkanı “Seçimler yaklaşıyor, Türkiye’yi karıştırmak isteyenler var” diyerek, “bir maçın hakemlerini” de “karıştırıcıların maşası” hâline sokuverdi!..

 

TV’lerin spor ekranları, gazetelerin spor sayfaları “hakemleri infaz etmek için” ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Ve de ne yazık ki, hakemler de “hedefe konmak için” ellerinden geleni artlarında bırakmıyor ve “onların ‘yıkım’ reytinglerine, tirajlarına kaymak sürmekte” yarışıyorlar!..

 

Federasyonlar çaresiz, TV ekranları ve gazete sayfaları, tribünler insafsız ve de tablonun diğer tarafında olan yönetimler, teknik adamlar ve futbolcular “mal bulmuş mağribiler” gibi “ayaklarına adar gelen’ kurtuluş şansına sarılarak” akşamdan sabaha, sabahtan akşama “Hakemler de hakemler” diye yarışıyorlar!..

 

Bugünlere gelinmemesi için çare vardı ama “eyyamcı federasyonlar” o çareyi uygulamaya cesaret edemediler… 

 

“Rabbena, hep bana” diyen ve “bu yolda sınır tanımayan”, Federasyonlara, komitelerine, rakiplerine ve de başta da hakemlere akıllarına ve ağızlarına geleni söyleyen yöneticilere verilen cezaları hafiflete hafiflete, “İş olsun torba dolsun” zafiyetinde tutan talimatlarla hakemliği “kum torbası hâline getirip” ortada ve de Erman Hoca’nın insafına bıraktılar!..

 

Şimdi, “darmadağın edilmiş, yenilmiş, bitirilmiş hakemler sahnesinin oyuncularının yaptıkları hatalar” sebebiyle, 6,5 aylık Mehmet Büyükekşi Federasyonu’ndan hesap sormaya kalkanlara söylenecek iki kelime var; “El insaf!..”

 

Bu arada, “çok başka” bir garipliğe de değinmek istiyorum…
Spor / Futbol programlarına çıkan “bazı” arkadaşlarımız, “Hakemler üzerine ‘her büyük maç gecesi’, çeşitli ekranlarda saatlerce konuşurken”, bir türlü “hakem” kelimesini “doğru” telaffuz edemiyorlar. Nedense, “programı yöneten arkadaşlar da “bu telaffuz hatasını düzeltmeleri için” onları ikaz etmiyorlar.

 

Hâlbuki RTÜK’ün “Türk Dil Kurumu’nun da onay verdiği” bir “Telaffuz Sözlüğü” var… Sözlük internette de var.

 

O Sözlük, “a” ve “â” harfleri arasındaki “vurgulama” farkını uzun uzun anlatıyor.

 

O anlatım, “Hakem” kelimesinin ilk “Ha” hecesinin, “Hâkim” kelimesinin ilk “Hâ” hecesi gibi okunmaması gerektiğini ortaya koyuyor.

 

“Ha” hecesi “kısa vurgulu” / “Hâ” hecesi “uzun vurgulu” okunmalıdır ki, Hakem ve Hakim kelimelerinin ilk hecelerinin arasındaki “söyleniş farkı” ortaya çıksın!..

 

Bazı arkadaşlarımızı biraz üzeceğim ama “akşamdan sabaha ‘Hakem’ kelimesini telaffuz edenlerin ‘Hakem’i, Hâkim gibi söylemeleri” biraz da değil “epeyce” komik oluyor!..

 

Hadi bu tartıda “özel televizyonlara” biraz daha anlayışlı davranalım ama “milletin ve devletin ekranı olan” TRT’de, “bu hataların yapılmamasını” istemek ve bekleme hakkımız değil mi?..
Ve de “Telaffuz Sözlüğü olan” RTÜK’ten, “bu konuda hassas olmasını ve uyarılarda bulunmasını” istersek de haksız mı oluruz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.