Ciddi ciddi düşünmeye başladım; "Acaba, hakemleri korumak ve savunmak için bir platform mu kurmak gerekiyor?.."
Sporun "âkil" adamlarının, hukuk adamlarının, kalem adamlarının, özellikle "psikoloji ve sosyoloji ile ilgili" bilim adamlarının "gönüllü olarak yer alacağı" bir platform!..
Hakemler, sahipsiz!..
Hakemler, hatta "Vurun abalıya" modundan "Vurun kahpeye" moduna geçilmişçesine "linç ediliyorlar!.."
Hakemler, "onlara sahip çıkması gerekenler" tarafından, "zoru gördüklerinde" anında satılıyorlar!..
Hakemler, "onları eğitmesi ve yönetmesi gerekenler" tarafından kullanılıyor, sıkılıyor, sonra "posası çıkmış" limonlar gibi bir kenara atılıyorlar!..
Hakemler, "gözü dönmüş kulüpçüler", kalemlerini "kulüplerin emrine vermiş", dahası "bazı kulüp başkanlarına kiralamış, satmış" kişiler tarafından durmadan infaz ediliyorlar!..
Hakemler, "reyting / tiraj" yarışmalarında insafsızca yok ediliyorlar!..
Hakemler, TV'lerde, gazetelerde "kendi meslektaşları" eski hakemlere yem oluyorlar!..
Hakemler, aralarına sızan ve "menfaat" ya da "korku / baskı tüneli" etkisi ile "düdük çalan ya da çalamayan" bazı hakemler tasfiye edilmediği, edilemediği için, "onlarla aynı terazide, aynı kefede tartılmanın" bedelini "hep beraber" ödemek zorunda bırakılıyorlar!..
Hakemler, kapalı kapılar ardında, "korunmaları, savunmaları için kurulmuş olan" kendi derneklerinde birbirlerini yiyorlar!..
Hakemler, "derneklerinin, kurulduğundan beri milletvekili seçilmek, bol bol gözlemcilik, temsilcilik almak için kullanıldığını" ve "bir menfaat savaşı platformu hâline geldiğini gördükleri için" ümitsizler!..
Hakemler, federasyonların, onların hakem / disiplin / tahkim kurullarının "büyük kulüpler", ondan da öte "büyük kulüplerin bazı başkan ve yöneticileri tarafından" tam bir "baskı / korku tüneline sokulduğunu" yıllardır yaşayıp gördüklerinden, "kendilerine sahiplenilmesi ve korunmaları" konusundaki ümitlerini de tamamen kaybetmiş durumdalar!..
Hakemler, "böyle bir çirkef batağında" kendi başlarına ve yapayalnızlar!..
Hakemler de, hepimiz gibi insan; "böyle bir ortamda" hata yapmamak, hata üstüne hata koymamak mümkün mü?..
Kendi, dernekleri korumuyor, kendi federasyonları, Merkez Hakem Kurulları dahil federasyonların diğer kurulları korumuyor, kulüpler korumuyor, spor sayfaları, spor ekranları korumuyor, aksine "infaz için, yok etmek için, linç etmek için" fırsat kollayanlar gazete gazete, TV TV, kulüp kulüp kol geziyor!..
Artık, "dozunda, kararında, insaflı, izanlı, vicdanlı" eleştiriler "reyting yapmıyor, tiraj yapmıyor, dinlenmiyor, okunmuyor", giderek "fanatikleşen, teröristleşen" taraftarlık, "kulüpçü" gözü dönmüşlük, "Testere" filmlerindeki görüntüleri ister hâle geldi!..
"RTÜK'ün nihayet uyanmasından" ve de "sinek ilâcı tesirindeki" spreylere benzeyen açıklamasından belli değil mi?..
İşte onun için diyorum ki; acaba, "sporu, spor olarak seven, sporu korumak ve savunmak için gönüllü olacak" kişilerin yer alacağı bir "Hakem Koruma Platformu" oluşturulabilir mi?..
"Nasıl olacak" sorusundan önce, "Neden olmalıdır" üzerinde birleşilebilinirse, neden olmasın?..
Spor, "sporu kulüpçülük için yok etmeyi bile göze alanlara bırakılmayacak kadar" değerli ve vazgeçilemez bir sosyal olaydır; unutmayalım!..