Galatasaray, çifte lisans rezaletinde bile bile lades demiştir. Federasyon da, oyuncunun sahaya çıkmasına göz yumarak skandala ortak olmuştur…
Galatasaray Yönetimi "cinlik yapayım" derken, "gaflete sarılmış" ve TBF Disiplin Talimatı'nın 11.7'nci maddesine göre alınan "Kadın Basketbol Takımı'nın hükmen mağlup edilmesi" kararının altına parafını bile bile atmıştır; şimdi "çaresizlik içinde" çırpınmaktadır!..
"Federasyonun yaptığı büyük hata" onları kurtaramaz; zira, ABD'li / Bosna Hersekli kadın basketbolcuya "aynı sezonda kıta içi, kıta dışı iki lisans çıkararak" ve bu oyuncuyu "FIBA'nın uyarısına rağmen", dahası üstelik "Türkiye'de yükselen itiraz seslerini de duymazlıktan gelerek" Basketbol Ligi'nde oynattıkları için, "bile bile 'lades' demişlerdir!.."
Şimdi de "bu yüz karası" olayın "baş sorumlusu" Federasyon'a "Kadın basketbolcularımızın hakkı, emeği, teri yendi" diye bar bar bağırıyorlar; olacak şey mi?..
Galatasaray Başkan ve yöneticilerinin bu skandalda "sadece bir doğruları var"; o da "Basketbol Federasyonu Başkanı'nın istifa etmesi" talepleri!..
Zira "onların bildiği gerçeği", Basketbol Federasyonu Başkanı da, yöneticileri de, "profesyonel" görevlileri de biliyorlardı.
Ne var ki, Sözleşmeli Sporcular Lisans, Tescil ve Transfer Talimatının "Kadınlar Basketbol Ligi'nde yer alacak yabancı uyruklu sporcular" ile ilgili 23.2'nci maddesinde "açık açık" yer alan "tescil edilmezler" hükmüne rağmen, "tescil edip, lisans veren" Federasyon, "Bu ikinci lisans bir hata ile verilmiştir, geçerli değildir, bu lisansla kadın basketbolcuyu oynatamazsınız" tebligatını kulübe yapmamış, dahası, hakemlere de "bu yönde talimat vererek", o lisansın "müsadere edilmesini" ve oyuncunun "sahaya çıkarılmamasını" sağlamamıştır!..
Şimdi utanmadan, sıkılmadan "Başkan da, Genel Sekreter de olayı bilmiyordu" açıklamalarını yapıyorlar ve "Hata yapmış" denilen bir görevliyi "feda ederek", bu skandalı örtbas etmeye çalışıyorlar!..
Rezaletin altını "kalın çizgiler" ile çizmek gerek; bütün basketbol camiasının bildiği ve tartıştığı konuyu, üstelik Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile yönetici Mahmut Uslu'nun "sağır sultanın bile duyduğu" maçtan önceki "Galatasaray bu oyuncuyu oynatırsa hükmen yenilir" açıklamalarını "duymayan (!), duymadığı (!) için müdahale etmeyen bir Başkan ve Genel Sekreter var, ortada; gelin de onlara inanın, güvenin, artık!..
Türk basketbolunda bugün cevabı aranan soru şu; bu tablodan "resmen" ve "alenen" bir "kumpas kokusu" gelmiyor mu?..
Ey Harun Erdenay, "biraz vicdan ve izan sahibi isen", istifa etmen gerekir!..
Ey Dursun Özbek, sen de "biraz vicdan ve izan sahibi isen", nasıl "Federasyon Başkanı'nın istifasını istiyorsan", hemen ama hemen "Kulübünün basketbol şubesinin sorumlu yöneticisi Can Topsakal'ın da istifasını" istemelisin!..
Türk sporu "şiddet / şike / doping / ayrımcılık gibi" evrensel spor suçlarından arındırılmak istenirken, basketbolumuzun böylesine bir rezalet girdabına, "bizzat Federasyonun ve ülkenin en büyük kulüplerinden birinin imza ve parafları ile yuvarlanmasının müsebbipleri" cezasız kalmamalı; Spor Bakanlığı ve Genel Müdürlüğü, "müfettişlerini görevlendirerek", bu skandala el koymalıdır!..
Peki, bir soru daha; "Tahkim Kurulu", Galatasaray'ın itirazını görüştüğünde "ne karar verecek?.."
İster misiniz, "hükmen yenilgi" kararını iptal edip, Galatasaray'a "para" ve mesela "bir puanı silme" cezası versin; "iki taraflı hatanın kabulü" ile "ortada" bir karar olmaz mı?..
Tabii, "itirazı reddedebilirler" de, dahası "maçın tekrarına" da karar verebilirler, hatta binde bir ihtimalle "itirazı kabul" de edebilirler; işleri zor; Allah kolaylık versin!..