Hayal bitti!..

A -
A +

         
Şampiyonlar Ligi'nde "yarı final, final oynamak" için gereken şartlar nelerdir?..
Çok basit:
1 - Öncelikle "çok iyi bir kalecin olacak"; Galatasaray'ın "çok iyi" bir kalecisi var mı; yazan çizenlere, yorumculara göre var; var da "Real maçında çok iyi bir kaleci olduğunu" gösterdi mi, gösterebildi mi; hayır!..
Hadi, birle, üçü bir yana koyayım; Muslera "çok iyi bir kaleci gibi oynayabilse idi", o "ikinci golü" yer miydi?..
2 - "Sağlam" bir defansın olacak; daha "olmamış" ve her an hata yapabilen bir Semih'le, "eğreti bek" Riera ile, "gidip gelemeyen" ve de "fiske yese" yerlerde kıvranan Eboue ile Real önünde "Galatasaray'ın en iyi adamlarından biri olmasına rağmen", hemen her maçta "risk tiryakisi" olduğundan "saatli bomba gibi" gollük hatalar yapabilen Dany ile "sağlam bir müdafaa" olabilir mi; olmadığını, olamayacağını Real önünde çok iyi gördük!..
3 - Orta saha ve ön libero pozisyonlarının, "bir körük gibi", defansı rahatlatacak, forvetlere top taşıyacak, dahası, "Real Madrid gibi bir takımın evinde" onun "zafiyetleri olan" defansını "az adamla yakalayarak" gol ve goller atabilmek için "hızlı hücuma çıkacak" adamlarla dolu olması gerek.
Galatasaray'da ise, topu tutan, eveleyip geveleyen, "iş işten geçtikten" ve rakip "bütün adamlarıyla defansif yerlerini aldıktan sonra forvetlere top veren" Selçuk ve "birkaç adamı geçtikten sonra top vermeye meraklı" Hamit ile Real önünde "hızlı hücumu beceremedi" ve aksine özellikle Hamit'in kaptırdığı toplarla "çok tehlikeli" karşı ataklar yedi!..
Sadece Melo, kimsenin beklemediği kadar "müthiş bir mücadele verdi, faydalı, dikine ve hızlı hücumlara çıktı" ama o da "final pasları" yerine "şut denemeleri yapınca" Galatasaray'a gol getiremedi!..
Sneijder, "böyle" bir maçta "Sneijder olacak fizik güce henüz sahip olamamıştı", sahada sadece "ismi dolaştı" ve ikinci yarıya çıkamadı!..
4 - Forvetlere gelince, Fatih Hoca haklı, "Böyle maçlarda yakaladığını atacaksın"; zira "elin oğlu atıyor, sen atamadın mı, telafisi yok"; Çarşamba gecesi Galatasaray "bunun dersini" bir defa daha aldı, gelecek yıllar için "tecrübe kazandı!.."
Drogba, "daha tam Drogba olamadığı için" hatta "kolay gol yapabileceği" bir iki fırsatı "karavana" ile geçti, Burak ise, "çok hatalı bir şekilde" yapılıp gelen "Ronaldo ile tartılmanın ağırlığı ve baskısı" altında ezildi, kolay marke edildi, hayalet gibi sahada gezdi!..
5 - "Takım oyununa gelince", daha dün bir, bugün iki, Terim'in "yeni kadrosu", ancak "bu kadarını" yapabildi, "yarı final için, Real gibileri elemek için" daha alınması gereken "çok uzun bir yol var"; zaman gerek, imkân gerek, "o kalitede oyuncular" gerek!..
Geçen hafta yazmıştım; "Umut; Real'i yenmek, hayal; Real'i elemek" diye, "umut" İstanbul'daki maçın sonuna kadar devam edecek, "hayal" ise "bitti!.."
Zaten "hayal olarak kalmaya da mahkûmdu!.."
"Ya hakem" diyecek okuyucularım olacak; sahadaki hakem de "böyle bir maçı hak edecek" cinsten değildi. Drogba'ya, Burak'a sarı kartları gülünçtü, hele Burak'a gösterdiği kart "bir penaltıyı ve Galatasaray'ın muhtemel bir golünü yediği gibi, Burak'ı rövanşta oynamamaya da mahkum etti" ki; Real'in "bunlara ihtiyacı" yoktu!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.