Kıbrıs Rumları'nın "emeklilerle takviyeli kasaba takımı" görüntüsündeki şampiyonu önünde seyrettiğim Trabzonspor beni üzdü!.. Hem skor olarak, hem de ondan çok daha önemlisi "oynamadığı, oynayamadığı futbol" olarak!.. Gönlümüz istiyor ki ve "elbette" Trabzonspor gelecek çarşamba gecesi Trabzon'da "yeterli sonucu alarak" bu "zayıf rakibi" eleyecektir, amma. Sonrası?.. Kimse çıkıp da "daha mevsim başı" falan filan mazereti ve bahanesinin arkasına sığınmasın!.. Bu kadro ve bu yabancılarla, Trabzonspor belki Süper Lig'de iş yapacaktır, belki, "büyük işler" de yapacaktır ama, Avrupa Kupaları'nda??? İşte, Rum Şampiyonu ile oynanan maçtaki görüntü, "bu sorunun cevabında" bizi şüpheye, tereddüde ve da açıkçası ümitsizliğe sürüklüyor!. Bakalım "yeni golcü" Tomas Jun nasıl çıkacak? Ama Jefferson'lar, Eller'ler, Trabzonspor'u "Avrupa Kupaları'nda iş yapacak bir kadro hâline getirecek" oyuncular değiller!. "O pahalı, bununla pazarlıklar sürüyor, beriki gelmiyor" denile denile, sonunda "az parayla ancak bu kadarı olur" noktasına gelinen oyuncularda "karar kılınması", ne yazık ki "sadece Trabzonspor'un değil", biraz biraz "Fenerbahçe hariç" bütün Türk kulüplerinin zaafı!.. Ne kadar para, o kadar köfte!.. Aslında, Güney Amerikalarda, Afrikalarda "öyle gençler var" ki, işte bu "ne kadar para" dediğimiz miktarlarla alınabilir ve de "biraz sabredilebilir ve şans verilirse"; işte size "8 milyon euroluk" Appiah'lar olurlar!.. Güney Amerika Kupaları'nda, Brezilyalılara, Arjantinlilere duman attıran milli takımlar, kulüp takımları var!.. O ülkelerde "bizim gücümüzün yeteceği" nice "genç ve iyi futbolcular" var!.. Ama biz, "menajerlerin elinde" oyuncak oluyor, "futbolu bizim kulüpte bırakacak yaşa gelmiş" futbolcuların peşinde koşuyoruz!. Zira, hiçbir kulübümüzde, yarına dönük, istikrarlı bir "transfer sistemi" oturmamış !.. Bıraktım, "yabancı futbolcuları", Türkiye'de öyle gençler var ki, "biraz sabredilse, biraz şans verilse", Saidou'dan da, Jefferson'dan da, Eller'den de, hatta belki de İliç'ten de, Nobre'den de, benzerlerinden de çok daha iyi olacaklar, olacaklarını gösterecekler; ama nerede o cesaret, nerede o sabır?.. Defansında "inanılmaz hatalar yapan", orta sahası "perişan" görünen, forveti "Fatih Tekke'ye dayanan" böylesine "futbolsuz" bir Trabzonspor'u görmek, doğrusu ya benim için büyük hayal kırıklığı oldu!.. Şenol Hoca'nın "her şeye rağmen" bir şeyler yapacağına ve Trabzonspor'u "Süper Lig'in en iddialı ekiplerinden biri hâline getireceğine" inanıyorum!. Ama açıkça görülüyor ki, "futbolcu satmakta" iştahlı görünen yönetim, futbolcu alırken "elini cebine atmakta" iştahsız ve "bu yüzden", mevcut kadro yıllar sonrasında hak edilen "Şampiyonlar Ligi'ne katılma şansını" iyi kullanamayacak; yazık!..