Beşiktaş’ın yarın genel kurulu var, “yeni başkan ve yönetim” seçilecek.
Ne var ki, adaylardan biri, “disiplin kurulluk iddialar içinde” istifa eden bir Başkan’ın “başkan vekilliğini yapan” bir yönetim kurulu üyesi…
Ve de, “yönetim kurulu asil üyeleri” kurulun aldığı her türlü karardan ve her türlü harcamasından” müşterek ve müteselsilen sorumludurlar!..
Yani, ortada “müteselsil kefillik” durumu var. O aday, başkan seçilirse, ne olacak?..
İlginç bir tablo; Beşiktaş için hayırlısı neyse, o olsun!..
Bir söz vardır; “Yükselen deniz ile birlikte bütün tekneler yükselir.”
Bu sözün tersi de doğrudur; “Alçalan denizde tüm tekneler aşağıya doğru iner.”
Bu sözlerde “Denizin yerine futbolumuzu ve Türkiye Futbol Federasyonu’nu koyun… Tekneler yerine de kulüplerimizi…”
İşte bugünün Türkiye’sinde futbol tablomuz!..
Ama “konuşulan, yazılan çizilen, yorumlanan futbol tablomuzda ‘bu sözleri’ temele oturtan” yok; kulüp başkanları, sözcüleri birbirini yiyor, MHK’lar, hakemler yerin dibine sokuluyor, arada hocalar da hedefte; sorunun çözülmesi bekleniyor…
Üzülerek yazıyorum; daha çoook beklenir ve de düzelmez…
Zira “deniz yükselmiyor”; yükselemiyor… Deniz, “Ben kimseden korkmam, sokaktan geldim” zihniyeti ile yükselmez, yükselemez…
“Yabancı hakem” isteyenler konuştukça gülüyorum…
Yabancı hakemlerin getirildiği süreçte, Tercüman gazetesinin Ankara bürosunda “spor şefi” idim, Necip Kapanlı ve Doğan Erşavaş kardeşlerim de yardımcılarım…
Federasyon Başkanı rahmetli Orhan Şeref Apak ve Merkez Hakem Komitesi Başkanı da rahmetli Halim Çorbalı idi…
Çorbalı, Balkanlardan, çoğunluğu Yugoslavya’dan gelen yabancı hakemleri, “Edirne gümrük kapısından girdikleri andan itibaren” korumaya alırdı…
Zira Kapalıçarşı’dan alınan “deri ceketlere tutkundular” dahası, gece otellerindeki odalara gönderilen hanımlar da cabası…
O günleri yaşayan bir gazeteci ve spor yazanı olarak, şunu da söylemek zorundayım; “gelecek yabancı hakemleri” gönderecek federasyonlar, kendi liglerinin maçları varken, neden “iyi hakemleri” bize göndersinler ki?..
Ayrıca, Türkiye’de hakemlerin içine düşürüldükleri hâli pürmelal ortada iken, “hangi ‘aklı başında ve kaliteli’ hakem” ülkemize gelmek ister?..
Yabancı futbolcu; yetmiyor…
Yabancı hoca; yetmiyor…
Şimdi de “gene” yabancı hakem istenmeye başlandı; yetmeyecek…
Acaba, “yabancı yönetici” de ithal etsek mi?..
Öcal Uluç'un önceki yazıları...
Yönetici olacak kişilerin futbolun içinden gelen birileri olmalıdır. Hakemler ise; futbolculardan seçilmelidir. Ki; oyuncunun numara yaptığını anlasın.