Galatasaray Kulübü'nün, Futbol Federasyonu ve kurulları ile ilgili olarak yaptığı açıklama tam bir skandal!.. "Haksız" bir bildiri mi; hayır; "haklı tarafı çok olan" bir bildiri!.. Ama "haksız!.." Gülmeyin; bu yazdıklarımda çelişki yok!.. Bir; "Futbol Federasyonu'na karşı yayınlanan" bildirinin, "öz olarak değil söz olarak" yani, üslup olarak "son derece" yanlış ve hatalı olduğu ortada ve bu "üslubun" Galatasaray gibi bir kulübe yakışmadığı da ortada!.. İki; "böyle bir bildiriyi", Türkiye'de "en son yayınlayacak iki kulüpten" birinin Galatasaray olduğu da ortada!.. (Zira, Galatasaray için, "hakem hataları ile kazanılanların, hakem hataları ile kaybedilenlerden çok fazla olduğu" ligin başından beri "maç maç yapılacak" bir "teknik araştırma" sonucunda kolaylıkla anlaşılacaktır.) Galatasaray başkan ve yönetimine "Galatasaray'a yakışacak soğukkanlılığı, olgunluğu, ağırbaşlılığı unutturan" bir "üslup ile" yayınlanan ve de mesela "Antalyaspor gibi, Konyasspor gibi, Ankaragücü gibi, Gençlerbirliği gibi" bir Anadolu takımının yönetimi tarafından yayınlansa "özünde haklı olunacak" ve de altına "tabii üslubu değiştirildiği takdirde imzamı bile atacağım" böyle bir bildirinin "alelacele" Galatasaray resmi sitesine konulmasının sebebi açıktır: Galatasaray Yönetimi "hedef saptırmak istemekte" ve camiası önünde, "hedeften kendilerini kaldırarak" oraya "federasyon ve kurullarının konulmasını sağlamaya", dahası "gelebilecek seyircisiz oynama cezasını göz korkutarak önlemeye" çalışmaktadır!.. Durum "apaçık" ortadadır: Bir; Şampiyonlar Ligi ve en az 15 milyon euro gelir kaybedilmiştir!.. İki; Fortis Türkiye Kupası ve oradan gelecek gelir kaybedilmiştir!.. Üç; Türkiye Süper Ligi şampiyonluğu, hatta "gelecek sezon Şampiyonlar Ligi yolunu açacak" olan "ikincilik" bile tehlikeye girmiştir!.. Dört; UEFA Kupası konusundaki ümitler de iyice azalmıştır. Zira; "her yediği tokada karşılık öbür yanağını çeviren" bir hocanın yönetiminde, "saha dışı ve saha içi disiplinin yerine", tam olarak "bir başıboşluk düzeni" kurulmuş bir kadro vardır ortada ve bu kadronun bu hoca, bu kaptanlar ve de bu futbol yöneticileri ile "neleri yapamayacağı" giderek daha iyi anlaşılmaktadır!.. "Son maçta da görüldüğü gibi", daha "birinci dakikada" yardımcı hakeme bağırmaya başlayan, "sorumsuzca ve üst üste sarı kartlar görerek" böyle bir zamanda "kırmızı ile sahayı terk edecek", gelecek hafta da oynayamayacak kadar "pervasız" kaptanlara ve futbolculara, hâlâ bunlara seyirci kalan, önleyemeyen, aksine "bu oyuncuları savunan" yöneticilere sahiptir Galatasaray!.. "Yatağında dönerken (!)" ya da "kaldırımda yürürken (!)" bile sakatlanacak kadar "narin ve naif" futbolculara sahip ve de bu duruma "deva bulamayan", bu yüzden "sürekli olarak sakat futbolcuları, sağlam futbolcularından fazla olan" bir kadroyla, koca bir sezon "dünya futbol tarihinde görülmemiş bir dram-komedi karışığı" senaryoyu sahneye koyan bir Galatasaray vardır ortada!.. Ve Adnan Sezginlerle, Haldun Üstünellerle, onların "elimizin altında olsun" diye getirdiği "takımı dördüncü-beşinci olduğunda" nerede ise "Başarılıyım" diye "zil takıp oynayacağını gösteren" bir hocayla "daha iyisi yapılamayacağı" anlaşıldığı için, Galatasaray Başkan ve yönetimine "hedef saptırmaktan başka bir yol kalmadığı" da ortadadır!.. Bu tablonun baş sorumlusu, "Sezgin-Skibbe ikilisinde ısrar eden" ve "116.5 milyon euroluk" Galatasaray kadrosunu göz göre göre bu hâle getiren Adnan Polat ve ona "ne yapıyorsun arkadaş" diyemeyen Galatasaray Yönetimidir!.. Geliyorum; "üslûbu değiştirildiği takdirde, bir Anadolu kulübü yayınlasa altına imzamı atacağım" dediğim bildiriye; bu bildirinin özü haklıdır!.. Bir; bu Federasyon cesur da değildir, şeffaf da değildir; inisiyatif sahibi de değildir; "güçlü" rüzgarlara göre "yön değiştiren" bir Federasyondur!.. Kaçıncı defadır soruyorum; nerededir İDDAA'nın "şu şu maçlar anlaşmalı oynandı" diye başvuru yaptığı karşılaşmalarla ilgili olarak "ne" yapıldığına dair "tatmin edici" açıklamalar?.. Neden, "bir kulüp başkanı" çıkıp da "Artık bazı hakemlere karşı koyduğumuz ambargoyu kaldırıyoruz, Merkez Hakem Kurulu artık her maça her hakemi verebilir" dedikten sonra "bu talimata uygun" olarak başlatılan uygulamaların Federasyonun ve MHK'nın üzerine düşüreceği gölgeler düşünülmemiş ve hesaplanmamıştır?.. MHK'nın "hakem atamaları ve değerlendirmelerinde düştüğü" hazin durum ortadadır!.. "Galatasaray'a ve Beşiktaş'a gelince", takla üstüne takla attırılan talimatlar ve "seyircisiz oynama cezası verilmesin" diye "inceden inceye ayarlanan" temsilci raporları yüzünden, "federasyon kurullarına" ve de elbette Hukuk Kuruluna, Gözlemci ve Temsilciler Kuruluna, Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna güvenmenin "artık" imkânı kalmış mıdır?.. Tekrar tekrar tekrarlıyorum; çok açıktır ki, Galatasaray'ı "bu hâle" Adnan Polat'ın "Adnan Sezgin" ve de Futbol Federasyonu'nu bu hâle Mahmut Özgener'in "Oğuz Sarvan ve Kemal Dinçer" tutkuları getirmiştir, çok yazık!..