Her kuşun eti yenmez!..

A -
A +

Açık göz "misafir" ev sahibini sustururmuş!.. Fenerbahçe yöneticileri de tam o misal!.. Şampiyonlar Ligi'nde "kendileri gibi" Türkiye'yi temsil edecek Trabzonspor'un, bu yıl son haftaya kadar "kendileri ile beraber" şampiyonluk kovalayan Karadeniz ekibinin, gelecek sezona "bu yıl kaybedilen şampiyonluğu kazanmak" parolası ile girecek olan Türk futbolunun dördüncü büyüğünün, "en iyi oyuncularından birini" daha bir yıllık mukavelesi varken, "yönetimle bir kelime konuşmadan" futbolcunun "kafasını çelmek ve karıştırmak için" her şeyi yapacaksınız, buna "çok haklı bir şekilde tepki gelince", bu defa da çıkıp "bu tepki neden" diye "şaşkın ve öfkeli bir şekilde" soracaksınız; olacak şey mi? Az daha unutuyordum, bu arada da "pişkin pişkin" bir de Trabzonspor yönetimini, "camiası ve taraftarları önünde", yöneticiliği bilmemekle, Trabzonspor'a zarar vermekle suçlayacak, "Gökdeniz'i, bu yıl bize verirlerse kâr ederler, yoksa gelecek yıl bedavaya alırız, zaten bu yıl da kafası karışan Gökdeniz onlara yâr olmaz, doğru dürüst futbol oynamaz" diye akıl vermeye kalkacaksınız; olacak şey mi? Trabzonspor, Galatasaray, Beşiktaş kalksa sizin futbolcularınıza, mesela Hooijdonk'a, Nobre'ye, Tuncay'a "aynı şeyi yapsa" ne yapardınız? Sporun "her türlü ilkesine, etik değerlerine aykırı olan" bu "zeytinyağı gibi üste çıkma olayını" bütün Türkiye ibretle izliyor!. Kendileri çıkıp "başkanlarının ağzı ile" ve açık açık "Biz Hâluk Ulusoy'u istemiyoruz" deme haklarını kullanıyorlar ama hiç sıkılmadan, yüzleri kızarmadan kalkıp "Biz Ulusoy'u destekliyoruz" diyen Trabzonsporlular'a "8 puan geriden gelip şampiyon olduklarına bakmadan", çamur atıyorlar, "Korundular, elbette destekleyecekler" demek insafsızlığını gösteriyorlar!.. Bu nasıl bir zihniyettir, bu nasıl bir kafadır, bu nasıl yöneticiliktir? "Biz büyüğüz, bize her şey serbest, bize kimse bir şey yapamaz ve söyleyemez" demeye getiren Fenerbahçeli yöneticiler çok iyi bilmelidirler ki; "Trabzonspor öyle dişlerine göre" bir camia ve kulüp değildir!.. Yıllardan beri "hovardaca" oraya buraya saçtıkları milyon dolarlarla, Trabzonspor'dan, "onlar istemedikçe" değil Gökdeniz'i, hatta bir çöpünü bile alamazlar! "Futbolcunun kafasını çelmeden", oturup "öncelikle ve adam gibi" Trabzonspor Başkanı ve yöneticileri ile konuşsalardı "onların görüşlerini aldıktan sonra" tekliflerini yapsalardı, "eğer kabul edilebilir, mantıklı ve iki kulüp için de yararlı olacak bir tablo ortaya çıkmışsa", belki de "bu iş olabilirdi"; ama "önce futbolcunun kafasını karıştıracak, kulübü ile anlaşmak için masaya oturmuş olan futbolcuyu kandıracak rakamları kulağına fısıldayacak", sonra da medya aracılığı ile "Trabzonspor yöneticilerine ders vermeye kalkışacak" ve "Futbolcu bize gelmezse zaten kafası karışık olacağından Trabzonspor'a faydalı olamayacak" mesajları gönderecekler ve "bu baskı içinde" transferi gerçekleştirmeye çalışacaklar; insanın içinden hem de "en hafif" tabiri ile "Alın da kaçan mı" demek geliyor!.. Meydan o kadar boş değil ve herkesin haddini bilmesi gerek!. Çarşamba günkü yazımda, Türkiye Spor Yazarları Derneği yönetimine "Bir kurs açalım ve yönetici olduklarını, hem de büyük yönetici olduklarını zannedenlere, yönetici nasıl olunur dersleri verelim" teklifinde bulunmuştum; ne kadar haklı olduğum her gün "enteresan ve garip örneklerle ortaya çıkıyor!.." Bilmem ki, daha ne bekliyoruz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.