İki kara delik!..

A -
A +

Haberin başlığı; "Gelir gelmez gecelere aktı!.." Haberin girişi; "Jo, ayağının tozu ile soluğu İstanbul gecelerinde aldı." Bu haberi, Galatasaray'ın "yeni transferlerinden"Brezilyalı Jo'nun İstanbul'a gelmesinden 2-3 gün sonra, Vatan'in internet gazetesinde "bu başlık"ile ve de "Bora Engin - Vatan"imzası ile okudum. Şimdi "bu başlık"ve "bu giriş" ile haberin devamında "ne"bekliyorsunuz; genç Brezilyalı futbolcunun "İstanbul gecelerinde sabahın erken saatlerinde o bar benim, bu bar senin ve de yanında güzel hatunlar olarak dolaştığını ve de alkol duvarını aştığını" duyuran birkaç parağraf değil mi?.. Üstelik de haberin yanında "böyle bir gecenin sonunda"bir otomobilin yanında çekilmiş "karanlığımsı" bir de fotoğraf varsa?!.. Haber devam ediyor; "G.Saray'ın Manchester City'den transfer ettiği Brezilyalı golcü Jo, ayağının tozu ile soluğu İstanbul'un en ünlü restoranlarından olan Zuma'da aldı. Manchester City'de birlikte oynadığı Elano ve ailesinin misafiri olarak yemekte ağırlanan genç golcü, gece bitiminde patlayan flaşlar karşısında şaşkınlık yaşadı. Daha sonra Elano ve ailesi ile vedalaşan Sambacı, Yeşilköy'de bulunan oteline döndü." Buyurun yandan yakın ve "gazeteciliğin ne hâle düşürüldüğünü" görün!.. Bir "İstanbul gecelerine akış" başlığına ve haber girişine bakın, bir de "eski takım arkadaşı ve kendisi gibi Brezilyalı olan Elano'nun eşi ile birlikte, İstanbul'un en nezih lokantalarından birinde yenilen bir akşam yemeğine" bakın; demez misiniz ki; "El insaf, spor ve medya etiğine bu nasıl bir sinkaf?.." Ey sevgili kardeşim ve değerli meslektaşım İbrahim Seten, söyle bana, "bu tablo", mesleğe de, gazeteciliğe de, Vatan'a da yakışıyor mu?.. Senin sayfan "böyle yaparsa" başkaları ne yapmaz? Sevgili Seten darılma, "bunu sadece senin sayfan yapmıyor"; en büyüğünden, en küçüğüne, en itibarlısından, itibarlı olmaya pek dikkat etmeyenine kadar hemen hemen bütün medyamız, "öyle ya da böyle" yapıyor; hele hele "internet gazetelerinde" o kör olası "tıklanma yarışı"yok mu; "her şeyi" yaptırıyor!.. Eskiden okuyucu için, "itibarlı gazete - itibarı düşük gazete farkı" vardı ve "sayfalarından, haberlerinden, başlıklarından"bu fark "hemen"kendini belli ederdi; şimdi "fark kapanmaya başladı", böyle giderse çok yakında "hiç kalmayacak"; işte üzüldüğüm bu!.. HHH Ertuğrul Özkök, "Erman Toroğlu'nun ekranlardan silinmesi ile ilgili çabalara ve kampanyaya karşı olduğunu anlatan" yazısında diyor ki: "Aslında sadece ona değil, Türkiye'nin bütün renkli insanlarına karşı muazzam bir cadı avı kampanyası sürdürülüyor. Yıllardır komplekslerinin altında iki büklüm çete savaşı vermiş vasatlar ittifakı, düzenli ordu haline gelip taarruza kalktı. Farklı olan, renkli olan, başarılı olan ne varsa, kim varsa ezilip geçilecek. İç tüzüklerinin birinci maddesi şu: 'Bu mahalleden farklı bir rol modelinin çıkmasına izin verilmeyecek.' Bütün renkli insanlara 'Ya uy, ya terk et' denilecek. Uymayan da yok edilecek." Çok doğru söylüyor, Özkök; bazılarının fikirlerine, görüşlerine, üslûbuna karşı olabiliriz, eleştirmek en tabii hakkımız ama, "yok etmek"; işte o bambaşka bir şey!.. "Haksız olduğuna inandığım" bazı yorumları ile "hakem camiasını yıprattığını" ve de bu yorumların "tribünleri hakemlere karşı negatif enerji ile doldurduğunu" düşündüğümden Erman Toroğlu'nu çok eleştirdim, zaman zaman da çok ağır eleştirdim, ama hiç bir zaman "ekranlardan, sayfalardan silinmesini istemek aklımın ucundan geçmedi"; hele hele "yukarılardan bir yerlerden gelen" baskı ve talimatlarla "yok edilmesi"hiç geçmedi!.. Erman Hoca ile ilgili operasyonu eleştirmemizin sebebi budur; "basın hürriyetinin ve 'hür yorum' ilkesinin paspas edilmesinedir"; dahası, "açılmış olan bu yolda"bundan sonra "devletlû şahininin kimin dilini ısıracağı, kimin gözünü çıkaracağı, kimin parmaklarını kıracağı" endişesi yüzündendir, karşı çıkışımız; bugün Erman Hoca'ya, yarın kime, belli mi?.. *** Medyamızda, mesleğimize, güvenilirliğimize, ilkelerimize zarar veren bir çok "kara delik"var; bugün bunlardan sadece ikisini yazabilecek yerim vardı; onları yazdım; başkalarını da yazmaya devam edeceğim!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.