İkinize de saygımı kaybettim!..

Türk Futbol Federasyonu, 23 Nisan 1923’te Türk sporunun ilk teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı’nın kurulmasının ardından Şehzadebaşı’ndaki Letafet Apartmanı salonunda yapılan toplantıda “Futbol Heyet-i Müttehidesi” adıyla kuruldu. 21 Mayıs 1923 tarihinde FIFA’nın 26. üyesi oldu. Kurucu Başkanı Yusuf Ziya Öniş’tir.

 

Yusuf Ziya Öniş, Galatasaray Liselidir, Ali Sami Yen’in kurduğu Galatasaray futbol takımında oynamış ve Galatasaray’ın üçüncü başkanı olmuştur.

 

Spor, futbol ve Galatasaray tarihinde “bu gelişmeler yazarken”, bugüne geliyoruz; çirkinliği, acılığı, “kabul edilemezliği” ortada olan bir tablo var futbolumuzda… 

 

Galatasaray Başkanı’nın başlattığı “hiddet, şiddet dolu söz kapışmasına, ‘ayni hiddet ve şiddette’ Futbol Federasyonu Başkanı’nın cevap vermesi” ne Galatasaray tarihine, ne Türk Futbol Federasyonu tarihine yakışıyor mu, ey Dursun Özbek ve İbrahim Hacıosmanoğlu?..

 

Ne demektir; “Galatasaray Kulübü’ne karşı alınan tavırdan hiç memnun değiliz. Galatasaray’ın puanına göz dikenlerin gözünü çıkarırım. El sürenlerin elini kırarım. Bunu herkes böyle bilsin” tehdidi?..

 

Ve de ne demektir; “Bizi korkutmaya mı çalışıyorsun, biz sokaktan geldik! Biz yarını düşünerek yaşamayız” cevabı?..

 

Sporu, futbolu bilmeye başladığım 7 yaşından beri 82 yıldır, “gönlü sarı kırmızıdan yana olan” bir T.C. vatandaşıyım. 

 

Ve de, 1955’ten bu yana 69 yıldır “spor ve futbol da yazan” bir gazeteciyim; “ikinizin karşılıklı sözleri” beni utandırdı. 

 

Bilmem ki sizlerin, “bu satırları okursanız” okurken, birazcık, evet “birazcık” yüzleriniz kızaracak mı?..
“Tehditkâr” bir Galatasaray Başkanı” ve de “sokaktan gelen” bir Federasyon Başkanı…Soruyorum; nasıl oturuyorlar o koltuklarda ve “bundan sonra” nasıl oturacaklar?..

 

Ve de… Ben, bir gazeteci, bir T.C. vatandaşı ve “gönlü sarı kırmızıdan yana olan” bir spor insanı olarak, sizlere “nasıl” saygı duyacağım?..

 

 

 

 

Okan Hoca’ya mesaj…

 

 

Sevgili Hoca’m, stop… İlk 11’le oynamayı bırak, stop… İstikrarlı bir 11’in olsun, stop… Sakat olanın, formsuz olanın, cezalı olanın yerine yedek bekleyeni koy, stop… Oyuncuları “joker yapıp”, her hafta başka başka yerlere koymayı unut, stop… Taktik denemelerin, “torba 11’in yüzünden” sahayı çorbaya çeviriyor, stop… Taktikle de fazla oynama, stop… Yapma, stop… Değerli bir çok oyuncuyu küstürdün, stop… Hâlâ devam ediyorsun, stop… İcardi’nin saha içi “kaptan ve de hatta ‘hoca’ olduğunu âdeta ispat ettin, stop… O gelemezse, sen de ‘böyle devam edersen’ şampiyonluk hayal olacak, stop… Tez elden ‘titre” ve kendine dön, stop… Sevgilerle… Stop, Öcal Uluç, stop…

 

 

 

 

ŞAKA!

 

 

Doğrusu ya, “Adana Demirsporları, Gençlerbirliğileri, Güneşsporları, Bursasporları, Ordusporları, Altayları, İzmirsporları, Karşıyakaları, Altınorduları, Beykozları, Denizlisporları, Aydınsporları ve de dahalarını nasıl, ikinci, üçüncü ve amatör liglere düşürdük” sorusuna cevap bulamıyorum…
“Şaka” köşemde, “acı bir gerçeği” yazarken, üzülmemek elde değil!..

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...