Hadi Türkiye’de “Galatasaray yapılanması” var diye ortalığı inletiyorsunuz; UEFA’da da mı yapılanma var? Puan durumuna şöyle bir bakın bakalım…
Dün sabah, UEFA Avrupa Ligi puan cetveline bir baktım…
Galatasaray, 5 maçta 3 galibiyet, 2 beraberlik, +4 averaj ve 11 puanla dördüncü sırada… Ben bu satırları yazarken, İsveç’in ’in Malmö takımı ile oynayacağı maça 13 saat vardı…
Fenerbahçe, 6 maçta 2 galibiyet, 2 beraberlik, 2 mağlubiyet, -2 averaj ve 8 puanla 15. sırada…
Beşiktaş, 5 maçta 2 galibiyet, 3 mağlubiyet, -6 averaj ve 6 puanla 22. sırada… Ben bu satırları yazarken,
Norveç’in Bodo/Glimt takımı ile oynayacağı maça 16 saat var…
Fenerbahçe’nin ve Beşiktaş’ın başkan ve yöneticileri, hatta hocaları, “bazı ‘kulüp’ yorumcuları” sezon başından beri bir tutturdular; “Türk futbolunda GS yapılanması var” diye…
Diyelim ki, Süper Lig’de “Galatasaray yapılanması” var; TFF, başkanı, MHK’sı, Disiplin Kurulları ve hakemleri ile “sarı kırmızılı takımı” tutuyor, destek veriyor…
Peki ama “UEFA’da da mı ‘Galatasaray yapılanması’ var?”; sarı kırmızıyı, sarı lacivertin 11 sıra ve de siyah beyazın 18 sıra önüne yerleştiren?..
Dahası, İngiltere’de Championship’te 20 maçta 3 galibiyet, 7 beraberlik 10 mağlubiyet, -10 averaj ve 16 puanla 24. sıradaki takımı Hull City’nin hâli pürmelali de ortada iken…
“Galatasaray yapılanmasını (!) yıksın, Fenerbahçe’yi şampiyon yapsın’ diye, “Ali Koç’un vekili yapılarak” sarı lacivert futbolun teslim edildiği Acun Ilıcalı, acaba spor kamuoyuna “UEFA’daki sarı kırmızı yapılanmanın ne olduğunu” anlatabilir mi?..
Futbol Federasyonu Başkanı’nın “kabul edilemez” müsamahası ile “Onun, son derece çirkin söz ve açıklamalarını duymazlıktan gelen” Federasyon Hukuk Müşavirliği’nin açtığı yoldan, bakalım nerelere kadar gidecek, Ilıcalı?..
Spor etiğini, “bütünüyle çöpe atma” bilmem ki, daha başka nasıl yapılır; söyleyebilir mi acaba, Türkiye Futbol Federasyonu’nun “Ben sokaktan geldim, kimseden korkmam” diyen Sayın Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu?..
Daha Süper Lig’in yarısı oynanmamışken, “böyle çirkin ve acı bir tablo ortaya çıkar” ve de Federasyon “duymazlıktan gelirse”, bilmem ki, ligin son haftalarında neler olacaktır?..
Aslında, “tribünleri dolduran Fenerbahçe taraftarı”, gerçeği çok iyi görüyor ve “Çarşamba gecesi, Avrupa Ligi maçında oynanan feci futbolun hesabını” sorarak, Fenerbahçe’yi yıllardan beri perişan edenlere ve vekillerine ne yapmaları gerektiğini haykırıyor; “İstifa!..”
Bu arada bir sözüm de, Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk’e; “Galatasaray için her şey iyi giderken”, tam anlamıyla “pişmiş aşa, su da değil, tuzlu su katmanın üstadı olmaya” gayret etmek, ne demek?..
Her mikrofonu, her kamerayı gördüğünüzde “konuşma tutkunuza ‘dur’ diyememeniz”, Galatasaray Başkan
Vekilliğine yakışıyor mu?..
İşte, Acun Ilıcalı’ya, size “buraya yazmak istemediğim sözü” söylettiniz; muradınıza erdiniz mi?..
Sayın Dursun Özbek, vekilinizi susturmak, “Galatasaray ve spor etiği adına” sizin göreviniz!..
Öcal Uluç'un önceki yazıları...
Erden Timur gönderildi kulübün hakkını savunacak kimse kalmadı.