Fatih Terim'in "yeni bir milli takım" için organize ettiği "hazırlık" ve "oyuncu deneme" serisi sürüyor!.. Yavaş yavaş da "ne olup, ne olmayacağı" belirmeye başladı!.. Terim'in işi zor!.. Dünya üçüncüsü olan kadrodan beri, "nerede ise" yerimizde saymış, hatta gerilemişiz!.. "Yeni bir takım" için, "yeni oyuncular" gerek, o oyuncuları birbirine alıştırmak gerek, yeni takıma "takım olmanın öğretilmesi" ve "milli takım ruhunun aşılanması" gerek; gerek de gerek!.. Üstelik, kaybedilen "olaylı ve sarsıcı" Dünya Şampiyonası final hakkı hâlâ hafızalarda taze iken, kapımızı "dışarıda ve seyircisiz" oynayacağımız Avrupa Şampiyonası grup maçları çaldı; zaman az, iş çok ciddi!.. Bu yüzden Terim'in, "milli kadrodaki yenilenme" ve ondan da öte, "milli takımda aksayan yerlere acil olarak adam bulma" gayretlerini izlerken, "Nerede ise gazozuna maç yapıyor" şeklindeki "çirkin" benzetmelere varan "eleştirilere" hiç ama hiç katılmıyorum!.. Milli Takıma, "bir tane gerçek sol bek" ya da "orta sahada gerçek bir beyin" ya da "işte gerçek bir santrfor" dedirtecek çapta, klâsta ve görüntüde "bir adam" ekleyecekse, yapılacak her özel, her hazırlık maçına, "üstelik sonuçları ne olursa olsun" sonuna kadar "Evet" derim ve desteklerim!.. "Hazırlık maçı" nedir, ne demektir, neden yapılır?.. Hem "Takımı yenile" diye ortaya çıkacaksınız, hem de "Bu maçlar ne böyle" diye olmadık şeyler yazıp çizecek ve hatta "hakaret edeceksiniz"; olacak şey mi?.. Neymiş; "Milli takım böyle mi yenilenirmiş?.." Hatırlayalım, "o günlerde" Şenol Güneş "böyle yapmadığı için" onu yerden yere vuranlar, "o gün onların istediğini bugün yapan" Fatih Terim'i yerden yere vuruyorlar; hadi canım siz de!.. Bugüne kadar "Henüz erken, bekliyorum" diyerek milli takım için "görüşlerimi" yazmamıştım!.. Artık, "bazı" görüntüler, netleşmeye başladı!.. Hazırlık ve deneme serisinde "müthiş" bir adam seyrettim!.. Bana deseler ki, "Bunca oyuncu içinden bir tanesini seçeceksin", işte seçimim; Hamit Altıntop!.. Onu seyretmeye doyamadım; sezonda bunca maç oynadıktan sonra geldiği hazırlık maçlarında "böyle oynarsa", gerisini siz düşünün!.. Şaşırdığım ve "çok hoş bir sürpriz" olarak karşıladığım, defansta Can - Gökhan ikilisinin, Servet - İbrahim ikilisinden "çok daha iyi" görünmesiydi!.. Bana göre "asıl" problem "orta sahada" idi; hatta "çokça şikâyet ettiğimiz" defansımızın da "güvensiz" duruma düşmesinin sebeplerinin başında "orta sahadaki uyumsuzluk ve dağınıklık" geliyordu!.. "Nuri olacak"; ama sabır gerek, "zemininde ve zamanında" ısrar gerek!.. Tuncay'ın "harika" bir hareketten sonra üst üste 3 - 4 defa "pas hatası yapma, kolayca top kaptırma" huyunu nasıl değiştireceğiz?.. Forvette, "pivot santrfor değil, koşan adam" yaygaralarına uygun olarak yapılan deneme serisinde "sahaya sürülen" ve çeşitli "sebeplerle sürülemeyen" Nihat'lar, Fatih'ler, Ümit'ler, Gökhan'lar, Necati'ler, Tuncay'lar, Hasan Kabze'ler "elbette" milli takımda "oynayacak" kapasitede oyuncular; ama, görülüyor ki, Hakan Şükür yoksa, milli takım hâlâ santrforsuz, hücumda savruk, renksiz, etiketsiz ve hatta kaptansız; bu konuda sevgili Ömer Üründül çok haklı!.. "Müzmin" Hakan Şükür düşmanları, "Hakan tercihini yaparsa", biliyoruz ki Fatih Terim'in çok üzerine gelecekler!.. Terim de biliyor ki, "Hakan tercihini yapmaz" da, milli takım "başarısız olursa", bu defa "Ersun Yanal'ın başına gelen", kendi başına gelecektir!.. Bence Terim, grup maçlarında, "Hakan Şükür tercihini" yapacak ve Hakan'ı "oynaması gereken" maçlarda sahaya sürecektir!.. ------- Terim, grup maçlarında, "Hakan Şükür tercihini" yapacak ve onu "oynaması gereken" maçlarda sahaya sürecektir.