İnanmak istemiyorum!.

A -
A +

İnşallah doğru değildir!.. Doğruysa... Galatasaray yönetiminin tepeden tırnağa, "bir dakika bile" sarı-kırmızılı kulübün başında durmaya hakkı yoktur!. İnşallah doğru değildir!.. Doğruysa... Galatasaray yönetiminde bulunanların, tepeden tırnağa, Galatasaray Disiplin Kurulu'na "kesin ihraç talebi" ile verilmeleri gerekir!.. İnşallah doğru değildir!.. Doğruysa... Galatasaray yönetiminin tepeden tırnağa, yargı önüne çıkarılması şarttır!.. İnşallah doğru değildir!.. Önce sevgili Fatih Altaylı "Hürriyet'teki sütununda" yazdı. Serkan'ın Galatasaray'a transferi sırasında "Karadeniz kulübüne verilmesi kararlaştırılan" 36 adet 100 biner dolarlık çekin, "nasıl 36 adet 200 biner dolarlık" çekler haline geldiğini!.. İnanamadım... Benim gibi "yazıyı okuyan" onbinlerce kişi de "Böyle şey olmaz. Mehmet Cansun gibi bir iş adamı, yılların yöneticisi ve Galatasaray Başkan Vekili böyle bir dalgınlığı ya da dalgın değilse böyle bir emrivakiyi yapamaz, yapmaz" diye düşündüler!. İnşallah doğru değildir!.. Sonra ortaya "bir başka tablo çıktı!" Tüyler ürpertici bir tablo!.. Samsunspor'a senetler verilmişti ya da çekler!. Altında "Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu'ndan birkaç kişinin imzaları olan" senetler ya da çekler!. Amma... Şu ana kadar "doğru dürüst yalanlanmayan" iddiaya göre, bu imzalardan "sadece bir tanesi" gerçek, diğerleri "o yöneticilerin yerine atılmış" imzalardı!. İnşallah doğru değildir!.. "Açıkça ve mertçe tekzip edilmeyen" iddiaya göre "yerlerine imza atılan yöneticilerin" bu durumdan haberleri yoktu!. Yani?... İnşallah doğru değildir!.. Bir örnek vereyim: Bir devlet dairesinde, bir genel müdür yardımcısı "daire müdürlerinin imzalarını kendisi atarak" devleti bir firmaya borçlandırsa, üstelik borçlanma yetkisi 3 milyon 600 bin dolarken, 7 milyon 200 bin dolar borçlandırsa ve durum "Genel Müdür - Genel Müdür yardımcıları - daire başkanları tarafından saklansa" ve de "borcunu devlet kasasından ödenmesi için gayret edilse, bir bölümü da ödense", tam bu sırada iş ortaya çıksa, acaba "bu işi yapan ve bildikleri halde gizleyen, borcu ödemeye çalışan" genel müdüre, genel müdür yardımcılarına, daire başkanlarına "ne yapılırdı?" Anlı - şanlı medyamız, kameramanları, muhabirleri, haber sorumluları ile "bu olayı kamuoyuna nasıl aktarırlardı?" Acaba "konu", DGM'ye mi giderdi, Ağır Ceza'ya mı? Neyse, fazla uzatmayayım; fevkalede üzgünüm ve devamlı tekrarlıyorum: "İnşallah doğru değildir!." Eğer doğruysa... Bu yönetime derhal işten el çektirmek ve adalete vermek gerekir!. Disiplin Kurulu'na sevketmek gerekir!. Genel Kurul'a kadar kulübü "Divan Kurulu Başkanı'nın başkanlığında bir kayyum heyetine teslim etmek gerekir!." Eğer "olay" doğruysa... Galatasaraylılar'ın, kulüp genel kurul üyelerinin "derhal" yepyeni ve "bir büyük yarayı saracak" bir yönetimi iş başına getirmeleri gerekir!. Eğer "olay" doğru ise, bugünkü yönetimden bir tanesinin bile Galatasaray'da "bir daha hiç bir göreve talip olmamaları gerekir!" Eğer olay doğru ise... Faruk Süren'e sormak gerek: "Hani şeffaftınız? Hiçbir şeyi camiadan saklamıyordunuz?" Eğer "olay doğru ise" şimdi sevgili kardeşim Hıncal Uluç'a da sormak gerekir: "Gerçek Galatasaraylılar, böyle hareket eden bir yönetime Galatasaray'ın sembolü olan logoyu emanet etmemekte haklı değiller miymiş? Böyle bir yönetimle halka açılmanın, kulübü nerelere sürükleyebileceğini düşünmekle hata mı etmişler? Böyle bir yönetime güvenmemekte AIG, stad, şirketler, TGS konularını araştırmakta haksız mıymışlar?" Eğer "olay doğru ise!.." Bu yönetimin "kendi içinden çıkaracağı bir yeni yönetim için neden büyük çaba harcadığı, yeni yönetimin gelmemesi için neden elinden geleni ardına koymadığı" konusundaki sorular "bir anlam kazanmıyor mu? Daha kolay anlaşılır hale gelmiyor mu?" Ama "bu yönetimi yıllardır en sert şekilde eleştiren" ben bile diyorum ki: "İnşallah doğru değildir!" Zira Galatasaray gibi bir kulüpte "böylesine tüyler ürpertici bir mâli skandal olmaz, olamaz, olmamalıdır!." Her yara tedavi edilir ama, "böylesine bir para yarası?.." Yooo! Olamaz!. İnşallah doğru değildir; değildir!.. ÖNEMLİ NOT: Galatasaray yönetiminin ve Mehmet Cansun'un "derhal yapması gereken şey", tüm belgeleri ile "yukarda yazdığım ve inanmak istemediğim" iki iddiayı yalanlamalarıdır. Hem 7 milyon 200 bin dolar olayı ile, hem de "çek ve senetlere atılan bütün imzaların gerçek olduğuyla" ilgili belgeleri, bir basın toplantısı ile medyanın ve camianın önüne koymalıdırlar. Kendilerini ve Galatasaray'ı temize çıkarmalarının tek yolu budur; aksi halde iddialar Galatasaray'ın üzerinde "kara bir leke gibi" kalacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.