Elbette "biz", Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi'ye inanıyoruz. Elbette "biz", Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı'nın "Süreyya Ayhan'a, 'Yurtdışından istediğin antrenörü getirelim' diye teklifte bulundum ama Süreyya 'Eşim Yücel Kop'tan başka kimseyle çalışmam' cevabını verdi" açıklamasının "doğru" olduğuna inanıyoruz. Elbette "biz", olaylar "böyle" olmasa ve "böyle" gelişmese, "Neden Mehmet Terzi böyle bir açıklama yapsın" sorusunu soruyor ve bu soruya "Olaylar böyle gelişmese durup dururken böyle bir açıklama yapılmazdı" cevabını veriyoruz. Ve onun için "en son" söylenecek sözü, "en başta" söylüyoruz: Anlaşılıyor ki, Süreyya Ayhan ile eşi ve de antrenörü Yücel Kop, "Türk Atletizminin yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri ve belki de birincisi olan" bir bayan sporcuyu "adeta bitirmek için" görüş birliğine varmışlardır ve o bayan sporcunun adına Süreyya Ayhan Kop'tur!.. Süreyya Ayhan bugün "dünya rekortmeni değilse, dünya birincisi değilse, olimpiyat şampiyonu değilse", sebebi işte bu inat ve bu ısrardır!.. Yücel Kop'un "atletizm" bilgisi ve kariyeri, Süreyya Ayhan'ı "dünya rekortmeni, dünya birincisi, olimpiyat şampiyonu yapmaya yetmez"; yetmediğini de yaşayarak gördük!.. Yücel Kop'un bilgisinin ve kariyerinin, "Süreyya Ayhan'ı nereye getirdiğini" de ne yazık ki yaşayarak gördük!.. Yücel Kop, ne "eş" olarak ve ne de "hoca" olarak, Süreyya Ayhan'ın başına gelen "acı olayları önleyebilmiş", aksine gelişen olaylar karşısında "öfkesine, kızgınlığına, paniğine engel olamayarak" bu acı olayların sorumluluğunu paylaşmış, hatta konuyla ilgilenen çok kişiye göre, "sorumlulukta aslan payını almıştır!.." O "acı günler" geride kalmıştır; Süreyya Ayhan, şimdi yeniden "ümitli" bir geleceğin kapısı önündedir; ne yazık ki "Yücel Kop'u federasyon antrenörü olarak görevlendiremeyiz, bu yönde verilmiş bir karar ve ceza vardır. Kariyer sahibi bir yabancı hoca ile anlaşalım, onunla çalışın" teklifi "geri çevrilerek" hatada inatla ısrar edileceği ortaya çıkmıştır. Durum ortada iken, Süreyya Ayhan "Federasyonun karşıladığı masrafları ile" bulunduğu ve çalıştığı Amerika'dan bir açıklama yapmış: "Federasyon başkanı veya federasyonun herhangi bir yetkilisinden yabancı antrenör teklifi gelmedi. Böyle bir teklif olsaydı antrenörüm ve eşim Yücel Kop ile görüşür ona göre bir karar verirdik. Böyle bir teklif hiçbir zaman yapılmadı." Bu açıklamaya gerçekten inanmak isterdik ama devamı olmasaydı; diyor ki Süreyya Ayhan: "Biz hiçbir antrenör önerisini geri çevirmedik. Gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz." Şimdi "biz" soruyoruz; "Teklif yapılmadı ve geri çevirmediyseniz", ne demektir; "Gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz" sözü; bu söz ne anlama geliyor? Bu federasyonun, bu devletin, bu milletin parası ile "dünyanın öte tarafında aylarca oturacaksın, antrenman yapacaksın" sonra da çıkıp "Gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz" diyeceksin; olacak şey mi?.. Bilmelisin ki, bu millet, bu "borç içindeki" devlet, "Sen başarılı ol" diye "parasının sana verilmesine" sesini sedasını çıkarmıyor; hatta "kariyer sahibi" bir yabancı hoca ile ekibinin de "senin daha büyük başarılara imza atabilmen için" bütün masraflarının karşılanmasına hazır ve "Vereceğim" diyor; "İlle de eşim olacak" inadın için değil!.. "Bu inat ve ısrar", bu ülkede "Süreyya Ayhan sevgisini" neredeyse yok etti!.. Bunca yılın tecrübesiyle diyorum ki; "Bu inat ve ısrar, Süreyya Ayhan gibi büyük bir yeteneği" de yakında tamamen yok edecek ve dünya pistlerinde "sıradan bir atlet" durumuna düşürecek!. İnşallah yanılırım!..