İntihar teşebbüsü!..

A -
A +

Garip, kabul ve tasvip edilemez bir tablo var ortada!.. Halûk Ulusoy "giderayak" sanki "Futbol Federasyonu başkanlığındaki kariyerini ve karizmasını yok etmek istiyor" ve "bugüne kadar siyasete karşı kendisine destek verenleri" mahcûp etmek için de elinden geleni yapıyor!.. Diyorlar ki; "Seçimde yeniden aday olacak, bütün bunlar onun için!.." Diyorum ki; "Seçimli genel kurul olursa aday olmayacağım" diyen, hem de "defalarca" diyen o değil mi?.. Diyorum ki; "Hadi, bir Karadeniz delikanlısına yakışmayacak şekilde bu sözünü yedi, seçime girdi; kazanması mümkün mü?.." Diyorum ki; "Milyonda bir ihtimal de olsa kazandı, Türk Futbolunu yönetmesi mümkün mü?.." Diyorum ki; "Ulusoy, kendi kendini yiyor, köşesine çekilmeyi bile bilemedi; 'Belki bir gün gene ona ihtiyaç olur' ümidini de bitirdi; yazık etti!.." Ne demektir; "Avrupa Şampiyonası finallerinde milli takım başarılı olamazsa, gelir Federasyona hesap sorarım" lâfı?.. Milli takımın, hocası belli futbolcuları belli, "yeni" federasyon gelmiş, "finalleri bu hoca ve bu kadro ile kucağında bulmuş"; ne yapacak?.. "Başarılı olunursa" da, hoca ve futbolcular yüzünden, "başarısız olunursa" da hoca ve futbolcular yüzünden; bunu "en iyi bilenin" Ulusoy olması gerekmez mi?.. Bitmedi; "Bu ikili yayın ihalesini", bunca yıl durduktan sonra, tam da "güven oylamalı" genel kurul öncesinde "ortaya atmak" ne menem bir şey?.. Yıllarca "Ortada hukuk var, yapılmış bir ihale var; bu sona ermeden yeni hiçbir şey yapılamaz" diye bas bas bağıran, hem de "haklı olarak" bas bas bağıran kendisi değil miydi?.. Bitmedi; ya "6 artı 1'i" bile ayak sürüye sürüye kabul ve ilân eden Ulusoy değil miydi; şimdi ne oldu da "sezonun tam ortasında" birdenbire "6 art 2'yi" adeta "seçim yatırımı gibi" futbolun içine atıverdi, hem de "ocak transferini, şubattan da bir hafta çalıp" uzatarak?.. "Bunlar" sezon başında kararlaştırılıp "ilân edilmesi" gereken hususlar değil mi?.. Şimdi, "maddi durumu itibariyle, bu yeni karardan yararlanamayacak", ama "güç dengeleri bozulacağı için" bu kararlar "aleyhine olacak" bir kulüp çıkıp da, bu "hükmü Karakuşî kararlar" için mahkemeye giderse ve mahkeme de "Bunlar, sezon başında yapılmalıydı" diyerek, kararları iptal ederse, ne olacak?.. İşte sevgili, Alaattin Metin yazmış bile; "Ulusoy, bu kararları, Fenerbahçe'nin faydalanacağını bildiğinden, kendisine sırtını dönen Galatasaray ve Beşiktaş başkanlarını zor durumda bırakmak, onlara misilleme yapmak için aldı" diyor; hadi bakalım kalkın "bu iddianın altından", nasıl kalkacaksınız, görelim!.. Bitmedi, en ayıbı da "TV'lere verilen o reklâmlardı", tam bir "çadır tiyatrosu çığırtkanının haykırışlarını" hatırlatıyordu!.. Oldu mu, sayın Ulusoy, oldu mu?.. Etrafınıza aldığınız insanların içinden "bir tane" adam çıkmadı mı; "Başkan bunları yapmayalım, kendi adına ve kariyerine de, federasyona da, bizlere de yazık etme, adam gibi geldik, adam gibi gidelim" diyecek!.. Kulağıma gelen ve tüylerimi, diken diken eden bir fısıltı daha var; "Ulusoy'un son hamlesi bir sezonluk liglerde küme düşmeyi kaldırmak olacak" deniyor!.. İnanamadığım ve inanmak istemediğim "bu oy ulûfesi" de "doğru çıkarsa", diyeceğim o dur ki: "Genel kurul öncesi başlatılan" bu "vaatler ve kararlar furyası", adeta bir "intihar teşebbüsü" idi; bu sonuncusu da olursa, "intihar" tamamlamış olur; hem Ulusoy için, hem de Türk Futbolu için!.. Olur mu?.. Burası Türkiye; "olmaz" olmaz!.. Bekleyelim!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.