İşaret!..

Haberi gazetelerde okudum!.. Utanç verici!.. İşte "o haberden" birkaç satır: "... Bu arada, siyah-beyazlı taraftarlar, Fenerbahçeli olduğunu iddia ettikleri şarkıcı Şebnem Bal'a tepki gösterdi. Şarkı söyleyen Şebnem Bal'a, 'Fenerbahçeli istemiyoruz' diyen ve podyumdan inmesini isteyen taraftarlar, Fenerbahçeli olmadığını ifade etmesine karşın şarkıcıya yabancı madde attılar ve podyuma çıkmak istediler. Bunun üzerine Bal, şarkısını tamamlayamadan sahneden indi." "Rakiplerine saygısı olmayan" başkan ve yöneticilerin, spor medyasının köşe başlarını tutan "kulüp aidiyetçisi" yorumcu ve yazar - çizerlerin, "olaylara ciddi ve kalıcı hiçbir tedbir getirmeyen" etkili ve yetkili devletlûların, el birliği ile taraftarı getirdikleri "nokta" işte burasıdır!.. "Şu veya bu takımı tutuyor" diye, bir "sanatçıya bile tahammül edememe" ve ona "şarkısını bile tamamlama fırsatı vermeme" tablosu, yukarıda dediğim gibi; "utanç verici" ve bu niteleme, nitelemelerin en hafifi!.. Kusura bakmasınlar, "Beşiktaşlı" arkadaşlarımın ve meslektaşlarımın çoğu da "bu taraftarı yere göğe koyamıyor"; hadi canım siz de!.. Al birini, vur ötekine. Beşiktaşlısı da aynı, Fenerbahçelisi de, Galatasaraylısı da!.. Bu taraftarın, bu zihniyetin "yaptıkları yanlarına kâr kaldığı" ve hatta alkışlandığı sürece, spor sahalarımızda, salonlarımızda, statlarımızda çok daha vahim, çok daha çirkin görüntüleri görmeye devam edeceğiz ve "kanıksamış olduğumuzdan", kan dökülmediği sürece de, sesimiz sedamız çıkmayacak!.. Çok açık olarak görülüyor ki, daha şu farkı ayıramayacak kadar "kuş beyinliyiz"; o sanatçı orada "sanatçı olarak" mı bulunuyor, yoksa "tuttuğu takımın taraftarı" olarak mı?.. Yarın "kupa vermek üzere stadınıza gelse", spordan sorumlu devlet bakanı Faruk Özak'a da, Protokol tribününe tırmanmaya çalışarak, "Git Trabzon'a" çığlıkları içinde, kapıyı mı göstereceksiniz?.. Bu nasıl bir kafadır, bu nasıl bir "düşmanlık" sendromudur?. O tribünde bir tane "Ne yapıyorsunuz arkadaşlar, ayıptır" diyecek "tribün lideri" yok mudur?.. Ve de benim anlı - şanlı medyamda "bu çirkin olayı kınayacak" birkaç tane "fair play savaşçısı" yazar çizerim "neden" yoktur?.. Daha futbol sezonu "resmen başlamadan" ortalığı germek için yarışmaya başlayan "bazı" başkan ve yöneticilerin tribünlerin altına döşedikleri "ateş bekleyen" fitillerin, "bir sanatçıya bile tahammül edemeyen" o tribün insanlarını "yarınlarda" ne hâle getireceği, ortada değil mi?.. İsteyen "acı acı" ve "derin derin" düşünsün, isteyen alkışlamaya ve "popülist" bir yaklaşımla yaltaklanmaya devam etsin!..