İskender nerede?..

A -
A +
Olanlara bir bakın... Bunlar ve bunlar gibiler, sporumuzdan, saha içlerinden ve saha dışlarından temizlenmedikçe, sporumuzun, kendi kulüpleri de dahil, huzura, sevgiye, saygıya, barışa kavuşması mümkün değil!..
Futbol Federasyonu, Basketbol Federasyonu, "Sporda Devlet'i temsil ettiklerinin farkında değiller", korkuyorlar, "her kararlarında bu korkunun etkisi var!..""Yargıda devleti temsil ettiklerinin bir türlü farkında olamayan" hakimler ve savcılar, ortada "özel olarak çıkarılmış" ve de "spor suçları ile ilgili" kanun olduğu halde, "bu kanunu uygulamaktan korkuyorlar", her aldıkları ya da almadıkları kararda "bu korkunun etkisi var!.."
Evet, "bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak" ve de 60 yıla yakın "sporun içinde olan" bir gazeteci olarak, artık "kesinlikle inanıyorum" ki (Nasıl inanmayayım, yukarıda iki paragrafta özetledim, tabloyu...) ve üzülerek yazıyorum ki, "Devlet, Aziz Yıldırım'dan korkuyor!.."
Dahası da var, "saha içlerinde devleti temsil eden" hakemler, gözlemciler, federasyon temsilcileri de Aziz Yıldırım'dan, sonra da "onun futbol sahası içindeki kaptanlarından, Emrelerden, Volkanlardan korkuyor!.."
Aziz Yıldırım diyor ki; (Aynen gazetelerden kelime kelime alıyorum, sütunuma...) 'Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'a cevap verdi ve 'Gerekirse hakem odası basarım. Gücü varsa Fikret Bey de bassın. Ama Beşiktaş'ın arkası boş" dedi. Yıldırım, Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçının devre arasında, soyunma odası koridorlarında hakemlere 'İyi maç idare edemiyorsunuz. Adam gibi yönetin, yoksa bir daha buraya gelemezsiniz' dediğini de açıkladı." 
TV ekranlarında da, Aziz Yıldırım'ı dinliyorsunuz, "gazete haberlerini reddetmiyor, açık açık söylüyor; eee, ne yapıyor  Futbol Federasyonu, ne yapıyor Spor Genel Müdürlüğü, ne yapıyor savcılar, ne yapıyor, "benim anlı ve da şanlı" basınım; özellikle de Fenerbahçeli yazar-çizerler?..
Dahası, "saha içlerinde ve dışlarında yapmadıklarını bırakmayan" Volkanları, Emreleri "hem de milli takımlara çağırıp, koluna kaptanlık bandını takanlar; söyler misiniz bana, gençlere, sporculara "böyle mi örnek olacaksınız"; küfrün, tehdidin, "evrensel spor suçlarının bininin bir para etmediği" bir spor dünyamızın oluşmasında "önderlik edenleri ödüllendirmek için" yarış edenler, ne yapmak istiyorlar, anlayan var mı?..
"Tısss"; herkesi sindirmiş, herkesi; vah zavallı sporum, vah ki, ne vah!..
"Acaba" diyorum; sporu, futbolu "bir TC vatandaşı olarak yaşamak yerine, 'Haymatlos' olup bir UEFA vatandaşı olarak yaşamamız mı gerekiyor;  "yıllardan beri hiçbir işe yaramadığı görülen ve nasıl bir ceza olduğu da anlaşılamayan 30 günlük, 60 günlük sözüm ona cezalarla yetinen sporumuzu yönetenlerle göz göre göre alay edip gelen" bu zatın "dişe dokunur bir ceza almasını" görmek için?..
Kimse, "Sen Galatasaray'dakilere  bak" demesin, yıllardır "başta Ünal Aysallar, Melolar olmak üzere Galatasaraylılar için de yazıp çizdiğim" çok daha ağır yazılar, yaptığım yorumlar, gazete, TV ve radyo arşivlerinde duruyor; onun için "Aziz Yıldırım için de, Emre için de, Volkan için de bunları yazarken", içim de, vicdanım da rahat; zira biz "birileri gibi kulüpçü" değiliz, "spor aidiyetçisiyiz", çünkü biz "birileri gibi Başkan aidiyetçisi" değil, sporcuyuz!..
Bakınız açık açık yazıyorum; "Bunlar ve bunlar gibiler, sporumuzdan, saha içlerinden ve saha dışlarından temizlenmedikçe", sporumuzun, "kendi kulüpleri de dahil", huzura, sevgiye, saygıya, barışa kavuşması mümkün değil!..
"Devleti onlardan korkuyor" hâle düşüren yetkili ve ilgililerle ise, hiç ama hiç mümkün değil!..
Utanmıyor musunuz; sporu "küfür ansiklopedisi yazılacak" hâle getirenler (İşte burada; son olaylar ve işte orada; Şike soruşturması  tapeleri...), "K.Erciyes-Beşiktaş maçı sonrasında hakem İlker Meral'e yüklendiği için" sanal medyada attığı tivitlerde Beşiktaşlı Oğuzhan Özyakup'a "küfürlü" ifadeler kullanan "Bölgesel hakem" Erkan Güven'in "lisansını alarak", onu sahalardan "müebbet olarak"  ihraç edenler ama "Emreleri, Volkanları duymayanlar, görmeyenler, onca görüntüye, şahide rağmen "Disiplin Kurulu'na bile gönderemeyenler", Hukuk Müfettişlerini (Sahi, neredeler, bu defa?) görevlendiremeyenler; gücünüz "ancak Erkan Güven'e yetiyor" öyle değil mi?..
Bir "İskender gerek" sporumuzdaki bu garip, çirkin, adaletsiz ve kabul edilemez  kördüğümü keskin kılıcı ile çözmesi için"; ama o "İskender" nerede?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.