İşte bu kadar!..

A -
A +

Fenerbahçe, PSV Eindhoven'e "yarım düzine gol atabileceğini" göstererek, ama "sadece yarım düzinenin yarısını atarak", grubunda "tam bir gövde gösterisi yaptı" ve açıkça ilân etti ki; "Bu gruptan Milan ile beraber ben çıkarım!.." Eğer Nobre, "biraz oynayabilse", oynamasa bile "biraz golcü olabilse", Hiddink'in takımı "Avrupa Kupaları'nda tarihinin en ağır mağlubiyetlerinden birini" alacaktı!.. Fenerbahçe, "Avrupalı büyük bir takım gibi oynadı!.." Yıllardan beri ilk defa bir Türk Takımı'nın "büyük bir rakip" karşısında, "böylesine kendinden emin, böylesine rahat, böylesine gösterişli bir futbol oynadığına" şahit olduk; çok özlemiştik!.. Ve de, elbette "bu Avrupa şovunda" Anelka gibi bir süper yıldızın rakipleriyle nasıl "kedi fareyle oynar gibi oynadığını" da seyretmek, bizlere büyük bir keyif verdi!. Anelka'nın "hemen yanında" muhteşem bir Appiah seyretmek de ayrı bir keyifti!. Ve de Serkan'ın, Fenerbahçe'ye geldiğinden beri ilk defa "böylesine" müthiş futbolu yeşil sahalara getirmesi de, hem Fenerbahçe, hem de Milli Takım için "parlak" bir sinyal oldu!. "Büyük maçlarda ortada görünmeyen" Alex bile, belki de uzun bir aradan sonra ilk defa "hem pasları, hem de golleri ile" rakiplerine de, taraftarlarına da haber yolladı; "Ben de varım!.." Temennimiz, Alex'in, Şampiyonlar Ligi'ndeki her maçta "bu futbolunun üzerine koya koya" Fenerbahçe'ye daha büyük katkılarda bulunmasıdır!.. Anelka, Appiah, Serkan ve Alex'ten sonra Daum için de bir paragraf açmak gerek!. Hiddink'in "İlk yarıyı 0 - 0'a bağlarsam, ikinci yarıda gol için risk alarak üzerimize gelecek Fenerbahçe'nin yapacağı hataları değerlendirir, İstanbul'dan 3 puanı bile alarak dönebilirim" düşüncesiyle, takımına verdiği "defansif oyalama futboluna karşı", futbolcularına "Hiç acele etmeyin, defansımızı sağlam tutalım, orta sahada topa hakim olalım, bizim büyük yıldızlarımız onları hata yapmaya zorlayacaktır, o hatalar gol getirecek ve PSV'yi yeneceğiz" demiş olacak ki; sarı -lâcivertli oyuncular, hocalarının verdiği talimatı, 90 dakika "çok iyi yerine getirdiler!." 3 - 0'lık "Avrupa'da çok konuşulacak" galibiyette, her zaman olduğu gibi, Daum'un payını inkâr etmek isteyenler, elbette ki çıkacaktır ama, onlara söylenecek söz tek kelime ile "Nankörler" olmalıdır!. Rakibin "en iyi oyuncusu" Hesselink'in inanılmayacak "aptalca bir hata ile" ikinci sarıdan kırmızı kartı görmesi de, Fenerbahçe'yi iyice rahatlatmış, PSV için, "ümitler" hemen hemen bitmişti!.. Buna rağmen, "son 10 dakikada" Fenerbahçe defansının "bütün bir maç boyu rakibine vermediği" pozisyonları, 10 kişilik rakibine hediye etmesi, "üzerinde durulacak" bir "soru işareti" olarak hafızalarımızda kaldı, ne var ki, bu pozisyonlar da "Volkan gösterisine yol açtı!.." Fenerbahçe "bu maçı kazanamasaydı"; grupta "üçüncülüğü bile tartışılır hâle gelecek" ve takım, bundan sonraki maçlarda "büyük bir stres yüklenecekti!." Şimdi, Milan'lar, PSV'ler, Schalke'ler düşünsün!.. "Zor grupta", Fenerbahçe "zoru, kolay yaptı!." Büyük bir futbolla ve büyük bir galibiyetle!.. Devamı gelmelidir ve elbette gelecektir!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.