İşte bütün mesele!..

A -
A +

Üst üste önce Ünal Özüak yazdı, sonra da Hıncal Uluç!.. Yıllardır Basketbol Federasyonu ve onun başkanı Turgay Demirel hakkında "yazılmadık, söylenmedik" şey kalmadı!.. Hele hele Deniz Gökçe'nin yazdıkları yenir yutulur cinsten değildi!.. "Karşı taraf" sus pus!.. Genel Müdürlük'ün müfettiş raporları, suç duyuruları, savcılar, açılan davalar, "yurt dışına çıkış yasakları" ve. Hani, herkes tarafından "topyekûn" bir kampanya ile bir günde "karanlık adam, yalancı, paranoyak, dolandırıcı" ilân ediliveren Cihan Oskay'la "daha geçen" yıl federasyon seçimleri öncesi sarmaş dolaş olan, Oskay'a görev veren, görev alan, "seçim kulislerinde kullanan" bir Federasyon Başkanı!.. Ne yazdılar sevgili Ünal ile sevgili Hıncal?.. Basketbol Ligi'nin isim hakkının "2 milyon dolar gibi" nohut çekirdek parasına nasıl satıldığını!.. Bitmedi; "bu paradan bir şirketin yüzde 15 komisyon aldığını" ve 300 bin dolarlık bu komisyonun, "isim satış hakkından 3 büyüklerin payına, dikkat edin tek tek değil, toptan payına düşen miktardan fazla olduğunu!.." Bitmedi; "Bu satışın yurt dışındaki yabancı bir şirkete değil de, yurt içinde bir Türk şirketine yapıldığını!.." Ve sordular; "Yurt içinde bir şirkete satışta, aracı şirkete gerek var mı idi ve bu aracı şirket neyin nesiydi, kimindi?.." Bitmedi, sormaya devam ettiler: "Geçen yıldan başlayan ve bu sezona da sarkan eski Ülkersporlu, yeni Efes Pilsenli Haislip skandalının üzeri neden ve nasıl örtüldü?.." Bütün bunları neden yazıp geliyorum?.. Yıllardır Basketbol Federasyonu ve Başkanı hakkında "benzer iddiaları" gündeme getirip, defalarca ben de yazmıştım. Ünal Özüak'ın ve Hıncal Uluç'un yazdıkları ise bugünün gündeminde olanlar!.. Hiç ara vermeden ve durmadan "Futbol Federasyonu konusunda hassasiyet gösterip", teftiş kurullarını çalıştıran, rapor üzerine rapor hazırlatan, görüş alan, "Pişkinlik göstermesinler, bunca iddia ile karşı karşıya iken göreve devam edemezler, istifa etsinler, Levent Bıçakcı'nın yaptığını yapsınlar" diyen Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız Mehmet Ali Şahin, "neden", yıllardır yazıp çizmemize, söylememize rağmen ve "benzer" eleştiriler hatta Meclis Kürsüsü'ne kadar intikâl ettiği hâlde, aynı titizliği ve hassasiyeti Basketbol Federasyonu ve bu federasyonun başkanı için göstermez?.. "İyi bir hukukçudur"; Anayasa'daki "eşitlik" ilkesini bilmez mi?.. "İyi bir bakandır"; Basketbol Federasyonu'nu "kendisinin özerk yaptığını" ve "gözetim - denetim hakkı olduğunu" bilmez mi?.. Peki neden ve nasıl oluyor da, "Futbol Federasyonu'na başka, Basketbol Federasyonu'na başka, Halûk Ulusoy'a başka, Turgay Demirel'e başka" davranıyor?.. Futbolla ilgilenen "milyonlar" var da, basketbolla ilgilenen yok mu?.. Ayrıca Anayasa ve hukuk "milyonlar ilgilenirse var, ilgilenmezse yok" mu diyor?.. Aslında "Basketbol Federasyonu" sadece bir örnek; daha kaç tane "örnek" olduğunu, eminim ki sayın Bakan benden çok daha iyi biliyor!.. Yarın FIFA da sorabilir, onun için ben daha önce sorayım: Sayın Mehmet Ali Şahin "sadece" futbolun mu bakanıdır?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.