İstifa et Hocam!..

A -
A +

Eğer gerçekten büyüksen "istifa edersin" Hocam!.. Herkes biliyor, sen "normal insanların alacağı kararları almaz", herkesi şaşkına çevirirsin!..Herkes biliyor Hocam, sen "Ben Fatih Terim'im, kimseye benzemem" dersin!.. Herkes biliyor Hocam, sen "Sensin" ve işte "onun için" istifa etmelisin!.. Zira herkes diyor ki; "Fatih Terim istifa etmez!.." "İstifa ederek" göstermelisin herkese Hocam, "Fatih Terim" olduğunu!.. Polat'ın tarihi misyonu!.. Adnan Polat, eğer "Tüzük değişikliğini ve tüzükteki kulübe üye olma maddesindeki devrimi" açıkladığı gibi yaparsa, "Galatasaray Tarihi'nin en büyük başkanlarından biri olarak" anılacaktır!.. Galatasaray'ı "liseliler ve diğerleri" diye bölen ve "Galatasaray'ın büyümesi ve gelişmesinin önünde dağ gibi duran" zihniyetin, Galatasaray Kulübü üzerindeki hegemonyasının bitmesidir, bu büyük adım ve Galatasaray'ın kurulması kadar önemlidir; "Galatasaray'ın yeniden doğuşudur!.." Galatasaray Türkiye'ye mal olmuş, "Türkiye'yi küreselleştiren kurum ve markaların arasında yer almıştır"; ne demektir; "Liseliler ve diğerleri"; ne demektir "Liseli imtiyazı?!.." Yeter artık, Galatasaray'ın ayaklarını bağlayan "liseli prangası" kırılmalı ve "bunu başarmaları için" Adnan Polat ve arkadaşlarının arkasında "liseli" fanatikleri hariç, her Galatasaraylı "cesaretle" durmalıdır!.. "Bir başka Adnan'ı öne çıkararak" oynanmak istenen ve "Galatasaray'ı bir asır geriye götürecek olan" oyun bozulmalıdır!.. Kaosa açılan kapı!.. Türkiye bir hukuk devletidir; hem de "bir hafta sonu" çıkıp "Ya üç günde kendini satışa çıkar ve sat, yoksa küme düşürürüm" diyemezsin!.. Bir anonim şirketin "üç gün içinde satışa çıkarılamayacağını ve satılamayacağını, ticareti çok iyi bilen" Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener bilmez mi?.. Bilir ama, "iki yıldır devam eden Ankaraspor - Ankaragücü evlilik pazarlık ve açıklamalarına bugüne kadar sesini soluğunu çıkarmamanın" ve ancak "iş evlenme yerine damat verme şekline dönüştüğünde", ortaya çıkıp, böylesine "ayarı olmayan" bir kararla, Süper Ligi "kaosa sokmasının" ne alemi var, peki?.. Dahası, "Ankaraspor küme düşürülse", 17 takımlık "topal" Süper Ligi bir yana bırakalım, ne olacak "dördüncü haftası oynanacak" 19 takımlık "Bank Asya 1'inci Ligi'nin hâli?.." İşin hem "Süper Lig" ve hem de "Bank Asya Birinci Ligi" için "çok daha makûl ve çok daha mantıklı ve de kolay yolu" varken, zora başvurmak ve "kaosu davet etmek" ne demek?.. Neden Ankaraspor'a, hem de bu ülkede "Ticaret Kanunu'nun olduğu, bir şirketin satılabilmesi için mantıklı ve makûl bir sürenin olması, en azından bir müşterinin bulunması gerektiği" düşünülmeden, "Şirketi 3 günde satışa çıkarıp satılmazsan seni düşürürüm" ültimatomu verilmek yerine, Ankaragücü'ne "Hemen yeni bir genel kurul yap ve Ankaraspor'a üye olan kişiler dışında bir yönetim seç, yoksa gereğini yaparım" denmiyor; denmedi; neden "sadece" Ankaraspor tedbirli, Ankaragücü ise tedbirsiz; kimden korkuldu da "bu ayrım" yapıldı?.. Şimdi ne olacak; Ankaraspor "haklı" olarak mahkemelere gidecek ve "esası bir yana bıraktım" asıl "usulde yapılan hatalar yüzünden" büyük ihtimalle, hem de "bir celsede" Federasyonun uygulamasına karşı, "yürütmeyi durdurma kararı" alacak; FIFA'da da haklı çıkacak; ne yapacak o zaman Özgener Federasyonu?.. Ankaraspor'a "maddi ve manevi kayıpları" yüzünden ödenecek "tazminat miktarları" düşünüldü mü; yoksa "Bizim cebimizden mi çıkıyor, nasılsa Federasyon öder" mi denildi?.. Kuzum, söyleyin Allah aşkına, bu federasyon, "problemleri çözmek" için mi, yoksa "arap saçına döndürmek" için mi, var?.. "Hukuk Kurulu da olan" bir federasyon, "esasta haklı olduğu" bir konuda "usulde" bu kadar hata yapar mı?.. Hepimiz yapıyoruz!.. Yooo, senden örnek vereceğim ama, bilesin ki sevgili İlhan Söyler, seni "kırmak istemiyorum", zira "aynı hatayı, aynı yanlışı" hepimiz yapıyoruz; örnek, "tam da anlatmak istediğimi anlatan" bir örnek olduğu için seçtim; başka bir niyetim yok!.. Dünkü yazının bir yerinde "aynen" şunları yazmışsın: "Servet ve Gökhan Zan'ın arkasında iki Emre de her zaman aportta bekliyor." Evet, "meramımızı anlatmaya çalışırken, fazla dikkatli davranmıyoruz, hassas davranmıyoruz" ve asıl önemlisi "lâfın, cümlenin, hatta kelimenin nereye gideceğini" hiç ama hiç düşünmüyoruz!.. Ne demektir "aport?.." İşte, Türk Dil Kurumu'nun "son" Türkçe Sözlüğü'nün 108'inci sayfası: "Aport (Ünlem - Fransızca - Apporte): Avın veya kendisine gösterilen şeyin üzerine atılıp getirmesi için köpeğe verilen buyruk sözü." "Köpekler için" söylenen sözü, Galatasaray'ın iki milli futbolcusu için "söylemek" doğru mu?.. Şimdi diyeceksin ki, "Bu sözü ben 'hazır bekleyen'anlamına kullandım!.." Evet, halk dilinde "aportta beklemek" bu anlamda belki kullanılıyor ama "yazı dilinde?.." Dahası birisi, mesela "bizler için" dese ki; "Fatih Terim'e saldırmak için aportta bekliyorlar", söyler misin bana sevgili Söyler; "Ne tepki veririz?.." Fair Play'cilere bakın siz!.. "Olimpiyad" ne demektir; her şeyden önce "fair play" demektir!.. İyi de, Türkiye Milli Olimpiyad Komitesi'nde "olan biten" ne demektir?.. Bu olan bitenin "fair play" ile ilgisi ne kadardır; yoksa ve yoksa "fair play"in "paspas gibi çiğnenmesi" değil de nedir?.. Uzun bir süredir "seyahat ve ziyafet acenteliği" görüntü veren, "önüne gelene mavi boncuk dağıtır gibi" sayılamayacak kadar ve önüne gelene "fair play" ödülü dağıtan bir Komite'de "olan biteni" doğru dürüst anlatan "bir haber ve yazıyı okuyucularına sunamayan" bir spor medyası da cabası!.. Ey sevgili Togay Bayatlı, ey sevgili Erdoğan Arıpınar, yıllardır "gizli - açık" birbirinizi yediniz; "TMOK tarihinde görülmemiş bir şekilde Onur Kurulu'na gönderilmiş en tepedekiler" olarak hâlâ o koltuklarda oturmanın kendinizi de, komitenizi de "ne hâle düşürdüğünü" görmüyor musunuz?.. Yıllardır, en başarılı(!) işiniz, o, "yüzlerce yel değirmenini döndürecek" rüzgara sahip tepede "hiçbir işe yaramayan" yüzlerce milyon dolara mal olmuş "Olimpiyad Stadı" yapmanız ve "Olimpiyad yapacağız" masalı ile "Dünya'da gezmedik, görmedik yer bırakmamanız" değil miydi?.. Yeter artık, bırakın o koltukları ve TMOK'un önünü açın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.