İstikrarın “İ’si var mı?..

Sesli Dinle
A -
A +

Türk futbolunun içine düştüğü ve “bir türlü kurtulamadığı” çukurun adı; “İstikrarsızlık!..”

 

Süper Lig’in 15’inci haftası ile 16’ncı haftanın önceki akşama kadar oynanan maçlarını karşılaştırmak bile, son yıllarda kulüp takımlarımızdan, millî takımımıza kadar Türk futbolunun içine düştüğü ve “bir türlü kurtulamadığı” çukurun adını koymaya yeter; “İstikrarsızlık!..”
Peki neden; şimdi ben “bir cümle ile” bu sorunun cevabını, “Futbolumuzun ‘Futbol Federasyonun şemsiyesi altında ne saha dışında, yani yönetimde, ne de saha içinde oynanmasında ve altyapı oluşumunda bir sisteme kavuşturulması” olarak versem, çok mu haksız olurum?..
Elbette “bu acı tablonun sorumluları arasında” bizler de varız; yani, futbol yazarları, yorumcuları…
“Şampiyonluk yarışı yapan” büyük takımlarımızdan başka “sporumuzun nesi ile ‘doğru dürüst’ ilgileniyor” ve “ne oluyor” diye bakıyoruz?..
“Karagümrüklü Borini” kadar, “Ümit Millî Takımı’nın hocası” Tolunay Kafkas’ın “ne yaptığı” ile ilgilenen bir “yazanımız, çizenimiz, konuşanımız, anlatanımız” var mı?..
Ey TRT’mizin spor programcıları, Trabzonspor - Karagümrük maçı gecesi, “Borini’yi attığı bütün goller ile takdim ettiğiniz” kadar, “Türk Millî Takımı’nın yarınları olan Ümit Millî Takımız ne yapıyor” sorusunun cevabını, en azından, görüntüleriyle anlatmanız da gerekmiyor mu?..
Neyse, “görevin bu tarafını bir yana bırakalım” ve futbolumuzdaki istikrarsızlığı ortaya koyan 15 ve 16’ncı haftalara bir göz atalım.
Ben bu satırları yazarken, Galatasaray’ın Sivas’taki Sivasspor maçına 9, Beşiktaş’ın İstanbul’daki Adana Demirspor maçına 11 saat var; sonuçlar ne olur, bilemem. Ama…
Fenerbahçe’nin 15’inci haftada Trabzon’daki “skor ve futbol bakımından haklı olarak ağır eleştiriler alan” mağlubiyetinden sonra, İstanbul’daki “futbol gösterisi” arasındaki fark için bilmem ki “ne demeliyiz”; Trabzonspor mağlubiyeti için baştan sona, “Jesus’ eleştirmek, ‘gerçek sebebi’ tam olarak ortaya koydu” mu, acaba?..
Ya, “Lider” Fenerbahçe’yi tahtından düşüren Trabzonspor’un puan cetvelinin 17’nci sırasında oturan Karagümrük önündeki hezimeti, “Efendim, Fenerbahçe maçına çıkan kadrosun aynısı Karagümrük önüne çıkarılmamalı, Karagümrük’e göre tedbir alınmalıydı” demekle anlatılmış oluyor mu?..
“Şampiyonluğa oynayan geçen yılın şampiyonu bir takımın hocası, ‘17’nciye göre tedbir alacak’ ve ona göre ilk 11 yapacak” öyle mi?..
Sormak lazım sizlere; “Ya öyle yapsa, takımı değiştirse ve bu hezimet gelse”, maçtan sonra TV ekranlarından “Yahu, Fenerbahçe’yi yenen bir takım değiştirilir mi; bu intihardır” diye bar bar bağırmayacak mıydınız?..
Devam edelim, “istikrarsızlık çukurunu” anlatmaya…
Ya, Antalyaspor’u Antalya’da 2-0 yenen, Ankaragücü’nün, lig sonuncusu Ümraniyespor’a kendi sahasında yenilmesi?..
Ömer Erdoğan Hoca’m, “lig sonuncusuna karşı gereken tedbirleri neden almadın” acaba?..
Bakalım, Galatasaray ve Beşiktaş’ın hocaları “bu iki haftadaki istikrarsızlık sonuçlarından” ders aldılar mı; dün gece belli olmuş, olacak…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.