İyi ki seçilmemiş!..

A -
A +

Aslında bugün "yeni seçilen" Futbol Federasyonu için yazacaktım; onun "kurulan yeni kurulları için" yazacaktım; "Milli takımların yönetimi" için yazacaktım. Amma, dün sabah internette gazete sayfalarında ufuk turu yaparken, gördüm ki, "seçimi kaybeden" Ayhan Bermek ve Hasan Doğan kin kusuyorlardı; "kazananlar için yazmayı" ileriki günlere bırakarak, kalemimi "kaybedenlere çevirdim!.." Hasan Doğan'ı tanımam, Trabzonspor Başkanı'nın ve yöneticilerinin, özellikle de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in ona verdikleri cevapları okuyarak "tanımaya çalıştım" ama, gene de "pek iyi tanıyabildiğimi" söyleyemem; onun için "açıklamalarının ona yakışıp yakışmadığını" bilmiyorum!.. Bermek'i ise, "spordan tanırım", hemen söylemeliyim ki; "bu tavrını ve açıklamalarını" ona yakıştıramadım!.. Anlaşılıyor ki; "Genel Kurul'daki nakavtın hâlâ etkisinde" ve "kendisine gelememiş!.." Açıklamalarını birkaç gazetede "defalarca okuyan" bir spor yazarı olarak diyorum ki; "Olaylara böylesine yanlış bakan, böylesine saptıran ve böylesine ters yorumlayan" bir insan, "iyi ki seçimi kazanamamış!.." Yoksa, Levent Bıçakcı'yı "mumla arayacaktık!.." Hasan Doğan'ı "bir daha futbol olayının içinde görmeyeceğimizi" tahmin ettiğimden, "Ona fazla lâfım olmayacak", ama sevgili Bermek'e birkaç çift sözüm daha var: Söylediklerini "iyi" hatırlayarak aynaya bak; "Açıklamalarında kastettiklerinin isimlerinin yerine etrafındakilerden bazılarının ve kendinin adını koy"; işte bunu yaptığında, "Genel Kurul gerçeğini en gerçekçi, en iyi ve en doğru şekilde anlatmış olursun"; bu bir!.. "Ben gönüllerin Başkanıyım" diyorsun, bilesin ki, "Seni gerçekten ve gönülden çok seven nice dostun", üstelik "içlerinde Haluk Ulusoy'dan nefret edenler" de var; sohbetlerimizde bana dediler ki; "O Genel Kurul'da delege olsaydık, oyumuz Bermek'e değil, Ulusoy'a giderdi. Futbolun siyasetin kuklası hâline getirilmesi operasyonuna gönüllü olarak soyunanlara nasıl oy verirdik. Yazık oldu, Bermek gibi bir insan, kendini göz göre göre böyle harcamamalı idi"; bu iki!.. Diyorsun ki; "102 oyum var, istersem 80 imza toplar, Genel Kurul'u olağanüstü toplantıya çağırırım!.." Hadi canım sen de, herkes biliyordu ki; "50 oyun ya vardı ya yoktu", şimdi imza toplamaya kalksan "30 oy bile bulamazsın!.." Hodri meydan; ne duruyorsun?.. "Kazananı", üstelik "onca baskıya rağmen" kazananı"karalamak", kazanana oy verenleri "karalamak" bilmem ki sana yakıştı mı?.. "Bükemediğin eli sıkmak" gibi bir "insanlık vecibesini" bile yerine getiremeyen bir Ayhan Bermek'i görmek, doğrusuya seni sevenleri çok üzdü; bilmem farkında mısın?.. Bence "bu durum", açık açık "Futbolu siyasetin emrine vermek için her türlü tavizi veren bir kişi olarak görüntülenmenden" bile daha kötü!.. Hadi onu, yani "Siyaset artı Hasan Doğan artı Levent Bıçakcı Federasyonunu dağıtanlar" Federasyonunu kurmayı, "İlle de başkan olmak ihtirası içinde kabul ettin"; ya Genel Kurul'dan bunca gün sonra, "Bu yaptığının anlamı ve mantığı var mı?.." Açıklamaların içinde "bir doğru var"; Lucescu'un "milli takımın başına getirileceği söylentilerine karşı çıkman!.." "Türkiye'yi, Çavuşesku Romanyası'na benzeten, Türk Futbol Federasyonları'na, Türk hakemlerine iğrenç imalarla çamurlar atan" bir adamı, "Türk Milli Takımı'nın değil başına getirmek, getirmeyi düşünmek" bile, "Ay-yıldız'a en büyük ihanet olur"; bilmem ki Haluk Ulusoy ve Federasyonunun üyeleri, "böyle büyük ve inanılması zor bir yanlışa imza atarlar" mı; sanmıyorum!.. Amma, gene de "böyle bir uyarıyı yaptığın için", bir Türk vatandaşı olarak sana teşekkür ederim!.. İşlerinde başarılar!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.