Kaos ve kavga kime yarıyor?..

A -
A +

Sporumuzda garip şeyler oluyor ve de ne yazık ki "o garip şeylerin değerlendirilmesi" çoğu zaman "yapana göre" yapılıyor!.. Evet, "yapana göre yapılıyor!.." Ahmet yaparsa "Haklı, elbette yapacak", Mehmet yaparsa "Haksız, olur mu böyle şey?.." İşte son örnek, Aziz Yıldırım çıkıyor; "Oğuz Sarvan benim telefonlarıma cevap vermiyor, telefonunu açmıyor" diyor, bir Allah'ın kulu da çıkıp "Ey Aziz Başkan, senin muhatabın Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'dir, bir isteğin, bir dileğin, bir şikâyetin varsa onu ara, ne işin var Merkez Hakem Komitesi Başkanı ile" demiyor, diyemiyor; aksine Oğuz Sarvan'a "Vay sen nasıl Aziz Beyefendi'nin telefonuna çıkmazsın, onun telefon numarasını bilmemek ve telefonu açmamak ne haddine" anlamına gelen eleştiriler yağıyor!.. Aziz Başkan dahil, "Her kulüp başkanı, Oğuz Sarvan'ı aramaya başlarsa, sonucu ne olur" diye düşünen yok!.. Trabzonspor başkanı, Beşiktaş başkanı, Galatasaray başkanı, Diyarbakırspor başkanı, Altay başkanı, Vefa başkanı, Adanaspor başkanı, Edirnespor başkanı, Vanspor başkanı ile "Anayasa önünde, kanunlar önünde, spor talimatları önünde" ne farkı var, Aziz Yıldırım'ın?.. Ne diyor, cevap olarak Merkez Hakem Komitesi Başkanı Oğuz Sarvan; "Kulüp başkanlarının telefonlarına çıkmamak gibi bir şey yapmıyorum. Sadece prensip olarak kendi telefonumda kayıtlı olmayan kişilerden gelen aramalara yanıt vermiyorum. Biz iletişime açığız ancak bu kurumsal bazda olmalı. İki kişi bazı konuları telefonda konuşursa, speküle edilebilir. Doğrusu, federasyonla kulüp arasındaki iletişimdir." İş "bu kadar" basit ve herkese tam bir ders ama, "kendisini Türk futbolunun vasisi olarak gören" Aziz Başkan'a ve "hınk deyicilerine" bu gerçeği anlatmak ne mümkün?.. Aziz Başkan, "Kimin haddine benim telefonlarıma cevap vermemek" diye düşünüyor, "Ben, onların kural ve ilkelerini bilmem, tanımam, herkes benim kurallarıma ve ilkelerime uyacak; ya uyacak, ya uyacak" inadında ısrar ediyor; yanlış yapıyor. Bu yanlışları yüzünden kaç defa ceza aldı; hareketlerinde de, tutumunda da , konuşmalarında da en ufak bir "yumuşama ve düzelme" yok!.. Türk futbolunda da "kanun-talimat disiplininin, kurumsal uyumun sağlanması", bu zihniyet gündeme oturduğu için mümkün olamıyor!.. Dahası, "yanında olan, yönetimde olan" ve "bu hatalarını kendisine anlatmak isteyen" kişileri de, sadece yanından ve yönetimden değil, hatta kulüpten bile uzaklaştırıyor!.. Herkese "örnek olması" gereken "Kulüpler Birliği Başkanı" unvanını taşıyan kişi böyle yaparsa, "diğer başkanlar" neden yapmasınlar; bu yüzden her başkan, her yönetici ağzına ve aklına gelen her şeyi söylemekten kaçınmıyor; futbolumuz da kendini tam bir kaos ve kavga ortamında buluyor, çözün bakalım çözebilirseniz problemleri!.. "Medya" deseniz "kulüp aidiyetçiliğinden, şahıs aidiyetçiliğine sıçramış" bir yığın yorumcu ve yazarın, dahası "dışarıdan gelmişlerin" hakimiyetine düşmüş; ne olacak futbolumuzun, basketbolumuzun, voleybolumuzun, eskrimimizin, dağcılığımızın ve "toptan" sporumuzun hâli?.. İşte bu yüzden, sporculara üniversitelere girme, yurtlardan yararlanma ve burs alma gibi bir çok konuda avantaj sağlayan "millilik belgesi" ile ilgili olarak Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü müfettişlerinin kürek başta "bir çok federasyonda" ortaya çıkardığı "haksız" ve hatta "sahte" olarak verilmiş millilik belgeleriyle ilgili skandala dönüp bakan ve "Neler oluyor" diyen yok, medyamızda!.. Düşünebiliyor musunuz, bir yılda verilen "357 millilik belgesinden 102'si geçersiz" ve de müfettişler "bazıları için" Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunmuşlar, daha ne olsun?.. Nerede benim medyam; "kimler, kimlere vermiş bu geçersiz millilik belgelerini"; kimler faydalanmış; nerede gazetecilik?.. Bunlar arasında, "bir büyük kulübümüzün, bir ünlü futbolcusu" mu olmalıydı, "haberin manşete çıkması için" ya da "yorumlar yazılarak", hesapların sorulması için?.. Yazıklar olsun!.. *** Not: "Millilik belgesi", Olimpiyatlar, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları, Akdeniz Oyunları, Karadeniz Oyunları, Üniversite Oyunları, Dünya ve Avrupa Gençlik Olimpik Festivalleri, Uluslararası Askeri Sporlar Konseyi'nce (CISM) her 4 yılda bir düzenlenen Dünya Askeri Oyunları ve olimpiyat oyunlarına katılabilme konusunda kalifikasyon niteliği taşıyan turnuvalarda milli formayı giyen sporculara veriliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.