Kazanmak güzel, ama...

A -
A +

Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ne galibiyetle başladı; güzel, hem de çok güzel!.. Bu galibiyet, "üç puandan da öte", moraldir, ümittir, iddiadır, hedefe doğru yola çıkmaktır! Fenerbahçe'nin Çek takımı önünde yaptığı "güzel" başlangıcın "güzellikleri" de vardı; stadının havası, muhteşem seyircisi, "büyük" Hooijdonk'u ve "ne yaptığını bilen" bir teknik direktörü, yani Daum'u!.. Amma... Bu güzelliklerin hemen yanında "bu güzelliklere yakışmayan" görüntüler de vardı: Daum'a ve Hooijdonk'a rağmen, Fenerbahçe "iyi bir futbol oynamadı!" Takımda, "Topa girmeyen, ayağına top gelince oynayan", Hooijdonk'a attırdığı golün pası ve "buna benzer" bir iki pas daha vermekten öteye, "pek ortalarda görünmeyen" Alex dahil, "Şampiyonlar Ligi uvertürüne lâyık" bir futbol ortaya koyan futbolcu yoktu! "Biraz" Servet diyorduk; takımını 10 kişi bıraktı! "Tuncay çok çalıştı"; ama bal yapamadı! Ümit, "tıpkı" milli maçlarda olduğu gibi, "doğru dürüst" bir orta yapamadı ve hele "son dakikalarda" çok kritik bir anda "egoist davranarak" kaçırdığı gol, Fenerbahçe'ye pahalıya mâl olabilirdi, Allah'tan 90 dakikayı "tereddüt içinde geçiren" ve toplara çıkmayan, çıktıklarında da "güven vermeyen" Rüştü, harika bir kurtarış yaptı da, "beraberliğin" önünü kapadı! Diğerleri? Kötüler de vardı, vasatlar da, görevini yapanlar da... Futbolcular "böyle oynarsa", Servet'siz bir Fenerbahçe'nin Manchester United önünde durumu ne olur; tahmin güç değil! Lyon ise, "Sparta Prag'dan çok daha güçlü" bir ekip!.. "3 puan ve galibiyet" güzel, ama Fenerbahçeli futbolcuların toparlanması ve İstanbul'daki maçın tempo olarak da, form olarak da, "takım olarak" da çok üstüne çıkmaları gerek! "3 puan olsun da, futbol ne olursa olsun" alkışlamaları, Fenerbahçe'ye bir şey kazandırmaz, ancak hüsran getirir!.. "Eksikler ortaya konmalı" ve hele hele "Daum onu oynattı da, bunu neden oynatmadı" gibi, "garip ve hiçbir işe yaramayacak" eleştirilerle vakit geçirilmemelidir! Onların dediği gibi "Onu oynatmayıp, bunu oynatsaydı" da , Daum'u "ille de eleştirmek isteyenler", bu defa "Onu neden oynatmadı da, bunu oynattı" diye eleştiri getireceklerdi! Bu tip eleştiriler, "belki" nabza göre şerbet verebilen, mesela Ersun Yanal gibi teknik adamları etkiler ama, Daum'u etkilemez; o "doğru bildiği yolda" yürümeye devam eder; o halde?!. Bu tip eleştiriler kimi etkiler; "Neden o oynatıldı" denilen futbolcuyu etkiler, onun moralini bozar; işte o kadar! "Tuttukları takıma", ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde çok kritik haftalar başlarken böylesine kötülük yapanlar için bilmem ki ne demeli? Mesela "bu tip eleştirilere meraklı" ünlü yazar çizerlerimiz diyorlar ki; "Deniz'i neden oynattı da, Serkan'ı oynatmadı?" Deniz "hocalarının verdiği görevi yapmak için elinden geleni yapıyor" ve başarıyor da ondan! Serkan ne yapıyor; sezonun başından beri "onca şans verildi"; ne yaptı? Yönetime "Serkan'ı mutlaka alın" diye bastıran Daum, Serkan'ı oynatmıyorsa, haksız mı? Daum, doğru yolda!.. Ama "rahat bırakmıyorlar!.." Tıpkı, "zaman tanımadan" ve de "ne yapmak istediklerini anlamadan" Hagi'yi, Del Bosque'yi "rahat" bırakmadıkları gibi... Yazık!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.