Kazım'a "kelepçe" ne lâzım?..

A -
A +

Diğer takım!.." Kim söylüyor bu sözü; Galatasaray'ın ocak transferinde "şu ana kadar yaptığı" en ses getiren transfer olan Kazım Kazım!.. Kazım Kazım'ın "diğer takım" dediği takım hangi takım; Fenerbahçe!.. Ne yapmış Fenerbahçe, Kazım Kazım'a?.. Bütün vurdumduymazlığına, bütün disiplinsizliğine, saha içi bütün dengesizliğine, magazin basınında dillere destan olan "onca" skandallarına rağmen, ona "bir sporcuya yakışır bir insan olabilmesi için" her türlü imkânı sağlamış, sabır göstermiş, dahası "sadece" Fenerbahçe gibi ülkenin en büyük kulüplerinden birinin değil, Türk Milli Takımı'nın da formasını giydirmiş!.. Kazım Kazım'ın "Galatasaray'a alınışı" ile ilgili olarak "çok ağır yazılar" yazdım; sonradan bunları okurken, kendi kendime "Acaba Kazım Kazım'a ve onu transfer eden Galatasaray Başkanı'na, Sportif Direktörü'ne, Teknik Direktörü'ne çok mu insafsız davrandım" sorusunu sordum, itiraf da edeyim; içimde "hafif" bir sızlama hissetmedim de değil!.. Ama, "Fenerbahçe için", söylediği "diğer takım" sözü, "içimdeki sızıyı bir anda söküp attı"; kendi kendime dedim ki; "Az bile yazmışsın Öcal, o her türlü söze müstahak; bu ne nankörlük?.." Bakınız; onun hiç sıkılmadan, yüzü kızarmadan söylediği "Ben hiçbir zaman Fenerbahçe'de oynarken o formayı ve armayı öpmedim. Bu yüzden de çok eleştiriliyordum. Ama Galatasaray armasını hem kendim, hem de ailem için öptüm" yalanının üzerinde durmuyorum bile!.. "Yalancının mumumun yatsıya kadar yanmayacağını" bile bilemeyecek, "Fenerbahçe formasını öptüğü fotoğrafların arşivlerde durduğunu" hatırlayamayacak ve "o fotoğrafların gazete sayfalarına, TV ekranlarına düşeceğini" düşünemeyecek bir futbolcunun, "sarı-lacivert formayı çıkarıp, sarı-kırmızılı formayı giydiği andan itibaren", adeta Franz Kafka'nın "Metamorfoz" adlı başyapıtının kahramanı olan ve de "bir sabah uyandığında kendisini yatağında koskoca bir hamam böceği olarak bulan" Gregor Samsa gibi değişime uğrayacağını sanmadığımdan, yarın "Fenerbahçe'deki oyunculuk sürecinde" çocukların bile ağzına düşen "özel hayatı" ve "saha içi" huylarından ötürü, Galatasaray'da da "kapının önüne konulursa" ve de gideceği takımda da Galatasaray için "diğer takım" der ve de "Hayatımın en büyük hatasını diğer takıma gitmekle yaptım" diye ilâve ederse hiç şaşmam!.. Benim şaştığım, Fenerbahçe eski sportif direktörünün "kelepçeli partide onun olmadığı" açıklamasına dayanarak, "iftira ediliyor" deyip, Kazım Kazım'ı "tertemiz" gibi göstermeye çalışan "koca koca" adamlar!.. "Kelepçeli" değil de, "kelepçesiz" partilerin kahramanlarının "başında gelmek", bir sporcuyu, bir futbolcuyu ne zamandan beri "tertemiz" yapıyor?.. Arda'nın, bir sanatçı hanımla "edepli" arkadaşlığını bile hazmedemeyip, onu yerden yere vurmak için fırsat kollayanların bazılarının Kazım Kazım'ı "böyle" savunmaya çabalaması, "Roberto Carlos" liderliğindeki "orjici" Brezilyalıların ve de onlara katılan Türk futbolcuların Fenerbahçe Yönetimi tarafından darmadağın edilmesine yol açan "o" partilerin, "kelepçeli" olanlarının "sporcu ahlâkına aykırı", ama "kelepçesiz" olanlarının "sporcu ahlâkına uygun" gibi gösterilmeye çalışılması, bilmem ki, mezarında eğer kalmışsa "Marki de Sade'ın üç beş kemiğini kahkahalarla güldürmekten" başka ne işe yarar?.. Söyleyin bana, Kazım Kazım'ın atacağı 3-5 gol, "giydiği o formanın kirlenmesini" önlemeye yetebilir mi?.. "Herkese ikinci bir şans verilmeli" görüşüne saygı duyarım; ama "kelepçeli-kelepçesiz" gülünçlüğüne ve işgüzarlığına, dahası, "verilen" ikinci şansa "yalan ve nankörlük" ile başlamaya ise "Evet" demem mümkün değil; haksız mıyım?.. ??? ÖU'nun notu: "Kazım'a 'kelepçe' ne lâzım" başlığı, Galatasaray Kulübü'nün "Kazım'a imzalattığı" yazılıp çizilen ve de yalanlanmayan "kelepçe gibi" özel sözleşmeyi işaret etmektedir!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.