Kendi kuyularını kazıyorlar!..

G.Saray Yönetimi'nin takımın başına Hollandalı çalıştırıcıyı getirme kararı, bazı futbolcuların takımı teslim almaya devam etmelerine yeşil ışık yakmaktır

İnanamadım; sevgili Levent Tüzemen’in “Bülent Korkmaz gelirse kıyamet kopar” başlıklı yazısının yayınlandığı gün, Galatasaray Yönetimi bir açıklama yaparak “Sezon sonuna kadar takımın başında altyapı hocası Hollandalı’nın olacağını” açıkladı!..
Bunca gün Galatasaraylılar'a “Kim hoca olacak” diye “papatya falı açtıran”, belki de “kendileri de açan” bir yönetim, bu kararı ile Tüzemen’in yazısındaki “Galatasaray yönetimi o kadar basiretsiz ki”, ifadesine adeta hak verdirdi!..
Neymiş, Bülent Korkmaz’a, “bundan 7 yıl önce, Galatasaray’ın başında iken, bir yıl önce Hamburg’la oynanan bir Avrupa Kupası maçında Lincoln’ü oyundan neden çıkardın, ligde de neden oynatmadın” diye sormuş, Bülent Hoca da “O parasını alırken, Türk oyuncular almıyordu” demiş..
“Halbuki onun görevi oyuncuyu oynatmakmış, ama o hoca gibi değil, takımın kaptanı gibi davranmış”, onun için de bugün, “Yönetimin Florya’da toplantı yapmasından rahatsız olan oyuncu grubuna asla söz geçiremez ve kıyamet koparmış!..”
Yazı “özetle” anlatıyor ki; “Futbolcuya dayalı sistem ‘Kor’ bir ateş ise Korkmaz bu ateşe benzin olur. Gelmemeli, getirilmemeli.”
Galatasaray göbeğinde olan, “bunca yılın” Galatasaray yazarı, Galatasaray TV başta TV ekranlarının tecrübeli yorumcusu Levent Tüzemen’in “8 yıl öncesine dayanarak yaptığı yorumun gazetede yayınlanmasının üzerinden 5–6 saat geçmeden”, yönetimin yaptığı açıklama, çok açık söylemem gerekir ki, Galatasaray adına da, yönetim adına da yüz kızartıcıdır!..
Bu karar, “dedikoduları taa Urlalara kadar geldi”, eğer bu iddialar doğru ise ve de “var” iseler (Olup olmadıklarını araştırmak İstanbul’daki Galatasaray yazar ve muhabirlerinin görevi), “Galatasaray’ın başına; çilekçi / çiçekçi bir başkanın gelmesi özlemi içinde olan bazı futbolcuların takımı teslim almaya devam etmelerine” yeşil ışık yakmaktır; “Merak etmeyin, futbolcuya dayalı sistemi bozacak bir hoca gelmiyor” demektir!..
Soruyorum; teknik adamlığa daha yeni başlamış bir Hocanın, “8 yıl sonra bunca tecrübe geçirmiş ve yaş olarak da, bilgi olarak da, hoca olarak da olgunlaşmış” bir Bülent Korkmaz’ın, “taa 2008’deki bir maçta ve o sezonda yaptıklarına bakarak, bugün kor ateşe benzin dökeceğini düşünmek” ve de “bu düşünce üzerine” çıkıp da “Galatasaray’a gelirse kıyamet kopar” demek, eğer “ortada söylenemeyen bir başka gerçek ve niyet yoksa”, kabul edilecek bir argüman değildir!..
Ayrıca, diyelim ki, Bülent Korkmaz “bugün de aynı kafada”, daha iyi değil mi, Galatasaray takımındaki “futbolcuya dayalı olan” ve de “kabul edilemez” sistemi, “kıyamet de kopsa” değiştirmesi?..
“Takım içinde futbolcuya dayalı bir sistem kuran futbolcu grubu ile alınacak birkaç galibiyet” mi önemlidir, yoksa “takım içinde futbolcuya dayalı bir sistemin yürümesini isteyen futbolcu grubunu dağıtarak kalıcı olması gereken doğru sistemi yapılandırmak” mı?
Bülent Korkmaz “bunu yapacak” karaktere, “Galatasaray kariyerine ve karizmasına sahiptir”; sevgili Levent “Asla söz geçiremez” dediğin gruba da, öyle bir söz dinletir ki, herkes görür; zaten “Dinleyen kalır, dinlemeyen de tribünde oturur!..”
Bakınız Dursun Başkan ve arkadaşları, bu kararınız, “takımı futbolcuya, yönetimi tribüne teslim eden” bir karardır ve Galatasaray gibi bir kulübe yakışmaz!..
Biliniz ki, eğer Levent Tüzemen’in “Galatasaray’da futbolcuya dayalı bir sistem var” iddiası doğru ise, “yeniden Galatasaray’ın başına gelmek için can atanlar” bu kararınız üzerine, ellerini ovuşturuyorlardır; “Geliyoruz, geleceğiz yakındır; bunu sağlayacak olan da futbolculara teslim edilen takımdır!..”