Kim bunlar?...

'Eğer “bu yönetimi değiştirecekseniz, iyi kılavuzlar bulun”; yoksa bugünleri de ararsınız!..'

Galatasaray yönetimi şaşkın ve başarısız ya, aylardan beri, “Bu yönetimi göndermek için” arayışlar var; haberleri de zaman zaman gazetelere sızıyor, TV ekranlarına geliyor ve yalanlanmadığı için de “doğru” olduğu ortada!..
Buraya kadar “normal” de, “normal olmayan”, haberlerin üzerinde kurgulandığı “aynı” kişiler. “Kim” bunlar, Galatasaray’ın bugünkü hâle düşmesinin baş sorumluları onlar değil mi; “Galatasaray’ı kurtaracak olanlara bakın” siz!..
Galatasaray’ı “yıllardan beri içinden çıkamadığı idari bir batağa düşüren” kimdir; Lisecilerin, bakın “liselilerin” demiyorum, “lisecilerin”, yani “Derin Galatasaray” denilen ve “Kulüp genel kurullarını robotlaştırdığı” iddia edilen grubun “ömür boyu” lideri değil midir?..
Galatasaray’ı, 20 yıla yaklaşan ve “bugün içinden çıkılması için” çok değerli gayrı menkullerin gözden çıkarılmasına yol açan bir “mali batağın içine sürükleyenler” de bu haberlerde adları geçenler arasında değil midir?.. 
Ben dahil, başka yazanlar oldu ama, eğer “meraklı olanlar” varsa, asıl “Derin Galatasaray’ın lideri ile Galatasaray ilişkilerini” sevgili kardeşim Hıncal Uluç’un “Sabah Gazetesi’ndeki yazı arşivinde” herkes bol bol bulabilir ve “gerçekleri” öğrenebilir.
“Galatasaray’ı mâli batağın içine sürükleyenler” ile ilgili gerçekleri de, “Türkiye Gazetesi / Öcal Uluç’un yazıları, Milliyet Gazetesi / Doğan Koloğlu (Rahmetli ağabeyimiz) yazıları” arşivinde bulmak mümkün!..
“O gün için bugün elden çıkarılan  en az arsalar kadar kıymetli olan kulüp hisse senetlerinin” adeta “hibe edildiği” AİG olayı, çöpe atılan stat maketi, borç içindeki Galatasaray’a maliyeti ile mini sinemalar projesi arasındaki ilişkilerle ilgili iddialar, “Galatasaray üzerinden kara para aklama iddialarının ortaya çıktığı” TGS ile ilgili gelişmeler, “kulüp yönetiminden paralarını alamadıkları için haciz koydurup kulübün telefonlarını bile kapattıran” bakkallı, manavlı günler, bir “kıyı bankasından gelen” ve de Galatasaray’ı borçlandıran ama Galatasaray’ın kasasına girmeyen krediyle ilgili “gizli protokollü” sözleşmeler, ödenemediği için değiştirildiği ve değiştirilirken “imza taklidi yapıldığı” iddiası ayyuka çıkan bonservis bedeli karşılığı verilen çekler, o günlerde defalarca yazılmıştır, tekzip bile edilememiştir; nasıl unutulur? (Rahmetli büyük Galatasaraylı ve hukukçu Necdet Çobanlı Ağabey’in bu konularda verdiği mücadele, yazdığı yazılar ve hatta kitaplar arşivlerde duruyor. Kulüp disiplin kuruluna verdiği ifadeler de, sanırım kulüp arşivlerinde duruyordur.)
Bitmedi, gelelim bugünlere; daha dünlerde “kulübü tam bir mali batağın içine ve mahkemelere kadar düşüren” olaylar ile ilgili arşivlerde öyle yazılar ve gazete manşetlerine kadar çıkmış haberler duruyor ki; “Pandora’nın Kutusu açıldığında”, bazı kişiler sokağa çıkamaz olurlar!..
Şimdi “cevaplanması zaruri bazı sorular” soracağım; “Dursun gitsin de, kim gelirse gelsin” diye düşünenlerin iyice düşünmeleri gereken sorular; işte onlar:
Galatasaray’ın “efsane” başkanlarından Selahattin Beyazıt’ın “Bütün bedelini ben ödeyeceğim” dediği bir “mali kurtuluş reçetesi ve araştırması” teklifi vardı. “Bu yönetimi yakından tanımıyorum, sen sanıyorsun. Başkanla bir randevu al, beraber görüşelim” şeklindeki müracaatı “Aman beni bu işe karıştırma” diye reddeden, ama şimdi hem de “Reina’nın işletmecisinin işlettiği Suada’da, yeni yönetim için toplantılar düzenleyen ve yemekler yiyen” kimdir ve şimdi hangi yüzle “Galatasaray’ı kurtarmak için” ortaya çıkmaktadır?..
Dahası, “Galatasaray Adası’nı Suada’ya dönüştüren”, Reina işletmecisinin, “Ada’dan çıkarılmaması için” yalvar yakar olan kimdir, ricalar eden kimdir; onu, “Ada konusunda kararın da alınacağı” genel kurulun yapıldığı mekanın bahçesinde ortalarına alıp kol kola fotoğraf çektirenler kimlerdir?..
Dahası, 4 yıl üst üste “ilk iki yıl Dünya’nın, evet Dünyanın en çok gelir sağlayan 30 kulübünün içinde, sonraki iki yıl da Dünya’nın en çok para kazanan 20 kulübü arasında olduğu halde”, Galatasaray’ı “tam bir mâli batağın içine sürükleyerek” bırakıp giden kimdir?..
İyi düşünün Galatasaraylılar, hem de çok iyi düşünün. Galatasaray’ı “Bu bataktan kurtulabilmesi için başka çare kalmıyor” söylentilerinin yayıldığı ve hatta yazıldığı, “Rus oligarkları ya da Petrol şeyhleri gibi birilerine satılacağı” dedikodularının ortaya çıktığı günlere getirenler kimlerdir?.. 
Eğer “bu yönetimi değiştirecekseniz, iyi kılavuzlar bulun”; yoksa bugünleri de ararsınız!..