Kim şampiyon olacak?..

"Normal" şartlarda Galatasaray'ın "kendi sahasında" OFTAŞ'ı yenmesi kadar "normal" bir sonuç olamaz!.. Ama "durum" ve "şartlar" hiç de "normal" değil!.. Öyleyse, "Galatasaray'ın şampiyonluğu" OFTAŞ maçında "puan" garantilenene, kısacası "hakem, son düdüğü çalana kadar" kesin değildir ve "Trabzonspor'u Trabzon'da yenerse", Fenerbahçe'nin de "şampiyonluk şansı" vardır!.. İki "yıl önceki" Denizli maçı, "futbolda her şeyin olabileceğini" bir defa daha göstermiştir!.. Fenerbahçe, belki de "yarım yüz yıl" unutulmayacak olan Denizli maçının "rövanşını alırsa", işte size "yarım yüz yıl unutulmayacak" bir futbol olayı daha!.. Ve Fenerbahçe, "durumu" eşitleyecektir!.. "Gençlerle dolu" Galatasaray kadrosunun "stres altında hatalar yapması kadar" tabii bir şey yoktur!.. Bölüm bölüm mevsimin "en iyi futbolunu oynadıkları" Sivasspor maçında, "bu stres", zaman zaman "panik getirmiş" ve "Galatasaray şampiyon olduğu" takdirde "bu şampiyonlukta en büyük paya sahip olacak olan defansı ve orta sahası" defansa dönük "önemli" hatalar yapmıştır!.. "O atmosferde, o baskı altında" ve şampiyonluğun her an kaçabileceği endişe ve korkusu içindeki genç futbolcuların yaptıkları "hatalar yüzünden", sevgili kardeşim Hıncal Uluç dahil, "Galatasaraylı" bazı yazar çizerlerin eleştirilerinin "dozunun" çok abartılı olduğunu, maçı baştan sona ilk defa, çarşamba gecesi, Kupa Finali'nden sonra, "TRT 3'te seyredince", açıkça gördüm!.. Maçı, "oynandığı gece" canlı olarak seyredememiştim!.. Feldkamp sayesinde, mevsim başında kalan "fırtına hücum gücü", tekrar sahadaydı!.. Kanat akınları, gol pozisyonları, "bitmek bilmeyen" kazanmak ve gol atma azmi ve gücüyle!.. Elbette, Galatasaray, "öyle" bir atmosferde, gücünü ispat etmiş "öyle" iddialı bir takıma karşı, "OFTAŞ'ı kendi sahasında yendiği takdirde şampiyonluğa yetecek olan" bir "beraberliği" de düşünerek sahaya çıkacak ve "takım tertibini" de "Önce beraberliği garanti et, sonra galibiyete ulaş" düşüncesine göre yapacaktı ve "bu düşünce" haklıydı!.. Ama, "Song'un daha maçın başında kendi kalesine gol atacağı, Aykut'un, defans oyuncuları nın da art arda yaptıkları hatalardan sonra bile rahat çıkaracağı bir topta ayağının kayacağı" düşünülmemişti, elbet!.. "Bu şansızlıklara rağmen", Galatasaray "oyun ve top hakimiyetini", kısa süren birkaç bölüm hariç hep elinde tuttu, bol bol gol pozisyonlarına girdi; eğer "Ofsayt" lâkabını hak edecek kadar "ofsayta düşen" ve "ofsaytı bilmeyen", üstelik kendisine "ofsayt öğretilemeyen" Nonda, bu maçta da, "gol pozisyonu doğacak" ya da "gol pozisyonu olan" bir çok pozisyonda "ofsayta düşmese", Galatasaray "daha da gol atabilirdi!.." Galatasaray takımı, Sivasspor gibi "şampiyon adayı" ilân edilen ve "o havaya arkasındaki bütün bir şehirle beraber giren" bir takıma karşı, daha ne yapsın?.. Herkes bana soruyor; "OFTAŞ maçı ne olacak?.." "Bunu bilsem", spor yazarlığı yerine "sosyete falcılığı yapar", üstelik de "köşeyi dönerdim!.." "OFTAŞ maçının ne olacağını", Galatasaraylı futbolcuların "sahada ne yaptığı" tayin edecek!.. Galatasaray'ın, "böyle maçları" kaldıracak ve "takımdaki stresi, paniği asgari ölçülere indirecek" oyuncuları var ama, "bazıları sakat", bazıları da "umûmi istek üzerine" kulübede oturuyor!.. Hep tekrarladığım şu; ancak, hakem "son düdüğü çalınca", kimin şampiyon olacağını anlayacağız!.. Tabii, Fenerbahçe, Trabzonspor'u yenerse!.. Yenemezse, zaten "Galatasaray şampiyon!.." Sahi; "OFTAŞ'ın Ali Sami Yen'de Galatasaray'ı yenmesi" mi, yoksa, "Trabzonspor'un Avni Aker'de Fenerbahçe'den bir puan alması" mı daha kolay!.. Ya da "şöyle" sorayım: Galatasaray'ın, Ali Sami Yen'de OFTAŞ'tan "bir puan alması" mı daha kolay, Fenerbahçe'nin Avni Aker'de Trabzonspor'dan "3 puan alması" mı?.. Bu sorulara verilecek cevaplar belli ama, "bu cevaplar", Galatasaray'ın OFTAŞ ve Fenerbahçe'nin Trabzonspor maçları "gerçekten" bitmeden, "kim şampiyon olacak" sorusunun cevabı değil ve hiçbir zaman da olmayacak!..