Kimin Real Madrid'i daha güçlü?

Ya da "Lazio'yu yenmek!.." Yazımın başlığına "hangisini koymam gerektiğini" epey düşündüm!.. "Lazio'yu yenmek" çok "klâsik" bir başlık olacaktı; vazgeçtim!.. Lucescu - Hıncal Uluç iddialaşmasının daha "enteresan olacağına" karar verdim ve yazımın başlığını da ona göre koydum!.. Nedir o iddia?.. Az sonra...Yazıyı okuyun anlarsınız!.. *** Beşiktaş'ın omuzlarında "sadece" kendisi ile ilgili değil, Türk Futbolu ile ilgili büyük bir görev yüklü!.. Türk Futbolu, Galatasaray'ın UEFA ve Süper Kupaları almasından, Milli Takım'ın dünya üçüncülüğüne ulaşmasından sonra, yıllar yılı sabırla, azimle, inançla ve büyük gayretlerle çıktığı tepeden aşağıya doğru hızla yuvarlanmaya başladı!.. FIFA ve UEFA listelerinde ilk onun içinde "istikrarlı" bir şekilde tutunma hatta ilk onun ikinci bölümünden, birinci bölümüne yükselme ümitleri yeşermişken, birdenbire şemsiye tersine döndü ve herkes "Türk Futbolu'na ne oldu" diye sorar oldu!.. İstikrarsız ve kötü sonuçlar, sonunda ortaya "üzücü" tablolar çıkardı; Avrupa Kupaları'nda geriledik, Letonya'ya elendik!.. Bugünün ümitleri de, "Türk futbolunun yıldızını parlatan" o günlerin ümitlerinin aksine, "daha olmadan" dağıttılar, hem "kendi milli takımlarında, hem oynadıkları takımlarda", özellikle "büyük takımlara gidenleri" ile "ümitsizliğin sembolü" hâline geldiler!.. Şimdi tabloya bakalım: "Yaşlı" dediğimiz, ama aslında "futbolun en olgun çağını yaşayan" futbolcularımız formsuz ve heyecanını kaybetmiş... "Genç" dediğimiz, "ümit" bağladığımız, "değişimin alt ve üst yapısı" olarak gördüğümüz gençlerimiz formsuz ve bitik!.. "Dışarıda" olan, "oynayan, oynamayan" yıldızlarımız, "yıldız mı, yoksa sıradan futbolcular mı" olduklarını tartışabileceğimiz bir görüntü veriyorlar; formsuzlar, mücadele güçlerini ve coşkularını kaybetmişler!.. Kısacası, "takımlarımız da, futbolumuz da, futbolcularımız da hızla irtifa kaybediyor"; bugüne kadar bin bir zorlukla aldığımız mevziler, birer birer elden çıkıyor!.. Milli Takım ile "bahisçiler dahil", herkesi şaşkına düşürerek kaybettiğimiz pozisyonun "kalıcı ve gerçek" mi, yoksa "geçici ve teknik heyet hatası" mı olduğunu daha iyi tartabilmemizi sağlayacak olan bir maça çıkıyor, Beşiktaş!.. Zira, geçen hafta sonu, Türkiye Ligleri'nde "en iyilerin ve en büyüklerin oynadığı" içler acısı futbolun tartısına bakarsak ve buna "dışarıdaki lejyonerlerimizin acıklı durumlarını" da eklersek, "Letonya elenişinin sebeplerinin başında ne olabileceği" yolundaki tartışmalarda bir sonuca doğru gittiğimizi görürüz!.. Bugün Beşiktaş'ın alacağı sonuç, "tartışmalara netlik getirecektir!.." Ortada enteresan bir tablo var: Lucescu'nun "Real Madrid'den güçlü" dediği Lazio ile, Hıncal Uluç'un "En az Real Madrid kadar iyi bir kadrosu var" dediği Beşiktaş karşı karşıya!.. Gerçekten böyle mi? Ben, futbol konusunda "bugüne kadar yıldızları hiç barışmamış" iki ünlünün de "bu yakıştırmalarını" hep "abartılı buldum" ve devamlı dedim ki; "Real Madrid'den güçlü" denilen bu iki takımdan "bir takım çıkarılsa", o bile "Real Madrid'le mukayese edilecek" kadar güçlü olamayacaktır!.. Real Madrid'i "yenmek" başka, "Real Madrid'den güçlü olmak" başka şeydir!.. Real Madrid'den güçlü olabilmek için en azından "Real Madrid gibi bir kulüp olmak" ve onun "alt ve üst yapısına eşit" bir alt ve üst yapıya sahip olmak gerekir!.. Real Madrid'i bir yana bırakalım ve biz kendi gerçeğimize bakalım; Beşiktaş, Lazio'yu İtalya'da yenebilecek güçte midir? Türk Futbolu'nun şampiyonu ve Lucescu'nun "istikrar abidesi" Beşiktaş, bu gece "kendisi ile beraber" Türk Futbolunu da kantara çıkaracak ve büyük düşüşün "gerçek olup olmadığını" ortaya koyacaktır!.. "İstikrarsız" Lazio, "bu tartı için" bulunmaz bir fırsattır!.. Beşiktaş'ın bu gece alacağı bir galibiyet, turu geçme garantisi getirecek; bir beraberlik, düğümün çözülmesini "son hafta maçlarına bırakacak"; bir mağlûbiyet ise, şampiyonumuzun işini çok zorlaştıracaktır!.. Özetle, Beşiktaş'ın İtalya'dan "en az" bir beraberlikle dönmesi şarttır!.. Zor mu; zor, ama imkânsız değil!.. "Galibiyete oynamak zorunda olan" Lazio, tam "Lucescu taktiğinin avı olabilir!.." Ve Beşiktaş, hocasının "Real Madrid'den güçlü" dediği Lazio'dan "tur" garantisi alarak dönebilir!.. Ve o zaman da "Hıncal Uluç" haklı çıkacaktır!.. Ben sevgili Hıncal'ın "haklı çıkmasını" o kadar istiyorum ki!.. Bir galibiyet, bayram öncesi futbolumuzda yaşanan "kara tablonun moralsizliğini" üzerimizden atmamız için "ilâç gibi" gelecek!.. Bütün okuyucularımın ve milletimin mübarek Ramazan Bayramı'nı kutlarım.