"Kirli" düşünce!.

A -
A +

Ne diyor bu zat-ı muhterem?., Bu zat-ı muhteremin hiç mi izanı yok, insafı yok?.. Acaba, vicdanı da, protokol tribününün portmantosuna asıp, orada unuttuktan sonra mı, soyunma odalarının önünde spor yazarlarına açıklamalarda bulundu?.. Yazıklar olsun!.. Galatasaray'a da, spora da "yakışmayan" sözlerin sahibi olan bu zat-ı muhteremin adı, Bülent Tulun!.. Hiç sıkılmadan, yüzü kızarmadan "Rakip aşırı motivasyonlu idi. Futbol camiasının içinde olanlar, bu sözün ne anlama geldiğini bilir!.." Yani, alenen ve resmen diyor ki: "Fenerbahçe, Erciyesspor'a teşvik primi verdi!.." Ligin üstü de, ortası da, altı da "kendilerine güvenlerini kaybetmiş" hakemler yüzünden "zaten" zorda iken, Bülent Tulun Efendi de, bu "garip" sözleri ile, "lâfın nereye gideceğini ve nasıl bir tahribat yapacağını" hiç düşünmeden (Yoksa, düşünerek ve bile bile mi söyledi?) artık söndürülmesi pek mümkün olamayacak bir fitili ateşleyerek, bombayı futbolumuzun ortasına koyuverdi!.. Ey Futbol Federasyonu üyeleri, Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın'a bile, "Tulun maalesef böyle konuşmalar yapıyor; uyarsak da devam ediyor" dedirten bu zat-ı muhteremi, hem de "tedbirli olarak ceza kuruluna sevk etmezseniz", bundan sonra olacakların ve "ligin göz göre göre kirlenmesinin" önüne geçmenizin imkânı kalmaz ve "olacaklardan en az sizler de, Tulun kadar sorumlu olursunuz!.." Bu zat-ı muhtereme sormak gerek; "Bu lâfı etmen için, elinde kanıtın var mı, şahidin var mı ?.." Şampiyonluk mücadelesi yapan Galatasaray'a karşı, 94 dakika bu sezonun "en heyecanlı, en erkekçe, en seyri hoş" maçlarından birini oynayan Erciyessporlu futbolcuların "formalarına, terlerine, emeklerine, oyunlarına, kişiliklerine, karakterlerine, sporculuklarına atmak istediğin çamur", bilmem ki dönüp dolaşıp "bir bumerang gibi" senin üstüne yapıştı mı?.. "Bu çocuklar", yılda sadece "8 defa", o da "4 büyükler ile oynadıkları maçlarda" TV naklen yayınlarında ekranlara çıkıyorlar!.. "Elbette", öteki maçlardan daha çok motive olacaklar, "kendilerini göstermek için" daha çok koşacaklar, daha çok mücadele edecekler; "vitrinde" transfer için "herkese kendilerini göstermek isteyecekler!.." Ne yani, Fenerbahçe'nin "Galatasaray ile arasındaki puan farkını kapatan" puan kayıplı maçlarında, "Fenerbahçe'nin rakiplerine de Galatasaray mı teşvik primi vermişti" de, "onlar" sahada aslanlar gibi mücadele etmişlerdi?.. Bu nasıl "çarpık" bir düşüncedir?.. "Galatasaray'ın parası yok, nereden teşvik primi verecek" bahanesiyle, "Galatasaray'ı temize çıkarmak ve Fenerbahçe'yi ortada tek teşvik primci olarak bırakmak da mümkün değildir"; zira, eğer "gerçekten teşvik primi varsa ve verilmeye devam ediyorsa", Fenerbahçe'nin oynadığı rakiplere dağıtılacak "birkaç yüz milyarı" Galatasaraylıların bulması o kadar da "zor bir iş değildir"; öyle değil mi, zat-ı muhterem?.. "Ağzından çıkanı, kulağının duymaması", bak bakalım, "işi nerelere kadar getirebilir" ve "bundan sonrası" için nasıl bir "kirli kavganın sebebi" oluverir; hâlâ anlayamadın mı, Bülent Tulun Efendi?.. Yooo, "bu sözleri" eğer "elinde kanıt ya da yanında şahit var" da, öyle söylüyorsan, bütün bu yazdıklarım için bin defa "özür diler" ve "bu defa" yeni durumun gereğini yapacak olan spor yazarlarının içinde yerimi alırım!.. Ne yazık ki ve belli ki, ortada sadece ve sadece "Çamur at, izi kalsın" niyeti var ve işte "onun" için... Futbol Federasyonu, "bu konuda görevini, hem de hemen yapmalıdır!.." "Galatasaray'ın yeni yönetimi" de, bu zat-ı muhteremin "görevine" göreve başlar başlamaz son vermelidir; vermelidir ki, "herkes ders alsın" ve "bu patavatsızlığı", bir daha Galatasaray'ın "hiçbir profesyonel adamı" yapmasın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.