Kızmayın, düşünün!..

A -
A +

Yıllardır yazıp geldim: "Bu yönetim G.Saray'ı kulüp olarak mahvetti! G.Saray çok uzun süre yıkımın altından kalkamayacak! Fatih Terim'in ve talebelerinin ardına saklandılar, camianın da ilgisizliğinden yararlanarak, bildiklerini okudular! Arkası gölgeli işlere kulübü bulaştırmaya çabaladılar, bir bölümüne bulaştırdılar!.. Cayman Adaları'ndan, TGS olayına kadar! Kulüp gırtlağa kadar borç içinde!.. Kimse ne kadar olduğunu bilemiyor! Zira resmi defterlere işlenmemiş o kadar şey var ki!.." Biz bunları yazdıkça, hatta ortaya belgeler koydukça, çıkıp dediler ki: "G.Saray düşmanı!.. Süren düşmanı!.." İşin "ne kadar kötü olduğu", işte bugünlerde "ufak ufak ortaya çıkıyor!.." "Biz yazdıkça itiraz edenler", olaylara dönüp bakmayanlar, Divan Kurulu'ndaki "şak şakçıları ve ninnicileri dinleyerek", yönetime alkış tutanlar "gazeteciliği unutanlar", bakıyorum "şimdi" yavaş yavaş uyanmaya başladılar! Ve işin garibi, "kendilerini Türkiye'deki yolsuzlukların, usulsüzlüklerin üzerine gitmekte en önde gören" bazı gazeteci arkadaşlarımız "G.Saray'da olanlar için tek kelime yazmazken", bu defa da "onlardan biri" hem de "en öndeki", kulübü bu hale getirmiş bir yönetimin "lider vekilinin yanında" yönetime girdi!. "Eskinin üzerinin örtülmesi", gerçeklerin su yüzüne çıkıp, işin adalet önünde son bulmasının önlenmesi organizasyonunda "lider vekilinin yardımcısı olarak görev aldı." Kirası ödenmediği için bir haftada eşyalarıyla evinden kovulan uluslararası kaleciden, Pazar gecesi her TV ekranında "kayıp puanlara rağmen" G.Saray'la, "iki yıldır ödenmeyen Bülent Akın'ın bonservis bedeli sebebiyle" adeta "dalga geçen" Denizlispor Başkanı'na kadar, her şey ama her şey sarı-kırmızılı camiayı yüreğinden vuruyor, yaralıyor! "Unutulmuş isimlerini" G.Saray yöneticisi olmakla yeniden gazete sayfalarına, TV ekranlarına getirerek "şöhret oluveren" bazıları da hâlâ "atıp tutmaya" sıkılmıyor!. "Bir-ikisi hariç" elini cebine atmayan, atsa da "akrep bulacak olan" bir yığın kişi "Galatasaray yöneticisi" diye ortalıkta dolaşıyor! Göreve gelmeden önce "verdikleri sözlerin birini bile" tutamadılar! Jardel rezaleti, G.Saray'ı dünyanın gözünde alay konusu yaptı! TV'lere çıkıp hâlâ konuşmuyorlar mı, ahkâm kesmiyorlar mı, gülmüyorlar mı, şov yapmıyorlar mı, tüylerim diken diken oluyor! Hangi yüzle, hangi işle? Popescu, Sabah'a Aziz Üstel için "az bile söylemiş!" "Verdiğin para kadar konuş arkadaş" anlamına gelen, öyle lâflar var ki, "kurşun gibi!." "Benim G.Saray'a verdiklerim ortada!. Sen ne verdin?" diye haklı olarak soruyor; "Sen ne verdin?" Sakın ola ki, sevgili okuyucularım, "Levski Sofya maçı günü böyle bir yazı yazılır mı?" demeyin! Bitsin artık, koca Galatasaray'ı "bir futbol takımının peşinden koşturan hayâlci zihniyet!." Gerçek, "tek oyuncu bile alamayan" dağılmış basketbol şubesindeki "sefalette yatıyor!." Oraya bakın, kulübün ne halde olduğunu görün! Kim getirdi koca G.Saray'ı bu hale? İşte onlar; Süren'ler, Mehmet Cansun'lar, Aziz Üstel'ler, onları Divan Kurulu'nda koruyan ve kollayan Duygun Yarsavutlar, Mükerrem Taşçıoğulları, Ali Tanrıyarlar, Turgan Eceler, Özdemir Kalpakçıoğluları, bütün ikazlarımıza rağmen genel kurullarda süren ve ekibine oy verenler ve genel kurullara gelmeyenler! Şimdi vicdanlarınız sızlamıyor mu? Ya benim anlı-şanlı medyam? "Bizler, sayıları 5'i bulmayan spor yazarı", gerçekleri, sadece gerçekleri yazarken, "gerçeklerin üzerine bizim gibi gidecekken", bizim üzerimize "sefer eden" anlı-şanlı medyam? Buyrun, "koca G.Saray ne halde şimdi görün!" Ve daha acısını yazayım; G.Saray tarihinin yazmadığı "tüy sıklet bir yönetimle", bu durumdan kulübün nasıl kurtulabileceğini sizler düşünün! Elbette temennim, kurtulmasıdır!.. Elbette temennim benim yanılmamdır! Bu gece ne mi olacak? Umurumda değil!.. Hatta "G.Saray bugün elenirse" üzülmeyeceğim bile! Zira, bu kadro, bu tablo ve de bu hoca ile, G.Saray Şampiyonlar Ligi'nde "averaj takımı olur!" Seçin bakalım, hangisi iyi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.