Kömürcüye gitmeyeceksin!..

A -
A +

Bugün "santrforun mumla arandığı" Türk futbolunda Mehmet Batdal, "zor bulunan Hind kumaşı gibi" ama, Galatasaray'ın "art arda gelen" anlı şanlı iki hocasından ilki, "çakma santrfor" ile şampiyonluk kovalamanın gayreti ve gülünçlüğü içine düştü; "yeni" geleni de "aynı" komediyi oynamaya devam ediyor!.. İşe bakın; Hagi gibi "süper futbolculuktan gelen" bir Hoca, Trabzonspor karşısında, hem de maçın sonlarına doğru skor olarak geriye düşüldüğünde, sarı-kırmızılı futbolcuların "oyunu doldur boşalta döndürecekleri" de belli olmuşken, yanında "sırım gibi" Batdal otururken, oyundan aldığı Elano'nun yerine, Misimovic'i çıkardığında oyuna "bacak kadar" Emre Çolak'ı sürüyor; "atma yerine" bir gol daha yiyerek nakavt oluyor!.. Batdal, Galatasaray'a "sudan ucuza geldi"; 24 yaşında idi ve ne yazık ki, Rijkaard ve Hagi, "bir var, üç yok" Baros'un "uzun süren sakatlıkları" sırasında bile, Pino'ya, Serkan'a, Serdar Özkan'a, Ali Turan'a verdikleri "3-4 maç üst üste oynama şansını" ona vermediler!.. Halbuki, Hakan Şükür "21 yaşında" Galatasaray'a geldiği zaman, Feldkamp bütün eleştirilere ve karşı görüşlere rağmen, ısrarla "takıma koyarak ve takımda tutarak" bu "gencecik" santrforu, "en büyük oyuncusu" olacağı Türk Futbolu'na "bir sezon" içinde kazandırmıştı!.. Batdal keşke "Galatasaray'a gelmese idi"; mesela bir Kayserispor'a gitse ya da Süper Lig'e çıkan Bucaspor'da kalsa idi; birkaç yıl içinde Üç Büyükler'in ağızlarının suyunu akıtacak, bir "santrfor-golcü" olarak parlayabilirdi!.. Kupa'da, hem de Ali Sami Yen'de, "gençlerle dolu bir takım" ile sahaya çıkan Hamza Hamzaoğlu'nun Denizlispor'una karşı bile Batdal'ı "ilk on birde sahaya süremeyen", ancak son 15 dakikada "skor tabelasında sıkıntı olunca soyunduran" Hagi'ye sormam gerek; "Batdal'ı ocak ayında kiralık verip, yerine Romanya'dan bir forvet mi getirmeyi plânlıyorsun; Beccali'den mi, Popescu'dan mı gelecek bu futbolcu?.." Kewell'dan, Pino'dan "çakma santrfor-golcü yapıp" günü kurtarmaya çalışanların, umurlarında mı, Galatasaray'ın da, Türk Futbolu'nun da "Batdal gibi" bir santrforu kaybetmesi?.. İşte onun için Rijkaard sonrası Galatasaray'ın başına Fatih Terim'in gelmesinden ya da Hakan Şükür'ün "sportif direktör" olmasından yanaydım; ama bir Adnan Sezgin tutkusu, "Günü kurtar" Hagi ile perdeyi indirdi!.. "Batdal" örneğine benzeyen çok örnek var Türkiye'de; dünden bugüne yüzlerce örnek!.. Onun için "3 Büyüklerde oynamayı hayal eden" gençlere diyorum ki; "Aklınızı kullanın, hayallerinizin formasına bir an önce koşmak yerine, o formayı devamlı giyecek bir duruma gelmek için kendinize süre tanıyın ve futbolunuza da olgunlaşma süreci verin!.. Türk Futbolu, bu 'acûlluk' yüzünden 'pırlanta olamayan' elmaslarla dolu!.. Çoğu, aslına dönüp 'karbon', yani 'kömür' olarak futbola veda etti; etrafınıza bakın, sizlerden 5-10 yaş büyük olan çok futbolcu göreceksiniz; sizin yaşlarınızda "Büyük Kulüpler"e giderken 'yarının büyük yıldızları' olarak gösterilen ama 'yıldız' bile olamayan!.. Pırlanta olmak da, kömür olmak da sizin elinizde, yeter ki zamanda da, zeminde de 'doğru' seçimler yapın, hayal peşinde koşmak yerine 'gerçekçi' olun ve de son pişmanlığın fayda vermeyeceğini iyi bilin!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.