Küfürbazlığa yeşil ışık yakmak!..

İnsan kızabilir, öfkelenebilir, "tahrik edilince" kötü sözler söyleyebilir, ama "bunun bir ölçüsü" bir seviyesi vardır!.. Hele hele "önemli görevlerde bulunan", daha da ötesi "ülkeyi temsil eden" insanların öfke ve kızgınlık tezahürleri "ölçülü" ve "kabul edilebilir" olmalıdır!.. Fatih Terim yüz binlerce, (Acaba milyonlarca mı) euro alıyor... Milli Takım'ın hocası. Talebelerine, gençlere, herkese örnek olmak zorunda değil mi?.. Bunca yıldan, "bunca benzer hatadan" sonra "sinirlerine hakim olabilmeyi" öğrenmiş olmamalı mı?!.. Onun, "Türk Futbolu'na kazandırdıkları", onun "başarıları", bu çok hatalı, çok yanlış ve de asıl önemlisi kendisini "bu tür olaylarda" açık açık "sabıkalı" hâle getiren "ellerini, kollarını, ağzını, dilini kontrol edemez" durumunun ve tutumunun "halının altına süpürülmesi için gerekçe olamaz", olmamalıdır!.. Ne yazık ki ve görülüyor ki, "çiçeği burnunda" Federasyon Başkanı Mahmut Özgener ve Federasyonu, "bu çirkinliği" halının altına süpürmektedir ve süpürüyor!.. Bu "açık" suç ortaklığı, bu Federasyonun, bugünlerde de, yarınlarda da, sporun ve spor sahalarının "en büyük suçlarından biri olan" küfürbazlığa "yeşil ışık yaktığının" en önemli işaretlerinden biridir!.. "Anayasanın eşitlik ilkesini zedeleyen" bu acı tablo, "küfürbaz ve şiddet eğilimli hata ve yanlış yapan" futbolcuların, teknik adamların, yöneticilerin "aynı suçu işlediklerinde" ne yapılacağını sormak hakkını bizlere vermektedir!.. Terim "bu konuda yola gelmediğini", çıkıp "dilediği özürde" bile gösteriyor: "Şartlar ne olursa olsun, antrenörlük kariyeri küçük ya da belli olan bir antrenörün tahriklerine kesinlikle kapılmamalıydım." "Özrü kabahatinden büyük" derler ya, işte tam o misal!.. "Bir meslektaşı" ve "Belçika Milli Takımı'nın Teknik Direktörü için" söylediklerine bakın; tam bir megalomani histerisi!.. Ya Osman Tanburacı için söyledikleri: "O konuda asla bir adım geri atmam. Bunun evveliyatı var. Sayemde okunur oldu." Bunca yılın "futbol yorumcusu" için söylediklerine bakın!.. "Sayesinde okunur olmuş", öyle mi?.. Bu sözler, insafı da, izanı da, vicdanı da içermiyor!.. Diyelim ki, Tanburacı, hakikaten "tahrik etti", "Belçika Milli takımı Teknik Direktörü için" o sözleri söyleyecek kadar "büyük" bir teknik adam olan Terim'in "Tanburacı'nın bıyığından başlayarak, anasına ve avradına küfretmesi" ne anlama geliyor?.. Diyelim ki, Tanburacı "suçlu"; peki ama, bıyığının, anasının ve avradının "suçu ne?.." Haklı olarak "Kızım ve ailem konusunda çok hassasım" diyen, Terim'in "başkalarının ailesi konusunda hassasiyet göstermemesi", söyler misiniz bana "ne anlama" geliyor?.. "Böyle" küfür olur mu, Milli Takım Teknik Direktörüne yakışır mı?.. "Kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına yapmayacaksın" sözünün ne anlama geldiğini "hâlâ" öğrenememiş bir Hoca ile karşı karşıyayız; "bunu" hep yapıyor!.. Başka bir parantez açalım; Terim'in küfürbazlığına gelince "tısss" olan sevgili Mahmut Özgener, bakın "Galatasaray seyircisinin Antalyaspor maçındaki çirkin tezahüratı için" ne diyor: "Küfür bizim taviz vermeyeceğiz en önemli konulardan biri. Raporları bilmiyorum, görmedim, görmeme de gerek yok. Görüntüleri gördüm. Netice de PFDK maçla ilgili yönetmelikleri uygulayacaktır." Hadi canım sen de, "tribünlerde küfür olayının cezalarını" değiştirerek "uygulamada adeta para cezasından başka ceza verilemez" şekline çeviren ve geçen yıl "Yönetim çaba harcadı ama önleyemedi" bahanesiyle "Galatasaray'ın alması gereken cezayı yok eden" sizler değil miydiniz?.. Neymiş "taviz vermeyeceklermiş"; Terim'in yaptıklarını "halı altına süpürmek", çok açık ki, "sabıkalı" hâle gelmiş, Galatasaray seyircisine ancak "para cezası verilebilecek" bir yönetmelik yapmak "taviz vermek değil" de, nedir Allah aşkına?..