Lafı uzatmadan!..

A -
A +
 "G.Saray şampiyon olabilir mi?.." Hayır olamaz; ancak "rakipleri ona şampiyonluğu hediye edebilir"; yani ümit Kaf Dağı'nın ardında!..
Fatih Terim'in üst üste iki yıl şampiyon yaptığı süreçten sonra, bir tek gün, "Galatasaray şampiyon olur" diye yazmadım.
Neden yazmadım; Galatasaray'da başkan istikrarı yoktu, yönetim istikrarı yoktu, teknik direktör istikrarı yoktu, futbolcu istikrarı yoktu, transfer istikrarı yoktu, para istikrarı yoktu" yoktu da yoktu; peki " durum buyken", nasıl şampiyon olacaktı, Galatasaray?..
Bu soruya cevap verebilmek için dönüp bakalım ligimize ve rakiplerine; "ligde çok değil 3-5 yıl öncesinin istikrarından ve kalitesinden eser yoktu" , dahası, "şampiyonluk için yarışanlar" da , ne yazık ki, "birbirinden kötü" idiler!..
Şu Galatasaray'a bakın; iki yıl üst üste şampiyon olmuş kadroyu darmadağın eden Mancini'ler, Prandelli'lerden sonra, "yerden göğe küp dizip, sonradan en alttakini çeken" Hamza Hamzaoğlu'nun eseri ortada. Ligin en fazla gol yiyen takımlarının biri Galatasaray, sol beki yok, stoperi yok, gol yemediği maç yok, iki gol attığı hâlde "3 puan alamadığı" maç çok!..
Eee, bu takım, hâlâ şampiyonluğa oynuyor; kendisi iyi olduğu için" mi, ne gezer; rakipleri kötü olduğu için!..
Hamza Hamzaoğlu Galatasaray'a geldiği zaman "ondan çok ümitli idim"; nitekim benim gibi ümitli olanlara hak verdirecek bir "başlangıç yaptı", Hamza Hoca!..
Ama sonra, "Galatasaray, Hamza Hoca'ya birkaç numara büyük gelir" diyerek, dudak bükenleri haklı çıkarmak için elinden geleni ardına koymadı!..
"Fenerbahçe'yi nice yıl sonra Saracoğlu'nda yenen Galatasaray'ın hocası olmak uğruna", güle oynaya "1 puan alacağı maçı" son dakikalarda Fenerbahçe'ye hediye etti; kendi "bir puanı kaybederken, rakibine iki puan kazandırdı" ve "aynı hatayı", Trabzonspor maçında da yaptı; "alacağı 1 puanı" Fenerbahçe ve Beşiktaş'a hediye etti; sadece bu iki maçı "berabere bitirseydi", bugün puan cetveli nasıl olurdu?..
Bana  "Telles'ten Galatasaray'a sol bek olursa, benden de sağbek olur" dedirtecek kadar  "kör" bir inadı ve ısrarı sürdürerek, Olcan-Sneijder-Yasin üçlüsünü bozmak, harakirinin başlangıcı idi; Umut'u "defansif bir anlayışın esiri olarak" sağ açığa koymak, daha önce "kötü sonuç veren maçlar" ortada iken, harakirinin şeddelisi oldu, hele hele Pandev'in oyuna alınışı; o harakiriden de öte bir şeydi; yaptı!..
Kendine de, takımına da yazık etti!..
Ne var ki, Galatasaray zaten "başkanlarıyla, yöneticileriyle şampiyonluğu hak etmiyordu"; Hamza Hamzaoğlu da onlara uydu ve ortaya "olumsuzlukta uyumlu bir ekip çıktı!.." 
Futbol bu, "Galatasaray şampiyon olabilir mi?.."
Hayır olamaz; ancak "rakipleri ona şampiyonluğu hediye edebilir"; yani ümit Kaf  Dağı'nın ardında!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.