Hatırlayalım, Abdullah Avcı'nın göreve geldiği günlerde yaptığı açıklamaları!..
Dahası, "2014 Dünya Kupası kuraları çekilip, grubumuz belli olduğunda" söylediklerini!..
Ben, "söylediklerini, herkesin anlayacağı kelimelerle ifade ederek", birkaç cümle ile özetlersem, şöyle diyordu, Avcı; "Beni grup ikinciliği de kesmez, Hollanda'yı geçip, finallere grup birincisi olarak gitmek olmalıdır hedefimiz!.."
Bugün, her takım "6'şar maç oynamış" ve de "4 maçı kalmış" durumda iken, bilmem ki, sayın Hocamız, puan cetveline bakıyor mu?..
"Geçmeliyiz, geçeceğiz" dediği Hollanda'nın "6 maçta 18 puanı ve artı 18 averajı" var; bizim ise "sadece 7 puanımız ve 0, evet sıfır averajımız!.."
"Beni kesmez" anlamına sözler söylediği "bizi finallere götürecek ikincilik ise" tam tabiri ile Kaf Dağı'nın arkasında, oraya varmamız için "mutlaka" bir "Zümrüd-ü Anka Kuşu'na ihtiyacımız var!.."
Bitmedi, "dördüncülük için" de Estonya ile yarışır hâldeyiz, aramızda "1 puanlık" bir fark var!..
Bu işin "fiziksel" analizi, "kimyasal analizi" de pek farklı değil; "Andorra önünde oynadığımız futbol" kimyamızın da "ne kadar bozuk olduğunu" ortaya koydu ve Macaristan maçı, "birkaç oyuncumuzun biraz silkinmiş hâli hariç", Türk Milli Takımı'nın "Brezilya finallerini hak ettiğini, edeceğini gösterecek" sinyalleri vermiyordu!..
Eğer sporumuzda "bir sistem olsa", sporumuz, spor teşkilatımızdan, kulüplerimize, federasyonlarımızdan, milli takım teknik kadrolarına kadar "kurumsallaşmış olsa", dahası, yıllar yılı "ilkeli zannettiğimiz" kişiler, "gerçekten ilkeli olmuş olsalar", böyle bir tablo ortaya çıkınca, Abdullah Avcı'nın "Ben bu işi beceremedim" diyerek, istifasını, hâlâ "Onun arkasındayız" diyen, diyebilen bir Federasyon Başkanı'nın önüne koyması gerekmez miydi; hem de "İstifa tek taraflıdır, sizin kabul etmemeniz bir şey ifade etmez, ben artık yokum, bugüne kadarki desteğinize teşekkür ederim" diyerek!..
Ama çok açık şekilde görülüyor ki, Avcı, "hâlâ kendisiyle yola devam etmek isteyen" bu Federasyona lâyık bir milli takım hocasıdır; bu federasyon da "böyle bir sportif ve skortif rezalet tablosunda bile istifayı düşünmeyen" Avcı gibi bir hocaya müstahaktır!..
Peki ama, Türk futbolu böyle bir federasyona ve de Türk Milli Futbol Takımı, böyle bir hocaya müstahak mıdır?..
İşte cevaplanması gereken asıl soru da budur!..