Mancini Melo Savaş!..

A -
A +

G.Saray'ın başında "bir başkan ve bir yönetim varsa", eğer "Futbol Federasyonu" diye bir kuruluş varsa, "Melo bir daha Türkiye sahalarına çıkartılmamalıdır"; tabii eğer "varsalar!.."

Diyor ki, Çinli bir Bilge; "Kötülük cezalandırılmazsa, sarî (bulaşıcı) bir hastalık gibi yayılır!..        İşte, 2 M'in Galatasaray takımına yaptığı budur!..
2 M, Galatasaraylıların en azından haftalardır bekledikleri, öncelikle teknik kadronun, hatta yönetimin geleceğinde "önemli rol oynayacağı yazılıp çizilen" derbiyi ve bu "derbinin galibi" takımı ne hâle düşürmüşlerdir, ortada!..
Mancini ile ilgili olarak geçen hafta yazdığım bir yazı şöyle bitiyordu; "Manchester City Futbol Direktörü Txiki Begiristain'in, 'Pellegrini ve Mancini arasındaki farkı anlatan' ve de 'İtalyan Hoca'nın takımı şampiyon yaptıktan sonra Manchester City'den neden kovulduğunu ortaya koyan' açıklamaları, Galatasaray'daki 'takım dağılmasının' sebebinin ve sorumlusunun da kim olduğunu çok iyi anlatıyor!.."
O yazıda, Begiristain'in "ne dediğini" yazmamıştım, şimdi yazayım, onun "Mancini'den sonra göreve gelen Pellegrini için" söylediği sözler, "bir ok gibi" Galatasaray'ın İtalyan Hocasını vuruyor; "Manuel Pellegrini'ye kulübü ve takımı, Mancini'nin sürüklediği kargaşadan kurtardığı için teşekkür ederim. Takımın iyi futbol oynamasını istiyoruz, ama bunu yaparken de mutlu olmak istiyoruz. Oyunculara uzak ve mesafeli bir yapıda olan Mancini'den sonra Pellegrini her zaman işleri kolaylaştırıyor ve hepimizi mutlu ediyor."
İşte "yığınla örnekten sonra", sonuncusu olan Fenerbahçe maçındaki "Selçuk olayı" Begiristain'in "Mancini için anlatmak istediklerini", bütün fecaati ile ortaya koydu.
"Benzer hataları yaptıklarında", Drogba'ya, Sneijder'e, hatta Melo'ya bağıramayan Mancini, haftalardır, tribünlerdeki on binler, TV ekranı önündeki yüz binlerin önünde, Selçuk'u, "Galatasaray'ın takım kaptanını" bağıra çağıra fırçalamaktan, "kum torbasına çevirmişti"; nihayet o da insan, "10 gün önce", Burak'la beraber "zorla yaptırılan" basın toplantısında "Mancini ile aramızda hiçbir şey yok, onu çok seviyoruz, babamız gibi" dedikten sonra, işte isyanı!..
Türk hocaları, Türk futbolcuları küçümseye küçümseye, nihayet "Galatasaray Kaptanı'nı da çöplüğe gönderdi" ve "onca yılın tecrübeli milli oyuncusu", kaptanlık pazıbendini, sonra da formasını çıkarıp atarak, soyunma odasına gitti ve de Mancini, "seneye kalırsa, onun yerine kimi getirecekse", bu transferin senaryosunu da, oynadı, bitti!..
"Galatasaray Kaptanı'na saygı duymayan" Mancini, daha sonra diyor ki; "Aramızda hiçbir şey olmadı, büyütülecek bir olay değil!.."
Yüzü kızarmıyor, daha ne olsun; şimdi Melo çıkıp dese ki, "Ne var büyütülecek, ben ne yaptım"; işte tam da o misal!..
Daha ne olacaktı, ey Mancini, "küfürleşse ve yumruklaşsa" mıydınız, "bir şey olması" için?..
Geliyoruz, "ikinci" M'e; ya sen Melo, o "iğrenç hareketlerinle", bıraktım Galatasaray camiasına, kulübüne, takımına yakışmayı, "en pespaye sahte dövüşlerinin yapıldığı o soytarılar ringlerine bile çıkarılacak adam olmadığını" göstermedin mi?..
Eğer, Galatasaray'ın başında "bir başkan ve bir yönetim varsa", eğer "Futbol Federasyonu" diye bir kuruluş varsa, "bu adam bir daha Türkiye sahalarına çıkartılmamalıdır"; tabii eğer "varsalar!.."
Yıllardan beri yazıp geldiğimiz Emre, "onun yanında çırak bile olamayacağını" ispatlarcasına, "böyle bir derbide Melo'ya çerez oldu, oyundan atılıp", gitti!..
Ve de, "Hakem, o çirkin adamı hak ettiği cezaya çarptırmayınca", sahadaki oyuncuların yarısından fazlası, "bütün bir maç bulaşıcı olan kötülüğün peşinden koştu"; ortaya da "spor adına yüz karası bir tablo" çıktı!..
Maç sabahı, bir meslektaşımızın yazısının başlığı "Savaşan kazanacak" idi!..
Maçtan sonraki yazısında ise soruyordu; "Peki, uluslararası düzeye gelmiş 2 takım futbolcularının birbirlerine olan düşmanca davranışlarına ne demek lazım?"
Şimdi ona sormak gerekmiyor mu; "Düşmansız savaş olur mu?"
Savaş, "dünyadaki kötülüklerin en başında" gelmiyor mu?..
Ve de "Sporda savaşın ne işi var?.."
El cevap; "savaşılırsa" olacak da "işte" budur; hele "savaşacak olanlar arasında Melo'lar, Emre'ler varken!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.