Manzara!..

A -
A +
Bu federasyonlarla, bu hukuk müfettişlikleriyle, bu disiplin kurullarıyla, bu talimatlarla, kulüplerimizi yöneten "bu zihniyetteki" yöneticilerle, sporumuzda ve futbolumuzda "Her şey, her gün daha kötü olacaktır!.."
TV'lerde, milyonlarca göz gördü, milyonlarca kulak duydu; saha içinde onlarca kulak duydu, onlarca göz gördü; ama o da ne?..
"Hiçbir şey olmamış, Emenike, Emre , Bilic olayları yaşanmamış" gibi, "duymayan - görmeyen ve raporlarında yazmayan" hakemlere, gözlemcilere, Federasyonun hukuk müşavirlikleri de  eklenerek, "olaylar, bütün çirkinlikleriyle halının altına süpürüldü, dosya kapandı"; bu, skandaldan da öte, tam bir rezalet!..
"Küfür ettiğini" reddetmeyen, aksine, açık açık "O, aileme küfretti, ben de cevap verdim" diyerek itiraf eden ve bunu kameralara söyleyen "sahalarımızın kabadayısı" Emre'yi, "küfürden şikayet etmeyen" ve dahası "kendisi için de 'küfür etti' iddialarını yalanlamayarak" küfür ettiğini itiraf etmiş olan "Hırvat kabadayısı" Bilic'i "yok sayan" bir rezaletle karşı karşıyadır, Türk Sporu, Türk Futbolu; kabul edilemez!..
"Böyle" davranan bir Hoca'nın, "böyle" davranan bir Kaptan'ın, hatta Milli Takım Kaptanı'nın, sporculara, gençlere nasıl kötü örnek olduğunu kavrayamayan" mavi boncukçu, korkak bir zihniyetin hegemonyasındaki sporumuza, futbolumuza vah ki, ne vah!..
"Ver, ikisini de Disiplin Kurulu'na", Disiplin Kurulu versin kararı; sen, "suçu", daha en başta "neden" süpürüyorsun halının altına, kimlerden, neden korkuyorsun; sen nasıl Federasyonsun; sen nasıl Hukuk Müfettişliğisin?..
Beşiktaş'ın ve Fenerbahçe'nin art arda TV'lere verdiği "skandal görüntüler" ortada iken, "Efendim, hakem ve gözlemci raporlarında yok" diyerek, "bu rezaleti yok saymak" bilmem ki, spor camiasındaki  milyonların vicdanlarını tatmin edecek mi?..
Emenike gibi davranan, Emre gibi davranan, Bilic gibi davrananları, "bundan böyle cezalandırsanız", o milyonların vicdanları "Bu nasıl adalet, bu nasıl federasyon" diye feryat etmeyecek mi?..
"Herkesin duyduğunu, üç-beş metreden duymayan, herkesin gördüğünü üç-beş metreden görmeyen" vicdanları kör ve sağır olanların "raporlarına yazmadıkları yüzünden" bu "çirkin skandal" nasıl ört bas edilir ve "hiçbir şey yapmadan" geçiştirilir?..
Bıraktım, bizleri, sporcular, futbolcular, bu hakemlere ve gözlemcilere, onların raporlarına, bu raporlara dayanarak verilen, verilmeyen cezalara, dolayısıyla hakem ve gözlemci camiasına nasıl inanacak, güvenecek artık?..
Ben, "bu hale getirilen" sporun, futbolun bir parçası olmaktan, yazmaktan, yorumlamaktan utanıyorum; "utanmayanların" sporumuzu, futbolumuzu, kulüplerimizi yönetmeleri sürdükçe, bilinmelidir ki; "bugünleri bile arayacağız!.."
"Rakip takımın kaptanına, ana avrat küfreden" bir teknik adamı korumanın, "nelere mal olacağını düşünemeyen" zihniyettekilerle, yazar çizerlerle, sporumuzda ahlakın, futbolumuzda etiğin zerresinin kalması mümkün mü?..
"Rakip takımın hocasına itiyat haline getirdiği küfürleri yağdıran" bir futbolcuyu, "yıllardan beri koruyan ve kollayan" yöneticilerle, disiplin sorumlularıyla, hakemlerle, yazar çizerlerle sporumuzda ahlakın, futbolumuzda etiğin zerresinin kalması mümkün mü?..
Nouma'ları "sevgili sayan", Melo'ları "sevgili sayan", Emre'leri "sevgili sayan" ve baş tacı eden taraftarlarla, medyayla, yazar çizerlerle sporumuzda ahlakın, futbolumuzda etiğin zerresinin kalması mümkün mü?.. 
İşte onun için sporumuzda şike, doping, şiddet, ayrımcılık kol geziyor ve bizler hâlâ "Hollanda'yı yenme hayalleri kuruyoruz!.."
Yensek ne olur, yenmesek ne olur; adamlar sporun, futbolun neresindeler, biz neresindeyiz; yazıklar olsun!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.