Manzara-i ûmûmiye!..

Bu yazı, perşembe sabahı yazıldı; Futbol Federasyonu Genel Kurulu toplandı mı, toplanmadı mı, bilmiyorum; toplandı ise "neler oldu", bilmiyorum!.. Zaten "Genel Kurul'da şöyle olmuş, böyle olmuş, o seçilmiş, bu seçilmiş ya da Genel Kurul, Genel Kurul kararı ile ertelenmiş" artık "benim için" hiçbir kıymeti yok; zira benim için "Genel Kurul da yok, özerklik de"; böyle bir durumda "orada neler olmuş"; bana ne?.. Ben olayın esasına bakıyorum ve işte gördüklerim: Bakınız, haklarında "hem sportif, hem ticari işlerinden dolayı" bir yığın müfettiş raporu bulunan, bir yığın dava açılmış olan, hatta kendileri için yurt dışı yasakları, malları için tedbirler konmuş "kişiler", Federasyon seçimlerine girer ve "başkan seçilirlerken", ses seda çıkmazken... "Özerk olmayan" federasyonlarda bile, hatta Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinde görev yapan başkanlar, müdürler, yöneticiler, haklarında "davalar açılmış" ve hatta "yurt dışı yasakları, kendilerinin ve eşlerinin mal varlıklarına tedbir konulmuş" iken, görevlerine devam ederlerken.. . Çıkıp da, "Bir aday hakkında dava var, müfettiş raporu var; aday olmamalı, seçilmemeli" gerekçesiyle, Futbol Federasyonu seçimlerine "Ben devletim" denilerek müdahale edilirse... Ortaya çıkan tablo, FIFA Yönetim Kurulu'nun önüne, öyle bir "Türkiye dosyası" koydurur ki, "İsviçre maçındaki leke, bu lekenin yanında" açıkta satılan deterjanlar gibi kalır!.. İşte, "en büyük gazetelerimizin" dün sabahki spor sayfalarında yer alan haberlerden birkaç paragraf: "..Kayserispor İkinci Başkanı Erol Bedir'in, 'Yukarıdan talimat geldi. Ayhan Bermek için imza toplamamız gerek' şeklindeki sözlerine, Ankaragücü Kulübü Başkanı Cemal Aydın ve Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in sert tepki gösterdiği ve 'Kulüpler Birliği'nin gündemi yok, toplantı yok, kendi başınıza nasıl böyle bir karar çıkarmaya çalışırsınız. Futbolu kaosa götürüyorsunuz' ifadeleriyle toplantıyı terk ettiği öğrenildi." "..Genel Kurul'un yapılacağı otelde gün boyu süren gerilim, yıllardır Divan Başkanlığı yapan Gaziantepspor Kulübü Başkanı Celal Doğan'ı da çileden çıkardı. Celal Doğan'ın yaşanan gelişmeler üzerine 'Divan Başkanı olmayacağım. Bu kadar rezalete tanıklık edemem' dediği kaydedildi." "..Başkan adayı Haluk Ulusoy, 'Herkes arayıp hakkını helal et diyor. Ne oldu öldüm mü? Bana oy vermeyenler sanırım bunu ölünceye dek unutmayacak. Ben adam geldim, öyle gideceğim. Bu iş burada bitmeyecek. Her şeyi gerekirse tek tek Türkiye'ye açıklayacağım. Gözlerinin içine baka baka söyleyeceğim. Bu ülkede hiçbir fert böyle eziyet görmedi. Sonuna kadar devam edeceğim' dedi." "..Bermek'in listesinde yer alan Dişli'nin, 'Siyaset elbette futbolun içinde var. Aksi olsa iddia ediyorum Ulusoy 50 oy farkla seçimi kazanırdı' dediği öğrenildi." "..Haluk Ulusoy'un kurmay heyetinde bulunan Cemal Aydın, adını belirtmediği bir kulüp başkanının, Haluk Ulusoy'dan çok ilginç bir istekte bulunduğunu bildirdi. Aydın, 'Ulusoy'u arayan bir başkan, "Efendim, sözümde duramıyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Sizin yüzünüze bakamayacağım. Oyumu Ayhan Bermek'e vereceğim. Bana bir çift küpe takın. Olmazsa etek yollayın" dedi. Delegelere inanılmaz baskı yapılıyor. Ben böyle seçim görmedim' şeklinde konuştu." "..Üçüncü lig temsilcileri, 'Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları arıyor. Oy için baskı yapıyorlar. Hatta elimizden imzalı kağıt aldılar. Bu bizim ve Türk futbolunun haysiyetini düşürüyor. Buna önlem almamız gerek. Verdiğimiz hiçbir sözü tutamıyoruz. Erman Toroğlu'nun deyimi ile dansöze döndük. İrademizi ve yüreğimizi konuşturmak istiyoruz. Bu nedenle seçimlerin iptali ve ileri bir tarihte yapılmasını istiyoruz' dediler." "..Bermek, 'Ben çekilmem Bu iş için aylarca hazırlık yaptım. Listem bile hazır. Amerika'da kardeşini hastaneye ziyarete giden İhsan Kalkavan'ı listeye aldım. Ali Dürüst, Mahmut Özgener, gibi isimlerle yola çıktım. Hiçbir sıkıntım yok. Kimseden de icazet alarak çekilmem' diye konuştu." "..Haluk Ulusoy, üçüncü bir isim adına yarıştan çekilmeye 'Olur' dedi. Ancak Bermek kanadından gelen, 'Hayır' yanıtı üzerine Ulusoy tüm kapıları kapadı. Ulusoy, 'Önde olan benim, taviz veren benim. 3. bir isim çıksın, kaos yaşanmasın dedim. Ama olmadı. Ben rahat girsem 223 delegenin 200'ünün oyunu alırım' diyerek kulis çalışmalarını hızlandırdı." Şu hazin tabloya ve tüyler ürpertici haberlere bakın; ne oluyor?.. "Özerk futbolumuz", kendisine "başkan" seçiyor!.. Söyler misiniz bana; "tankımızla, topumuzla bir adayın önünü keserek", futbolun başına getireceğimiz başkan, "o koltukta nasıl rahat oturacak"; son dakikaya kadar, kendini destekleyenler ve arkasındaki güçler tarafından "O da çekilsin, sen de çekil"baskıları bile yapılan bir başkan, nasıl milletin, futbolseverin, kulüp başkan ve yöneticilerinin, teknik adamların, hakemlerin, futbolcuların, uluslararası futbol kuruluşlarının başkanlarının ve yöneticilerinin yüzüne "Ben özerk Türk futbolunun Başkanıyım, Genel Kurul delegeleri beni ve arkadaşlarımı isteye isteye, seve seve seçtiler, onları temsil ediyorum" diyerek, bakabilecek?.. Yazık!.. *** TEŞEKKÜR VE TEESSÜR: "Bütün baskılara karşı durarak", Genel Kurul'u ertelemeyen ve "Başkanlığa devam et" tekliflerini geri çeviren Levent Bıçakcı'ya bir Türk vatandaşı, bir spor gazetecisi, bir spor insanı olarak teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum; ah ki, ne ah; "göreve gelirken ve geldikten hemen sonra" bu cesareti, bu tutarlılığı göstermiş ve "futbolumuza ithal edilen" güçlü adamların "öne çıkmasına izin vermemiş" olsaydı; bugün futbolumuz "çok değerli bir Başkan" ile yoluna devam etme fırsatını bulmuş olurdu!.. Yazık oldu!..