Marifetli Zorkoflar!..

"Gecede sadece Günaydın vardı" diye anons edilen bir "foto dizi", dün sabahki Sabah gazetesinde, "Galatasaraylılar çileden çıkacak" başlığı ile yayınlandı!..

Fotoğraflar ve fotoğrafların verdiği mesajlar, tek kelime ile "çirkin", hatta "çirkinden de öte"; iğrençti; dahası, "yangına körükle de değil, benzinle gitmek" gibi bir şeydi, bir avuç insan tarafından  yapılan!..

Kendilerine "Zorkoflar" diyen bir grup işadamı, İstanbul Boğazı'nda bir teknede "Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu kutlamışlardı"; güya!..

Tam da, Basketbol Ligi'nde, "şampiyonluk maçlarının oynandığı" bir zamanda, "şampiyonluk kutlaması" diyerek yaptıklarına bakın, siz:

"Bikinili kadın" posterlerinde, kadınların yüzlerine "Galatasaraylı ünlü bütün futbolcuların yüzlerinin resmini" monte etmişler; Sneijder'den, Sabri'ye, Selçuk'tan, Semih'e kadar; mesela Sneijder olmuş, "sarışın bir kadın"; dahası, Melo'nun yüzünü ise "kocaman bir köpeğin kafasına monte etmişler" ve de "bağıra çağıra" eğlenmişler; Galatasaray Adası'nın önünden geçerken de, Kahtalı Mıçı ile Dilberay'ın söylediği "Akşama geleceğim" şarkısı ile tezahürat yapmışlar!..

Bitmedi; "Galatasaray forması giydirilen şişme bir kadın" ile "kına gecesi de düzenleyerek" şampiyonluk kutlamasına son vermişler!..

Gazetenin fotoğraflar ve fotoğraf altları ile yazdığı haberin özeti bu!.. 

İnsanların "hangi kompleksler içinde bunları yaptığının, yapabildiğinin sebeplerini elbette ruh sağlığı ile ilgili uzmanlar, doktorlar, bilim adamları açıklayabilirler" ama işin sporu ilgilendiren tarafı, tam da "Spor Suçları ve Sporda Şiddetin Önlenmesi için özel olarak çıkarılan" 6259 sayılı kanunla bazı maddeleri değiştirilen 6222 sayılı kanunda açık açık yazılıdır!..

Ve  bu çirkin olay, artık "tamamen" bu kanunu yürütmekle görevli olan Cumhuriyet Savcılarının işidir!..

Hem "zor", hem "kof" olmanın nasıl bir şey olduğunu anlayamadım ama haberde adları da bulunan bu iş adamlarının fotoğraflarına baktığımda, "yaptıkları işten çok memnun olduklarını", hatta "mest olduklarını" gördüm!..

"Spor rekabetinin", hem de "iki tarafın başkan ve yöneticileri yüzünden yüz yüze gelinemeyecek hâle düşürüldüğü bir ortam varken", böylesine "ilkel", böylesine "kör kör parmağım gözüne" mesajlı çirkinliklere başvurmak ve de "bu iğrençliği gazete sayfalarına düşürecek" bir teşhirciliğin zebunu olmak, bilmem ki "şampiyonluk kutlamasını balçıkla sıvamaktan ve de dolayısıyla iki tarafın gözü dönmüş fanatiklerini azdırmaktan başka" neye yarayacaktır?.. 

Yarın, basketboldaki şampiyonu ortaya çıkaracak seri, Galatasaray'ın sahasına geldiğinde, "bu çirkinliğin cevabı çok daha başka bir çirkinlikte olur" da, olaylar büyürse, "Zorlar mı koflaşacaktır, yoksa koflar mı zorlaşacaktır?.."

Sonra da, "şampiyonluk serisi" dönüp dolaşıp Fenerbahçe'nin salonuna geldiğinde "nelerin olabileceğini" bilmem ki hiç düşünmediniz mi ey, "neyle eğlendiklerinin farkında olamayacak kadar" akıllarını ve mantıklarını "izana kapayan" iş adamlarımız; bilmem ki, ne dersiniz?..