Mazhar Zorlu'yu anarken!..

A -
A +

Türk iş aleminin duayenlerinden, fakir babalarından ve Türk sporunun efsane isimlerinden birini, Mazhar Zorlu ağabeyimizi bir yıl önce 14 Mayıs 2004'te kaybetmiştik. İzmir, "Mazhar Baba'sını" bir haftadır törenlerle anıyor; iş alemi anıyor, sivil toplum örgütleri anıyor, kurduğu ve yardım ettiği okullar ve dernekler anıyor, başkanlığını yaptığı Altay başta spor kulüpleri anıyor, dostları, arkadaşları anıyor!.. Onunla tanışıklığımız, dostluğumuz, nerede ise gazetecilikte, spor yazarlığında geçen meslek hayatımla eşitti; yani yarım asra yakın!.. Hayat ve sporla ilgili öğütlerini, "diğer hocalarımınkiler gibi" hiç unutmadım ve "zorlandığım zamanlarda" hatırlayarak, önümü açtım, problemlerimi çözdüm!.. Sadece ben mi; inanıyorum ki, sevgili dostlarım olan çocukları dahil, yüzlerce ve binlerce insan, "onun dersleriyle ve desteğiyle" ülkesine, kentine, ailesine "yararlı birer insan olmanın" gereklerini yerine getirdiler, başarılara ulaştılar!.. "O", Türk sporuna, Türk futboluna katkısı ile de "unutulmazlar" arasında yerini aldı!.. Sadece "Futbol Federasyonu Başkanlığı ve Altay Kulübü Başkanlığı görevlerinde bulunduğu için" değil; tecrübesiyle, bilgisiyle, ağırlığıyla, liderlik vasıflarıyla, Türk futbolunun da, İzmir futbolunun da önderleri arasında ve ön sıralardaydı!.. Çok yıllar önce, "İzmir futbolundaki kötü gidişi teşhis etmiş" ve "tedavi için" derhal ve radikal tedbirler alınması gerektiğini söylemişti!.. O günlerde, "İzmir kulüplerinin takımlarının yarısı Birinci Türkiye Ligi'nde, yarısı da İkinci Türkiye Ligi'nde idi ve İkinci Lig'dekiler de, Birinci Lig için mücadele ediyorlardı!.." Hiç unutmuyorum, kaç defa ve kaç defa "toplantılarda ve özel sohbetlerde", bir "futbol kâhini gibi" altını çizerek şunları söylemişti: "Siz bakmayın bugüne... Bugünler çabuk geçer... Dünyada ve Türkiye'de futbol hızla değişiyor, sanayileşiyor, büyük paralar isteyecek, İzmir artık taşıma suyla bu değirmeni döndüremeyecek. Onun için radikal tedbirlerin alınması şart, yoksa yarınlar çok geç olacak!.." Ve "radikal" tedaviyi de göstermişti: "İzmir kulüpleri üst yapıda birleşiniz ve bir İzmirgücü oluşturunuz!.." Onun hayal ettiği İzmirgücü, "Barselona kentinin Barselona'sı gibi olacak, İzmir'i, hatta Ege Bölgesi'ni arkasına alarak Türkiye Birinci Ligi'nde ve Avrupa'da başarıdan başarıya koşacak güçte bir takıma sahip bir kulüp hâline gelecekti!.." Diğer İzmir kulüpleri de "İzmirgücü'nün alt yapısını teşkil edecek" şekilde faaliyetlerini "ayrı ayrı kulüpler olarak" sürdüreceklerdi!.. İzmirgücü'nün gelirlerinden "belirli bir bölümü" bu alt yapı kulüplerine aktarılarak, onların da yaşamalarına imkân sağlanacaktı!.. Bu bir hayal değildi!.. Bugünün "TV naklen yayın gelirleri, güçlü ve Avrupa Kupaları'nda oynayan takımların aldıkları reklam ve tribün hasılatı gelirleri ve formadan aksesuara kadar satılan kulüp sembollerinin gelirleri", Mazhar Baba'nın ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyordu!.. Ne yazık ki, İzmir Kulüpleri'nin "büyük düşünemeyen ve yarınları göremeyen" yöneticileri, Mazhar Zorlu'nun öğütlerini "kös dinler" gibi dinlediler, kimi de "küçük olsun, bizim olsun" dediler!.. İşte, bugünkü "acı" durum ortada!.. Koca Göztepe Üçüncü Lig'e düştü!.. Diğerleri için de "Bu sezon kurtuldular, ya gelecek sezon" endişeleri yaygın!.. Mevcut yöneticiler, taraftarlara ninni söylemeye devam ediyor; "Seneye şampiyonluğa oynayacağız!.." Hangi parayla ve hangi takımla?.. Mazhar Zorlu'yu sevenler "onu bir hafta boyu anarken", şunu da unutmamalıydılar: "İzmir kulüplerinin birleşmesi ve İzmirgücü'nün kurulması projesi, adeta onun İzmirliler'e vasiyeti idi!.. Vasiyetin yerine getirilmesinde geç kalındı ama, hâlâ bir ümit mevcut!." Aksi hâlde?.. Bu "aksi hâlde" sözünün arkasını getirmeyeceğim; zira kalemim gitmiyor!. Mazhar Zorlu'yu saygıyla anıyorum ve bu vesile ile onun sportif vasiyetinin yerine getirilmesi için mücadeleye devam edeceğimi yineliyorum!.. Nur içinde yatsın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.