Mazlûmu ve mağduru oynatmayın!..

Şakası, esprisi bile olmaz; olmamalı!.. Hele "ciddi ciddi", internet sitelerinde "Çıkıp biri bu adamı öldürürse, yattığı süre boyunca ona ve ailesine bakarım" dediniz mi, bu açık açık "cinayete tahrik ve teşvik" olur!.. Bu ülkede her gün "3 - 5 kuruş için" kapkaççılar tarafından insanlar yerlerde sürükleniyor, yaralanıyor, hatta ölüyor, yani öldürülüyor; peki "bu yapılan ve yazılan" ne demektir?.. Özhan Canaydın'ı sevmeyebilirsiniz, istemeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama, işin içine "ölümü sokarsanız", ortada ne spor kalır, ne de insanlık!.. Ve de, işte "böyle" istemediğiniz, gitmesi için dua ettiğiniz "adam", takımının futbol, basketbol, voleybol maçlarına gitmekten korkan "adam", kahraman olur, çıkar ortalarda "kahraman" gibi" dolaşır!.. Bu tehditler, Ali Sami Yen'de yaşanan "kara cumartesiler" Özhan Canaydın'ı yıkmaz, yıkamaz, aksine "acındırır, mağdur gösterir" ve güçlendirir!.. Özhan Canaydın'ın karşısına "adam gibi çıkmak" gerek!.. "Spora yakışır şekilde çıkmak" gerek!.. "Galatasaray'a yakışır şekilde çıkmak" gerek!.. Mesela bir zamanlar Barcelona Stadı'ndaki gibi; 100 bine yakın seyircinin "beyaz mendiller sallayarak, sahaya arkalarını dönerek" yaptıkları "protesto eylemi" gibi!.. Canaydın, "mazlûm rolüne soyunarak" başta kalıyor!.. Canaydın, "mekteplileri sindirerek" başta kalıyor!.. Canaydın, bol bol "çocukların bile artık inanmadığı" ama ısrar ve inatla devam ettirdiği "büyüklere masallar" anlatarak başta kalkıyor!.. Başka hiç bir gücü yok!.. "Galatasaray camiasını tatmin edecek" bir isim, "temiz" bir isim çıksa, Canaydın; püfff!.. Bir zamanlar Fenerbahçe Başkanı Ali Şen, "Şu Galatasaray camiasını kıskanıyorum, orada kime baksam kulübe başkan olacak insanlar görüyorum, bizde yerimi bırakacak adam arıyorum, bulamıyorum" diyordu!.. Hey gidi "koca" Galatasaray camiası hey; ne hâllere düştün!.. "Özhan Canaydın'ın yerine geçecek" bir başkan adayı "bile" çıkaramıyorsun; bu nasıl iş?.. Bakınız "bile" diyorum; hiç mi mahcûp olmuyorsunuz?.. Bu kulüp daha ne hâllere düşecek?.. "Yalanlar" üzerine kurulu "kimselerin inanmadığı" hayalleri satmaya çalışan seyyar satıcılar bile "bugünün" Galatasaray Başkanı'ndan daha sempatiktir, sevimlidir, cana yakındır; inanmasanız bile sırf "yardım etmek için" sattığından bir tane alırsınız, almak istersiniz!.. Özhan Canaydın'da bu "sempatik olma" meziyeti bile yok!.. Bir zamanlar "açık ara taraftar liderliğini almış olan" Galatasaray, Özhan Canaydın sayesinde "taraftarını en hızlı bir şekilde kaybeden kulüp" hâline geldi!.. Hele "kara cumartesilerden sonra", yeni taraftar bulamayacağı da o kadar açık ki!.. Hangi çocuk Galatasaraylı olmak ister?.. Bitmedi ve dahası var: Hangi "aklı başında ve Avrupa'larda iş bulabilecek" hoca Galatasaray'a gelir?.. Hangi "şöhretli oyuncu" Galatasaray formasını tercih eder?.. Bulunabilecek olan "Benden yaşlı Feldkamp'lardır", kimsenin yüzünün kızarmadığı, bu defa da "Alex, Tuncay, Juninho, Lincoln, Recoba, Riquelme martavallarının kulaklara fısıldandığı " 5 yıldır sadece "isimlerin değiştiği" transfer masallarıdır!.. Ey Galatasaray taraftarı, Canaydın'ı "mazlûm ve mağdur gösterecek" hiçbir şey yapmayın, böylece onun "gidiş yolunu" sonuna kadar açmış olacaksınız; sonuna kadar!.. Onu "mekteplileri" de kurtaramayacak!.. Hatta "daha doğrusunu" söyleyeyim: Onu "mekteplileri" gönderecek!.. Zira, Özhan Canaydın, mekteplileri, "Galatasaray camiasının sevilmeyen, istenmeyen grubu" hâline getirdi; cezasının kesilmesi, hem de en kısa zamanda kesilmesi gerek!.. Ve "kimsenin şüphesi olmasın"; kesilecek!..