Monokl!..

A -
A +

Yazımın başlığı, tam da "bizim" spor medyamızın çoğunluğuna uyuyor; hem sayfa olarak, hem ekran olarak, hem yazar-çizer ve de yorumcu olarak!.. Genç okuyucularım belki bilmezler, onlar için yazayım: Bizim çocukluğumuzda özellikle Avrupa'da moda idi "monokl" ve "zengin erkekler için" çekici bir aksesuardı!.. Monokl, "tek gözlük" yani "tek camlı gözlük" anlamına gelen sanırım "Lâtince" kökenli bir kelime!.. Şimdi geriye doğru dönüp bakıyorum ve "kendi kendimi, yazılarımı, yorumlarımı yorumluyorum"; anlıyorum ki "spor yazarlığımın önemli bir bölümünde" ben de "monokl takmışım!.." Nedir, bu yazımın başından beri anlatmak istediğim şey? Anlatmak istediğim şey şu; örnek olarak gündemde olan bu geceki "derbi" karşılaşması ile ilgili olan bir örnek vereyim!.. Hafta içinde TV'lerde, gazetelerde hep şu söylendi ve yazıldı: "Beşiktaş favori ve kazanmaya çok yakın... Hem formda, hem kadro olarak çok daha zengin, hem oturmuş bir sistemleri var, üstüne üstlük kendi sahalarında ve seyircileri önünde oynayacaklar ve... Rakiplerinden beş puan öndeler... Kaybetseler bile gene önde olacaklar, bu rahatlık Beşiktaş'a yarayacak." Bu yazıların ve yorumların hemen yanında "başka" tespitler de vardı: "Futbolun uzmanlarına, teknik adamlara, spor yazarlarına kimin şampiyon olacağını sorduk; ittifakla Beşiktaş'ın şampiyon olacağını söylediler, tek tük Fenerbahçe'ye de şans verenler çıktı, Galatasaray tek oy alamadı!.." Özetle, "monokl takanların" uzun uzun anlatılan bu tablodan çıkardıkları sonuç ise çok açıktı: "Galatasaraylı futbolcular sahaya daha gergin, Beşiktaşlılar ise daha rahat çıkacaklar!.." Şimdi... Bu tabloyu iyice inceleyin, analiz edin ve yorumlayın, sonra da söyleyin bana, "hangi takımın futbolcuları sahaya daha gergin ve daha stresli çıkar?" Yani, "monoklümüzü çıkarıp", normal "iki camlı gözlüğümüzü takalım" ve düşünelim: "Kesin favori ilân edilen, hatta daha 10'uncu haftada şampiyon yapılan bir takımın futbolcuları mı" stresli olur, yoksa "bir kişinin bile şampiyon adayı göstermediği, mağlûp olacağına nerede ise kesin gözüyle bakılan bir takımın futbolcuları" mı? Bu konuda "herkesin kendine göre bir yorumu elbette olacaktır" ama asıl bu konunun uzmanlarına sormak gerekir, yani ruh doktorlarına: "Nasıl olsa herkes kaybedeceğimizden emin ve şampiyonlukta esamimiz okunmuyor, kaybetsek bile, kimse bize fazla bir şey söylemez" diye düşünen futbolcular mı sahaya daha rahat çıkar, yoksa "Herkes bizi favori görüyor ve şimdiden şampiyon ilân ediyor, kaybedersek çok ağır şekilde eleştirileceğiz" diye düşünen futbolcular mı? İşte "monokl yerine normal gözlük takan" bir spor medyası olsaydı, "tabloyu, altını çiziyorum, bütünüyle psikologların önüne koyar" ve durumu onlara sorardı; "Hangi takımın futbolcuları daha stresli olacak?" Ve "onların cevapları" ortaya kim bilir belki de "yazılıp çizilenden başka bir tablo" çıkarabilirdi!. Tabii, "bu araştırma" mesela Lucescu ile Fatih Terim için de yapılabilir, belki de o zaman, "iki teknik adamın ruh hâli ile futbolcuların ruh hallerinin birbirine çok ters bir tablo ortaya koyduğunu" görebilme imkânına sahip olabilirdik!.. Biz spor medyası olarak okuyucularımıza "bu bilimsel araştırmaları" nakletme yerine, "kendi özel yorum ve düşüncelerimizi" sanki "bilimsel gerçeklermiş gibi" aktarıyor, noktayı da "şunlar stresli olacak, bunlar rahat olacak" diye "kendimiz" koyuyoruz!. Ah, şu "monokl" merakı!.. "Gözlere takılanın" modası geçti ama "beyinlere takılanın modası" bir türlü geçmiyor!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.